OYUN İÇERİSİNDE OYUN, SÜRÜNÜN İÇERİSİNDEKİ KARA KOYUN

  • 4.5.2018

OYUN İÇERİSİNDE OYUN, SÜRÜNÜN İÇERİSİNDEKİ KARA KOYUN
Twitter’de iki FETÖ’cü yazışıyor.
Konu önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Biri diğerine; “Bu sefer de Yezid (Erdoğan’ı kastediyor) kazanırsa tamamen biteriz” diyor.
Diğeri de, onu tasdik edip; “Hepimize seçimlerde devrileceğini söylediler. Olmazsa hapistekileri ne dua ne de rüya durduramaz” diyerek işin önemini vurguluyor.
Bu Cumhurbaşkanlığı seçimi, hakikaten FETÖ’nün ölüm kalım seçimidir.
Erdoğan kazanırsa ortada ne örgüt, ne de Pensilvanya sümüklüsü kalır.
Şimdi günün sorusunu sorayım!..
Bu hainler için bu kadar önemli olan bu seçimde, FETÖ’cüler nerede?
Şu ana dek ortada gözükmediler.
Emin olun, bu beni çok huylandırıyor.
CHP’de bu kadar etkili olan, MHP’yi ortadan ikiye bölen bu hain örgütün adayı kim?
FETÖ kendisi için bu kadar önemli olan bir seçime; kontrol altında tuttuğu muhalif kanattan, neden iki ayrı aday ile gitsin?
İşte muamma burada.
Büyük plan, 2019’daki seçimlere göre yapılmıştı.
Anlaşıldı ki; 2019’un adayı Abdullah Gül’dü...
Bahçeli’nin erken seçim hamlesi bu tezgahı yerle bir etti.
Bu durumu ilk ben yazmıştım.

Benden sonra Fitne Fehmi olarak bilinen Fehmi Koru da itiraf etti.
Fetullah Gülen’in mektuplarını taşıyan postacısı Fehmi Koru bakın ne yazdı;
- Bu seçime özellik katan ve muhtemelen sonucu belirlemede rol oynayacak iki kişi var: Biri, “Seçim tarihi erkene alınmalı” açıklamasıyla ortaya atılan Devlet Bahçeli, diğeri de “Ben adayım” ısrarıyla Meral Akşener. Kayda geçsin.
2019 için Gül üzerinde sağlanan “geniş mutabakat”,  seçim erkene alınınca oluşmadı.
Bu mutabakatı gerçekten Meral Hanım mı önledi?
Akşener adaylık inadıyla görünürde FETÖ’nün de planını ve hesabını bozmuş oldu.
Fehmi de böyle söylüyor.

Acaba gerçekten olan bu mu, yoksa böyle görmemiz mi isteniyor?
Akşener’in üstüne yapışan “FETÖ’cü imajını” böyle mi yok etmeye kalktılar?
Kısaca; burada oyun içerisinde oyun mu var?
Biz bunları tartışırken haber, Abdullah Gül’ün eniştesinden geldi.
O enişte Gül’ün niçin adaylıktan vazgeçtiğini duyurdu.
Biliyorsunuz Tayyip Bey de darbeyi eniştesinden öğrenmişti.
Bu ülkede ne hikmetse olup bitenleri hep eniştelerden öğreniyoruz.
Eniştesi Gül’ün neden aday olmadığını anlatırken şöyle diyor;
- Peki, ne oldu da adaylık gerçekleşmedi? Daha bir ay öncesine kadar farklı düşünen Meral Akşener niçin fikir değiştirdi? Bu konuyu Meral Akşener’in en yakınındaki isimlerden Lütfü Türkkan bile anlayamamış, ben nasıl anlayayım…
İlginç değil mi?
Bir ay evvel Gül’ün adaylığına razı olan Akşener,
 birden bire bundan vazgeçiyor. Adaylığını açıklıyor. 
Buna en yakınları bile şaşırıyor.
Oysa buna şaşırmayan birisi var; Kemal Kılıçdaroğlu…
Kılıçdaroğlu
 şaşırmak bir yana, Meral Hanım’a destek için köle vekiller bile yolladı.
068 Temel’in Akşener’i adaylıktan vazgeçirmek için bir yalvarmadığı kalırken, Kılıçdaroğlu kılını bile kıpırdatmadı.
Adaylıktan vazgeçmediği için tenkit bile etmedi.
İşte bunlar çok huylanılması gereken ayrıntılar.
Erdoğan’a karşı en azından tek aday ile gidilmesi için uğraşması gerekirken, tam tersini yaptı.
Akşener’in adaylığı için adeta çabaladı.
Çabalamakla kalmadı, CHP teşkilatlarına haber göndererek Akşener için 100 bin imza toplanmasını istedi.
Çok tuhaf bir durum…
CHP hem kendi adayını çıkartacak, hem de diğer muhalefet adayı için imza toplayacak.
Kılıçdaroğlu’nun çağrısına uyan CHP’liler şimdiden Akşener için imza kuyruğuna girdiler.
Dünyada ve siyaset tarihimizde eşi benzeri olmayan bir durum.
Bu olup bitenlere bakarak, CHP Lideri’nin Cumhurbaşkanı adayının Meral Akşener olduğunu düşünmemek mümkün değil.
Kendi adayını açıklamadan bir gün önce diğer muhalefet adayına destek çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, ertesi gün ikinci sürprizini de yaptı.
Parti içerisindeki en büyük rakibi Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterdi.
Kılıçdaroğlu, Muharrem’in yakasına rozetini takarken yüzüne baktım. 
İnce’nin yüzü gülmüyordu ve celladın boğazına ip geçirdiği bir mahkum gibi duruyordu.
Emin olun o sahnede gözümün önüne Saddam’ın idam edildiği an geldi.
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi idama mahkum etti, ipini de millete çektirecek.
Muharrem İnce’nin en ufak bir seçilme şansı olsaydı, hayatta aday etmezdi.
İnce’yi temelli yok etmek için aday gösterdi.
Kılıçdaroğlu, Muharrem’i resmen hıyar gibi ince ince doğradı.
Attığı bir taşla, beş kuş birden vurdu.
1. 
En güçlü rakibini parçalatmak için resmen aslanların ortasına attı.
2. Erdoğan’a yakın medyanın feci şekilde hırpalayacağı Muharrem İnce’nin belki de siyasi hayatını tamamen bitirdi.
3. İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı yaparak, milletvekili olmasının da önünü kapattı.
4. Seçimlerde olası bir başarısızlıktan sonra kendisi hedef olmaktan kurtulup, İnce’yi hedef tahtasına oturtacak.
5. En güçlü rakibini aslanlara parçalatarak bir sonraki seçimlere kadar CHP Genel Başkanı koltuğunda oturmayı şimdiden garantiledi.
Emin olun bu, tipik bir FETÖ aklıdır.
Muharrem İnce’nin adaylığı onu Cumhurbaşkanı seçtirmek için değil, Kılıçdaroğlu’nu koltuğunda tutturmak içindir.

Bunu anladık, burada sıkıntı yok.
Esas muamma Akşener’in durumu…
Akşener, FETÖ’nün hesabını mı bozdu, yoksa gerçekten FETÖ’nün adayı mı?
Bunu belli etmemek için, oyun içerisinde oyun mu oynadılar?
Fehmi Koru bu konuda özellikle mi adres şaşırttı?
Sürünün içerisindeki kara koyun Meral Akşener mi?
Fetullah’ın Amerika’daki iti Emre Uslu ile Akşener arasındaki 2013 yılındaki bir yazışma ortaya çıkmıştı.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yaklaşık bir yıl önce yapılan bir yazışmaydı.
O gün şöyle diyorlardı;
Emre Uslu: "Bugün pozitif takılacağım nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ne var etrafta pozitif?"
Meral Akşener: Siz bulamaz iseniz biz ne yapalım:))
Emre Uslu: Bugün gerçekten pozitif olacağım. Siz iyi haber verin bari sn. Bakan?
Meral Akşener: Ben muhalefetim olmaz. Siz bulun ki rahat uyuyalım:))
Emre Uslu: Cumhurbaşkanı adaylığınızı açıklasanız pozitif olurdu :))
Meral Akşener: 
Allah razı olsun.
Bu yazışmadan anlaşılıyor ki; Akşener’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı 2013 yılından bu yana FETÖ’nün gündemindeydi.
Sonraki yıllarda Akşener ile FETÖ arasında bir temas oldu mu, olduysa neye karar verildi, bunu bilmemiz mümkün değil.
Akşener’in geçtiği yerden bir FETÖ kokusunun geldiği de başka bir gerçek.
Bahçeli, Akşener’e imza verenlerin FETÖ’cü olma ihtimalini gündeme getirdi.
Kılıçdaroğlu da bunun araştırılmasını engellemek ve imza veren FETÖ’cüleri kamufle etmek için CHP’lileri imzaya yolladı.
Şu anda en çok merak ettiğim şey; Kılıçdaroğlu’nun oyunu kime vereceği…
Kemal; Meral’e mi verecek yoksa Muharrem’e mi?

Ben Meral’e vereceğine inanıyorum.
Oyun da çok, soru da çok.
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi;

Akıl, olmazların zoru içinde.
Üst üste sorular soru içinde. 
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
İnşallah bundan sonra bir tabut veya büyük bir skandal çıkmaz.
Böyle bir şey olursa Erdoğan ile Meral baş başa kalır.
Ben Muharrem’in yerinde olsam, sağlığıma sıhhatime çok dikkat ederim.

Özellikle de yediğime içtiğime.
Tabi girip çıktığım yerlere de.
Her yeri kolaçan etmesi lazım.
Ortadan kaldırılmak konusunda Baykal örneği varken, kendine dikkat etmeli.
Hele hele FETÖ’nün yatak odalarını dikizlemedeki maharetini hiç aklından çıkarmasın.
FETÖ ve çırağı Kemal bu milleti koyun sanıyor.
Sürüye kimi katarlarsa katsınlar.
24 Haziran gecesi anlayacaklar.
Kurt muyuz, kuzu muyuz?

HABERVİTRİNİ/METİN ÖZER