FETHULLAH’IN TECAVÜZ ‘MAHREM’İNDE BİR AK PARTİLİ

• 7.11.2016

FETHULLAH’IN TECAVÜZ ‘MAHREM’İNDE BİR AK PARTİLİ

Bugün size içerisinde her türlü rezalet ve kepazeliğin olduğu film gibi bir olayı anlatacağım.
Sözde mehdi Fethullah Gülen ailesinin sapkınlıklarını gözler önüne sereceğim.
İnanın Agatha Christie’nin romanlarında bile böyle bir hikaye okumamışsınızdır.
Biraz geriye gidelim…
2007 yılında sabaha karşı saat 03:00 civarıydı.
Erzurum’daki Dadaşkent Polis Karakolu’nun önünde bitkin halde bir kız çocuğu belirdi.
Nöbetçi polis kızı içeriye alıp bir çay verdi.
15 yaşındaki kız korka korka tecavüze uğradığını söyledi.
Küçük kız kendisine tecavüz eden 84 kişinin adını sıraladı.
Karakoldaki yarı uykulu polisler büyük şok yaşadı.
İsimleri duyan polislerin gözleri fal taşı gibi açıldı.
15 yaşındaki S.Ö. bir yandan anlatıyor bir yandan da ağlıyordu.
Küçük kız, kendisine tecavüz edenlerin ismini sayarken “Bir de Seyfullah Amca var. Oğlu televizyonda haber okuyor” dedi.
“Seyfullah Amca” dediği Fethullah Gülen’in kardeşi Seyfullah Gülen. “Oğlu televizyonda haber okuyor” dediği ise dönemin Samanyolu TV’nin ana haber spikeri şimdi ise firari olan Kemal Kevser Gülen’den başkası değildi.
Seyfullah Gülen denen sapık, küçük kıza tecavüz ederken hava atmak için, “Oğlum Televizyonda haber okuyor” demiş.
Tecavüzcüler arasındaki tek ‘Gülen’ Seyfullah Gülen de değildi. 
Fethullah Gülen’in iki yeğeni de aynı kıza tecavüz etmişti.
Küçük kız; Seyfullah Gülen’in korkutarak, cinsel gücü artırıcı ilaç kullanarak ve para vererek ilişkiye girdiğini bütün ayrıntılarıyla anlattı. Anlatırken açık adresler verdi ve tarihleri sıraladı. Hatta ilişkiye girerken bölgede bulunan stadın bekçisine yakalandıklarını anlattı.
Polisler kızın ifadesini tamamlayıp imzalattı.
Ardından da tecavüz iddiasının doğruluğunun belirlenmesi için Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na götürdü.
Burada yapılan inceleme sonucunda tecavüz kesinleşti.
Küçük kız Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu’na yerleştirildi.
Burada yurt müdürünün eşliğinde yaşadıklarını psikoloğa bir kez daha ayrıntıları ile anlattı.
Olayın duyulması ile birlikte ortalık karıştı.
İşte o noktada dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç devreye girdi.
Güvenç’in ilk tepkisi; “Hoca’ya komplo kurdular” oldu.
Valinin ‘Hoca’ dediği Hocalığa kurban olasıca Fethullah Gülen’di. 
Vali Bey'e göre; Komployu kuran ise, 15 yaşındaki tecavüz mağduru küçük kız idi.
Vali Bey; “Buna müsaade etmem” deyip Ankara’nın yolunu tuttu.
Ertesi gün tecavüze uğrayan kızın yerleştirildiği yurdun müdürünü arayıp bütün ifade ve tutanakları ortadan kaldırttı.
Birkaç saat sonra iki istihbaratçı polis valiliğin arabasıyla Erzurum Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu’na geldi. 
Mağdur kız çocuğu S.Ö. yurttan alındı ve muhtemelen Fethullahçı olan o polisler tarafından Şanlıurfa’da bir Kadın Sığınma Evi’ne götürüldü.
Sonra aralarında Yurt Müdürü Faruk İlhan’ın da olduğu görevliler sürüldü.

VE MAÇ BAŞLADI
Tecavüz dosyası Savcı Taner Aksakal’a verildi.
Seyfullah Gülen adını gören Savcı Aksakal, dosyayı açmak yerine temelli kapatma yoluna gitti.
Polisler, tecavüzü gördüğü söylenen Erzurum Cemal Gürsel Stadyumu’nda görevli bekçinin fotoğraflarını Aksakal’a yolladı. 
Savcı Aksakal herhangi bir işleme sokmadan ve teşhis yapmadan fotoğrafları kuruma iade etti.
Savcı Bey; tecavüzcü 84 kişinin ifadesini almadan emrindeki Fethullahçı polisler ile birlikte delilleri kararttı. 
Delil yetersizliğinden dosyayı kapatıp, arşive kaldırttı.

YIL: 2014 DOSYA TEKRAR AÇILDI
Bürokratlar ve polisler bütün izleri temizledi ama ilahi adaleti unuttu.
Fethullahçı yargı darbesiyle birlikte FETO’cu savcılar tasfiye edildi.
İşte o günlerde çok ilginç ve şaşırtıcı bir olay yaşandı:
İzmir polisi, kayıp olduğu belirlenen bir dosyanın bulunması için iz sürerken Çorum'da bir kişide CD’ler olduğunu belirledi.
Bu kişinin CD’sinde Erzurum’da kapatılan tecavüz dosyasının aslı çıktı.
CD Erzurum Başsavcılığı’na yollandı ve dava tekrar açıldı. 
Atanan savcı tek tek ifade almaya başladı.
Savcının ifadesine başvurduğu isimlerden birisi dönemin Yurt Müdürü Faruk İlhan’dı.
Faruk İlhan ifadesinde korkunç bilgiler verdi.
Savcıya ifade veren İlhan; “Küçük kızın tecavüzünü Sayın Vali Celalattin Güvenç’e ayrıntıları ile anlattım. Vali Bey Ankara’ya gitti ve oradan benim bu olayı kapatmamı istedi” dedi.
Yine o ifadelerden anlıyoruz ki Vali Güvenç tecavüzcü Seyfullah Gülen’i çağırıp kendine sitem etmiş.
Sitem tecavüz etmesi ile ilgili değil, söylediği ile alakalı…
“Bu işi yaptın, niye oğlunun gazeteci olduğunu söylüyorsun!”

İddianameye göre; S.Ö.’ye sahip çıkan Erzurum Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu’nun Müdürü Faruk İlhan, Sosyal Hizmet Uzmanı Hakan Şahin, Psikolog Selma Kırmızı ve tecavüz şüphelisi Seyfullah Gülen hakkında hazırlanan raporda imzası bulunan Prof. Dr. Güray Okyar’ın telefonları uydurma suçlarla, usulsüz olarak dinlenmişti.
Dönemin Erzurum İstihbarat Şube Müdürü Abdullah Güler savcıya verdiği ifadesinde, telefonları dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç'in talimatları ile dinlemeye aldıklarını söyledi.
İfadeler tamamlandıktan sonra iddianame hazırlandı.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcı Vekili Volkan Kavukçu’nun hazırladığı 198 sayfalık iddianamede 16 polis sanık olarak yer aldı. 
Bu polisler;  Fethullah Gülen’in tecavüzcü kardeşini davadan kurtarmak için delil karatmak, sahte delil uydurmak, belgeleri tahrif etmek ve görevlerini yapmamaktan yargılanıyor.
198 sayfalık iddianamede 42 ayrı yerde dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in ismi var ama Vali Bey’in adı sanık olarak geçmiyor.

SEYFULLAH GÜLEN ÖLDÜRÜLDÜ
Tecavüz dosyasının CD’sinin ele geçirildiğinin duyurulmasından kısa bir süre sonrasıydı.
Savcılık dosyayı inceliyordu. Henüz davayı açmamıştı.
Fethullah Gülen ailesinin bu tecavüzden yırtmasının tek yolu vardı. 
O da tecavüzcü Seyfullah Gülen’in mahkemeye çıkmadan ölmesiydi.
İşe bakın ki; Seyfullah Gülen 28 Kasım 2014’te ‘Pat’ diye aniden ölüverdi.
Hem de Fethullahçıların hastanesinde.
Türkiye Gazetesi’nden Fuat Uğur 2016 yılında kaleme aldığı bir yazıda Tecavüzcü Seyfullah Gülen’in öldürüldüğünü yazdı.

SAPASAĞLAM ADAM KOMAYA GİRMİŞ
Fethullah Gülen'in ismini vermek istemeyen bir yakını şöyle anlatıyordu:
"Seyfullah Abi iki yıl önce küçük bir kalp rahatsızlığı geçirmiş ve Cemaat'e ait Özel Şifa Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Ben refakatçisiydim. Aslında durumu iyiydi ve taburcu olmasını bekliyorduk. 
Akşam saatleriydi. O sıralarda Cemaat'in derin adamları hastaneye girip çıkmaya başladı. Birden durumdan işkillendim ve onların arasından tanıdığım birinin yanına gidip 'Hayırdır bir şey mi oldu?' diye sordum. Bana eşini hastaneye getirdiğini söyledi. Aklıma kurt düşmüştü bir kere. Ben de araştırdım ama hastanede eşi filan yoktu. Sonra hastane yetkilileri bana gelip teşekkür edip artık ayrılabileceğimi söylediler. İnanıp gittim. Sonra dayanamayıp geri döndüm. Öğrendim ki sapasağlam adam komaya girmiş ve yoğun bakıma alınmış. Beyninden ameliyat edeceklermiş. Kalp rahatsızlığı geçirmişti, beyinde ne ola ki diye düşündüm. Oğlu Kemal Gülen'e durumu izah etmek istedim ama çekindim. 
Ve Seyfullah Gülen o ameliyattan çıkamadı. Ben düzmece bir ameliyatla öldürüldüğüne inanıyorum.
Seyfullah Gülen dünyadaki mahkemeden ölerek kaçtı ama bin beterine yakalandı.
Allahü teala bilir elbette, muhtemelen şimdi kabirde hesap veriyordur. Ardından da eşi ve benzeri görülmedik şiddetteki ahiret hesabı başlayacak.
Peki, olayın diğer aktörleri ne yapıyor? 
Tecavüze uğrayan S.Ö. bugün 24 yaşında. 
Evlendi, bir çocuğu oldu. 
Kendisine tecavüz edenlerin ve bu utanç dosyasını kapatanların cezalandırılmasını hala bekliyor.
Biri gitti ama daha geride 83 kişi var.
Davayı kapatan Fethullahçı Savcı Taner Aksakal, örgüt üyeliğinden tutuklandı. Şimdi cezaevinde. Yakında bu dosyadan da hakim karşısına çıkartılacak. 
Dosyayı kapatmak için evrakta tahrifat yapıp delilleri karartan 16 polis meslekten ihraç edildi, bir kısmı da tutuklandı.
Dönemin Valisi Celalettin Güvenç’e gelince…
Vali Bey müthiş bir yükseliş gösterdi.
2013’te valilikten emekli olan Güvenç, bir anda AK Parti’den Şanlıurfa Belediye Başkanı oluverdi.
Kahramanmaraşlı olan Güvenç’in ödül gibi bir kararla Şanlıurfa Belediye Başkanı olması, herkesi şaşkına çevirdi.
Celalettin Güvenç’in yükselişi bununla da kalmadı.
Geçtiğimiz 2015 Kasım seçimlerinde AK Parti’den Kahramanmaraş milletvekili seçildi.
Durun!.. Koltuğunuzdan zıplamayın. 
Çünkü bitmedi.
Celalettin Güvenç, TBMM’nin en kritik ve önemli komisyonlarından biri olan İçişleri Komisyonu Başkanlığı’na geldi.
Bu komisyon; 81 vilayetin valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve 957 ilçenin kaymakamının çalışmasını takip ediyor. 
Gazeteci Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yazdığı ‘Mahrem’ isimli kitapta, Fethullah Gülen’in tecavüzcü kardeşini kurtarmak için adeta seferberlik ilan ettiği iddia edilen Celalettin Güvenç, şimdi Fethullahçılarla mücadele eden komisyonun başında…
Canım Türkiye’m benim.
Güvenç’in durmaya da niyeti hiç yok. 
Çünkü bakanlık bekliyor.
Hatta ilk kabine değişikliğinde bakanlık koltuğuna oturacağından çok emin.
Ne demişti Başbakan Binali Yıldırım:
- Ne Kabinemizde ne de milletvekillerimiz içinde bir tane Fethullahçı yoktur..
Maşallah, Maşallah…
Nazar değmez inşallah.
Selo’nun (Selahattin Demirtaş) dediği gibi..
Gerçekten mi Sayın Başbakan’ım?
Hay Allah doğruymuş.
O halde haydi dansa…
Çünkü sıyırmaya az kaldı…

NOT 1 : Buradaki bilgilerin bir kısmı Mahrem isimli kitaptan alınmıştır.
NOT 2 : Tecavüzcü Seyfullah Gülen’in ölüsünü aşağıdaki mühim(!) şahsiyet kaldırmıştır: 

Cenazeye; Gülen'in yakınlarıyla birlikte Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı İdris Bal, TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral,  İlahiyatçı-yazarlar  Prof. Dr. Suat Yıldırım,  İbrahim Kocabıyık, Ahmet Ersöz, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Bank Asya Genel Müdürü Ahmet Beyaz, Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı İsmail Cingöz, Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü Veysel Ayhan, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu, Irmak TV Genel Müdürü Süleyman Sargın, Yeni Ümit Dergisi Koordinatörü Ergün Çapan, Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, iş adamları Ali Akbulut, Yusuf Pekmezci, yakın dostları Ali Kervancı, Ahmet Serbest, Mustafa Türk, Abdullah Birlik, Mehmet Eldem, Veli Velioğlu, Alaattin Öksüz, Çetin Kazancı, Hazım Sesli, Mustafa Şerif Bilgin ve binlerce Fethullahçı yalaka…


NOT : YAZIMDAN SONRA SAYIN CELALETTİN GÜVENÇ ARADI VE KONUYLA İLGİLİ BİR AÇIKLAMAYA YOLLADI.
O AÇIKLAMA AŞAĞIDAKİ LİNKTEDİR..

BİLGİNİZE

http://www.habervitrini.com/gundem/ak-partili-celalettin-guvenc-den-habervitrini-ne-aciklama-867375