Eğitim
  • 10.5.2004 15:33

''2005 YILINA KADAR TÜM OKULLARDA İNTERNET OLACAK''

ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye 2. Bilişim Şurası, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un katıldığı açılış töreniyle başladı. Törenin açılışında konuşan Şener, ulusların ve bireylerin varlığını sürdürebilmesi için değişimi yakalaması gerektiğini vurguladı. Dünyanın artık küçüldüğünü, sermayenin ve insanların dünyanın dört bir yanında hareket ettiğini anlatan Şener, bilginin temel üretim faktörü haline geldiğini belirtti. Şener, ''Dünyanın dört bir yanında cereyan eden hadiseleri, rekabet imkanlarını, pazar koşullarını oturduğumuz yerden, bulunduğumuz konumdan ayarlayıp yönlendirme şansını yakalayamadığımız takdirde uluslararası rekabette mesafe alabilmemiz, ülke olarak varlığımızı geliştirebilmemiz, refah düzeyine erişebilmemiz mümkün değil'' dedi. Bu nedenlerle 58. ve 59. hükümetlerin programlarında ve Acil Eylem Planı'nda ''e-Dönüşüm Türkiye Projesi'ne'' yer verildiğini anlatan Şener, Devlet Planlama Teşkilatı'nın bu kapsamdaki görevlerini ve çalışmaları anlattı. Şener, şunları söyledi: ''Genç nüfusu, Türkiye'nin bu alanda uluslararası rekabette büyük avantajlar sahibi olduğunu göstermektedir. Genç nüfusun değişime ayak uydurmada ve değişimi yönetmede de daha başarılı olduğunu düşünecek olursak, bu nüfus potansiyelinin geleceğe umutla bakmamızı sağlayacağını düşünebiliriz. Ancak, bu nüfusu geleceğin dünyası için hazırlıklı kılmaya yarayacak bütün mekanizmaları, sorumlular olarak kurmak şartıyla.'' ''GLOBALLEŞMENİN DIŞINDA KALAMAYIZ'' Çelik de konuşmasında, bilgi ve iletişim teknolojisinin globalleşmeyi de beraberinde getirdiğini belirterek, bu konudaki tartışmalara değindi. Globalleşmeye ''ulusalcılık'' adına karşı çıkanlar bulunduğunu kaydeden Çelik, ''Globalleşmeyi akan bir nehre benzetiyorum. Suyun akışını durduramazsınız. Akıllı insanlar suyun akışını regüle ederler. Globalleşmenin dışında kalamayız'' diye konuştu. Türkiye'nin genç ve dinamik insan gücü potansiyeline işaret eden Çelik, eğitimli insanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Bilgi toplumuna geçtikten sonra artık aklın ve zekanın ön plana çıkmaya başladığını ifade eden Çelik, bilgi teknolojisi sayesinde dünyada büyük bir devrim gerçekleştiğini anlattı. Türkçe'deki bilgi kelimesini çok kapsayıcı bulduğunu dile getiren Çelik, bilginin geniş kitlelerce paylaşılmasının önemli olduğunu, birkaç kişinin bilmesinin anlam taşımayacağını ifade etti. İletişimde ortak dilin önem taşıdığını vurgulayan Çelik, bilgisayar teknolojisi alanında da ortak dil oluşturulması gerektiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu alandaki çalışmalarına da değinen Çelik, 2 bin 802 okulda toplam 3 bin 888 bilgisayar teknolojisi sınıfı kurulduğunu ve 56 bin 605 adet bilgisayar alındığını bildirdi. 22 bin 854 köy okuluna bilgisayar götürüldüğünü ifade eden Çelik, böylece bilişim teknolojilerinin köylere kadar ulaştığını kaydetti. ÖĞRETMEN ADAYLARINA BİLGİSAYAR BİLME ŞARTI Türk Telekom ile yapılan protokol doğrultusunda okulların hızlı internet bağlantısına kavuştuğunu anlatan Çelik, ''Bu yılın sonuna kadar okullarımızın büyük bir kısmına, 31 Ekim 2005 tarihine kadar da tamamına bu imkan sunulmuş olacaktır'' dedi. Geçen yıl uygulamaya konulan ''MEB-İntel Gelecek İçin Eğitim Programı'' çerçevesinde öğretmenlerin bilgi teknolojisi konusunda eğitildiğini anlatan Çelik, gelecek 3 yıl içinde Türkiye çapında 50 binden fazla öğretmenin bu programa katılmış olacağını belirtti. Çelik, buna benzer bir çalışmanın Microsoft firmasıyla da başlatılması için protokol imzalandığını anlattı. Çelik, öğretmen olmak isteyenlerin bilgisayar okur-yazarı olması şartı getireceklerini belirterek, bilgisayar bilmeyenlerin başvurularının kabul edilmeyeceğini bildirdi. 2. Bilişim Şurası Yürütme Kurulu Başkanı Emrehan Halıcı da Şura'yı büyük bir umutla düzenlediklerini belirterek, bu alanda yapılan çalışmaların sonuçlarını artık görmek istediklerini dile getirdi. Siyasi görüşler ve diğer koşullar ne olursa olsun, bilgi toplumu hedefine ulaşabilmek için hep birlikte çalışmak gerektiğini vurgulayan Halıcı, ''TBMM, hükümet, üniversiteler, özel sektör, ve bireyler ve ulus olarak bir seferberlik başlatmalıyız'' dedi. Türkiye'nin bilgi kullanan değil üreten bir ülke haline gelmesi gerektiğini ifade eden Halıcı, bu amaçla genç nüfus potansiyelinin iyi değerlendirilmesinin önemli olduğunu anlattı. Halıcı, ''Bu bizim imparatorluklar kuran, fetihler yapan atalarımıza, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'e karşı bir borcumuzdur. YÖK de dahil olmak üzere eğitimle ilgili düzenlemelerde toplumsal mutabakat sağlamak ve gerginliğe yol açmamak gerektiğinin önemini burada hatırlatmak isterim'' diye konuştu. Bu arada, Halıcı, konuşmasının ardından gazetecilerin ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut'un açılışa neden katılmadığını sormaları üzerine, ''Açılışın saati daha önce 10.30 olarak bildirilmişti. Ancak saati 12.00'ye alınınca sanırım Sayın Rektör programını buna göre ayarlayamadı. Ama Rektör Yardımcısı Ahmet Bey toplantıya katıldı'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER