AK PARTİ’NİN HOROZLARI

  • 27.9.2018

İstanbul ve Ankara’yı kazanmayı kafasına koyan CHP, el altından HDP ile ittifak görüşmelerine başladı.
HDP son seçimde  İstanbul’da yüzde 12 gibi anormal bir oy aldı.
Bu oyu CHP’nin üstüne koyduğunuzda AK Parti ile başa baş gelirler. 
Bir de İyi Parti hesaplanırsa, AK Parti’nin İstanbul’da nasıl bir sıkıntıya düşeceği çok açık.
Benzer durum Ankara’da da var.
Kılıçdaroğlu, bazı ilçe belediye başkanlıklarını vererek, HDP'nin desteğini almış durumda.
Bu tehlikeyi sezen Bahçeli, hemen harekete geçip AK Parti’yi yerel seçimde ittifak yapmaya çağırdı.
Ne dedi Bahçeli; “Türkiye'nin beka mücadelesi verdiği dönemde MHP yine uzlaşmalı, sağ duyulu duruşunu devam ettirecektir. Elde edilen kazanımların 31 Mart'ta yok olmasını arzu etmiyoruz. Denizden geçmişken derede boğulmayı çok maliyetli, Türkiye'ye büyük bir kötülük olarak görüyoruz. Özellikle başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere ilaveten diğer 27 büyükşehir belediye yönetimi zillete yakasını kaptıran, ülkesine çelme takan, üstelik FETÖ-PKK-PYD'nin yörüngesine sabitlenen partilerin asla kontrolüne girmemeli, yönetimine geçmemelidir. Bu tarihi bir sorumluluktur.
Kısaca; “Devletin bekası için büyükşehir belediyelerini PKK/FETÖ yandaşlarına kaptırmayalım” dedi.
Bahçeli açık yüreklilik ile elini AK Parti’ye uzattı ve MHP’nin kapısını ardına kadar açtı.
Açtı açmasına da, ‘resmen’ gelen - giden olmadı.
Bir iki temenni dışında AK Parti’nin gıkı çıkmadı.
Bahçeli’nin uzattığı eli havada kaldı.
MHP buna rağmen İttifak talebini bir adım ileri taşıdı:
İstanbul’da aday çıkarmayacağız” dedi.
Teşekkür etmek bir yana, AK Parti’den yine ses yok.
Hale bak...
MHP İttifak için bastırıyor, AK Parti kaçıyor.
AK Parti, MHP ile ittifak yapmamak için resmen ayak sürüyor.
Ne diyor?
“Efendim yerel seçimde ittifak için yasa çıkarmak lazım. Bu da çok zor.”

Bu gerekçe ipe un sermektir.
Ne yasası kardeşim!..
MHP’ye verdiğin 3 şehirde sen, diğer 27 şehirde de MHP aday çıkarmayacak.
Bunun için yasa değişikliğine ne gerek var? Bunun nesi zor?
Bize kolay da nedense size zor geliyor. Çünkü kafanızın içerisinde dile getiremediğiniz bir hesap var.
O hesap yüzünden 
AK Parti bir türlü, “Ben de ittifaka varım” demiyor, diyemiyor veya dedirtmiyorlar.
Hakikaten yapılan hesabı anlamak mümkün değil.
İstemiyorum” dese, bunu anlarım.
İstemiyorum” diyemiyorsa, o zaman gerekçelerini açıklamak zorundadır.
İstemiyorum” dedirtiyorlarsa.. İşte o zaman da 'kim veya kimler?' diye sorarım.
Kusura bakmayın!.. 
Sizin hesabınız yüzünden milletin hesap ödemesine de bizim gönlümüz razı olmuyor.
MHP ne istiyor?
Adana, Mersin ve Manisa Büyükşehir Belediyelerini.
Bu üç belediye de halen zaten MHP’li.
Ekstra yeni bir yer istemiyor yani.
Bunların dışında 27 büyükşehirde AK Parti adaylarını destekleyecek.
MHP’nin teklifini kabul ettiğinde, Ankara ve İstanbul AK Parti'nin cebinde olacak.
CHP’li Muharrem İnce’nin hesabına göre; Eskişehir, Hatay, Tekirdağ ve Aydın Büyükşehir Belediye başkanlıkları AK Parti’ye geçecek.
CHP ise; sadece İzmir ve Muğla’ya sıkışıp, haritadan silinip gidecek.
Bundan iyisi can sağlığı.
Üstelik bu hesabı yapan da CHP’li Muharrem İnce..
Normalde balıklama atlanacak bu teklife, AK Parti hala dudak büküyor.

Neden?
AK Parti’nin içerisinde ittifak düşmanları var da ondan.
AK Parti’de MHP ile ittifaka karşı çıkanlar, üç grupta toplanıyor.
Birinci grup: Geçmişteki seçimlerde MHP ile amansız bir yarışa girenler.
Bunlara en iyi örnek eski Kayseri Belediye Başkan olan şimdiki AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki.
İkinci Grup: 
Geçmişte MHP’ye mağlup olup şimdi başkanlığa kendi adamını oturtmaya hazırlananlar.
Bunun örneği, Adanalı Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik.
Üçüncü grup ise:
 Milli Görüş gömleğini bir türlü çıkarmayıp, milliyetçiliğe temelden karşı olanlar.
Gürcü asıllı Numan Kurtulmuş bunun en iyi örneği.
Bir de bu grupları, ittifak olmasın diye tahrik eden Kripto FETÖ’cüler var.
Onlar grupların üstünde, üst akıl durumunda.
Laf Numan Kurtulmuş’a gelmişken.
Hepinizin dikkatinizi çekmiştir.
Önceki gün AK Parti ile MHP ittifak konusunu görüştüler ve prensip olarak ‘Anlaştık’ dediler.
Aklı başında olan herkes bu habere sevinirken, Numan Kurtulmuş koştur koştur canlı yayına çıktı; “MHP ile bir anlaşma yok. O görüşme resmi bir görüşme değil. İttifak sadece bir temenni” dedi.
Buyurun buradan yakın.
Kurtulmuş bu açıklaması ile hem Genel Başkan Yardımcısını ve hem de partisini yalanlamış oldu.
AK Parti’de neler oluyor? 
Anlamak mümkün değil.
Tayyip Bey bütün bu işlerin neresinde?
AK Parti’de Erdoğan’ın bilgisi dışında yaprak kımıldamaz. Kimse de kendi başına konuşamaz.

O zaman akla şu soru geliyor;
-İttifak düşmanlarını da Erdoğan mı konuşturuyor?
Kısaca, bir iyi polis, kötü polis oyunu mu oynanıyor?
Böyle bir oyun oynanıyorsa, emin olun bu çok tehlikeli bir oyun olur.
Çünkü karşılarında Bahçeli var.
Bahçeli düz adamdır. O, oyun falan anlamaz.
Masaya tekmeyi basıp, oyunu bozar ve gider.
Masadan bir kalkarsa da bir daha asla dönmez.
Bu yüzden AK Parti bir an evvel bu ittifak meselesini resmileştirse iyi olur.
Memleket için de kendisi için de en iyisi budur.
AK Partililer ittifakın getireceği bu kadar yararı hala görmüyorlarsa; kusura bakmasınlar ama ya gözlerine tavuk karası indi ya da güç zehirlenmesinden kibir kazanına düştüler.
Hazreti Ömer (Radıyallahü anh) buyurdu ki; Kibir ve gururlulukla haddini aşanı Cenab-ı Hak yerden yere çarpar.
Umarım böyle bir kibire kapılmamışlardır. Çünkü, Hazreti Ali (Radıyallahü anh), “Kibir, insanı yalnızlığa mahkum eder.” buyurdu.
Kibirli horoz kendi öttüğü için güneşin doğduğunu sanır.
Erken öttüğü için de kafası kesilince aklı başına gelir.
Başımıza bir hal gelmeden İnşaAllah aklımız başımıza gelir.