Sağlık
  • 28.2.2013 11:48

2023 ''ilaç'' gibi gelecek

İSTANBUL- Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Yönetim Kurulu Başkanı Güldem Berkman, Türkiye'de doğru politikalar uygulandığı takdirde 2023 yılında 23 milyar doları aşkın üretim yapan, ihracatını 8 milyar doların üstüne çıkaran, dış ticaret fazlası veren ve yılda 1,7 milyar dolar düzeyinde Ar-Ge yatırımı gerçekleştiren bir ilaç sektörünün mümkün olabileceğini belirtti.
            Türkiye ilaç sektörünün 2005 yılında 6,64 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu, 2012 yılı itibariyle bu büyüklüğün 8,04 milyar dolara ulaştığını anlatan Berkman, satış değeri 4,7 milyar dolar olan orijinal ilaçların toplam pazarın yüzde 59'unu, 3,3 milyar dolar satış değeriyle jenerik ilaçların ise pazarın yüzde 41'ini oluşturduğunu ifade etti.
      Berkman, 2012 yılı verilerine göre kutu bazında 1,3 milyar adet yerli ilaç, 441 milyon adet ithal ilaç satışı gerçekleştirildiğini, ancak ithal ilaçların değerinin 4,10 milyar dolar, yerli ilaçların değerinin ise 3,93 milyar dolara tekabül ettiğini vurguladı.
     
     -''İlaç ihtiyacının değer olarak yüzde 51'i ithalattan karşılanıyor''-
    
     Türkiye'de tüketilen ilaçların kutu bazında yüzde 76'sının, değer bazında ise yüzde 49'unun yerel üretimden sağlandığı bilgisini veren Berkman, ''Kutu bazında satışların çoğunluğu yerel üretimden yapılsa da ithal edilen ürünlerin satış değerinin yüksek olmasından ötürü, değer bazında ithalat ağır basıyor. Türkiye'de mevcut üretim kapasitesi katma değeri yüksek üretimde kullanılmıyor. İlaç sektörünün dış ticaret açığı katma değeri daha çok yüksek ürünlerin ithal edilmesi nedeniyle giderek artıyor'' diye konuştu.
      İlaç ithalatı 2006 yılında 3,04 milyar dolar iken, 2011 yılında 4,7 milyar dolar seviyesine çıktığını söyleyen Berkman, ''Bu rakamlar yüzde 15 düzeyinde bir artışa işaret ediyor. İthalat artışına paralel olarak ilaç sektöründe cari açık da arttı ve 2010 verilerine göre 3,85 milyar dolar, 2011 verilerine göre ise 4,13 milyar dolar olarak kaydedildi. Türkiye, ilaç ihtiyacının değer olarak yüzde 51'ini ithalattan karşılıyor'' dedi.
      Orijinal ilaçların yüzde 24'ü yerli üretim iken, jenerik ilaçların yüzde 84'ünün Türkiye'de üretildiğini ve mevcut üretim kapasitesinin çoğunlukla Türkiye'deki talebi karşıladığını belirten Berkman, eczacılık ürünlerinde yapılan toplam ihracatın 2006 yılında 0,31 milyar dolar olduğunu, bu rakamın 2011 yılında ancak 0,57 milyar dolara çıkabildiğini söyledi.
     
     -''Türkiye'de katma değeri yüksek yenilikçi ilaçları üretemiyoruz''-
    
     Yenilikçi ilaçların sunduğu etkin tedavilerle hem hastalar hem de ekonomiler için önemli ölçeklerde değer ürettiğine işaret eden Berkman, ''Türkiye'de katma değeri yüksek yenilikçi ilaçları üretemediğimiz gibi, hastalarımızın bu ilaçlara erişiminde de ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. 2005-2011 arasında uluslararası kabul gören yenilikçi ilaçların sadece yüzde 29'u ülkemizde ruhsat alabildi'' ifadelerini kullandı.
      Son dönemde ilaç Ar-Ge'sinin gündemde olmasını ve özellikle Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu'nun son toplantısında sağlığı öncelikli alan ilan etmesini olumlu gelişmeler olarak değerlendiren Berkman, ülkelerin günümüzde Ar-Ge yatırımlarının her bir aşamasından daha fazla pay almanın mücadelesi içinde olduğunu ve bu mücadelede öne geçmenin temelinde yenilikçiliği destekleyen bir yatırım ortamının hayata geçirilmesinin yer aldığını dile getirdi.
      Berkman, Türk ilaç sektörünün pazar değeri açısından dünyada 16. sırada olmasına rağmen, ihracat hacmi ve klinik araştırma sayısı açısından 36. sırada yer aldığına da dikkat çekti.
     
     -''Yenilikçi ilaçlara erişimin önündeki engeller kaldırılmalı''-
    
     AİFD olarak geçen yıl yayınladıkları ''Türkiye İlaç Sektörü: Vizyon 2023 Raporu''nda sektörün yol haritasını ortaya koyduklarını anlatan Berkman, şunları kaydetti:
      ''2023'te Ar-Ge ve diğer temel alanlarda güçlü bir ilaç sektörü görmek istiyorsak yapmamız gerekenler de bellidir. Ülkemizin uzun vadeli, yenilikçi bir sağlık bilimleri politikasına ihtiyacı var. Ar-Ge ve katma değerli üretim teşvik edilmeli, inovatif çalışmalara öncelik verilmeli, fikri mülkiyet hakları garanti altına alınmalıdır. Hukuki ve idari düzenlemeler de kamu sağlığı, kamu otoritesi ve ilaç sektörü arasında dengeyi gözetecek şekilde yapılmalı ve uygulanmalı.
      Bunun yanı sıra, gerçekçi bütçelendirme de çok önemli bir faktör. Kamu ilaç bütçesi oluşturulurken, artan sağlık ihtiyaçlarına paralel olarak yaşanan hacimsel artış göz ardı edilmemeli. Yenilikçi ilaçlara erişimin önündeki engeller kaldırılmalı, gecikmeler önlenmeli. Mevzuatta belirlenen süreler içinde hareket edilmeli.
      Doğru politikalar uygulandığı takdirde Türkiye'de 2023 yılında 23 milyar doları aşkın üretim yapan, ihracatını 8 milyar doların üstüne çıkaran, dış ticaret fazlası veren ve yılda 1,7 milyar dolar düzeyinde Ar-Ge yatırımı gerçekleştiren bir ilaç sektörünün mümkün olduğuna inanıyoruz. Bir başka deyişle, ilaç sektörümüzün Türkiye'ye ilaç gibi geleceğine inanıyoruz.''
     
     -Dünyada ilaç sektörü-
    
     Dünyada ise ilaç pazarının belirgin bir büyüme trendi içinde olduğuna işaret eden Berkman, küresel ilaç sektörünün 2002-2010 yılları arasında yılda ortalama yüzde 6,6 büyüyerek 515 milyardan 856 milyar dolara ulaştığını, 2015 yılında ise bu rakamın 1 trilyon dolar seviyesine çıkmasının beklendiğini ifade etti.
      Berkman, cirosunun ortalama yüzde 15,3'ünü Ar-Ge yatırımlarına ayıran yenilikçi ilaç sektörünün bilişim sektörünü geride bırakarak Ar-Ge yatırımları açısından birinci sırada yer aldığını söyledi.
      Dünyada 2011 yılında ilaç Ar-Ge yatırımlarının 127 milyar doları bulduğuna dikkati çeken Berkman, buna karşın Türkiye'nin 60 milyon dolarlık Ar-Ge harcama tutarıyla toplam içerisinde yüzde 0,05'lik bir paya sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 17:38

İLGİLİ HABERLER