PEMBE CAMİLER GELİYOR!..

  • 9.10.2018

Pazar günü hükümete yakın gazetelerde birbirinin kopyası gibi duran haberler çıktı.
Haydi kadınlar camiye (Yeni Şafak)
Bizi Allah'ın evinden uzak tutamazsınız.(Sabah Gazetesi)
Kadınlar da Cemaat Namazlarına Katılmalıdır (Takvim Gazetesi- Ali Rıza Demircan)

Kadınların Cuma Namazına gelmeleri uygundur. (Nureddin Yıldız)
Kadınlar Cuma namazını kılarlarsa Cumaları sahih olur, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez. (Hayrettin Karaman)
Tayyip Bey sinyali çakınca, adamları bidati yaymak için saklandıkları deliklerden çıkıverdi.
Reis’in emri Şeyhülislam’ın fetvası oldu.
Tayyip Bey Köln'de aynen şöyle dedi;
- ‘Cuma namazına, bayram namazına gidemezsin.,’ böyle diyorlar ya, hanımların ayağını camilerden kesiyorlar. Niye gitmesin, gidecek. Hanımlar da camilerde yerini alacak ki camilerimizin asıl anlamı güç bulsun.
Ardından karşısındaki birine sordu;
Öyle değil mi Hocam.
O da, “Tabi efendim çok haklısınız. Aynen buyurduğunuz gibi” dedi.
Ah Tayyip Bey ah..
Dini konuda sual sorduğun adamın keşke yazdığı eserlere baksaydın.
Seni tasdik eden o zat şu kitapların yazarı;
Hristiyanlık
- Hıristiyanlıkta İbadet
- Hristiyanlıkta Reform ve Protestanlık Tarihi
- Hıristiyan Ayinleri (Sakramentler)
- Melekler Alemi / İlahi Dinlerde Melek İnancı
Müslümanlıkla ilgili kitabı olmayan bu zattan dini konuda fetva almak bir yana,  kalktın bir de Diyanet İşleri Başkanı yaptın.
Papa “Müslümanlıkta ibadet” isimli bir kitap yazsa, kesin olarak taşlanırdı.
Bizim başkan, “Hıristiyanlıkta ibadet” kitabı yazdığı için alkışlandı.
Halimizi anlayın!..

Saf Müslümanların bir kısmı Tayyip bey’in bu dinde reform sözlerini “Dil sürçmesi”, diğerleri de “Danışmanlarının kabahati” deyip Hüsnü-ü zan etti.
Sanki danışmanlarını başkaları seçiyormuş gibi.
Reise toz kondurmamak için; bugüne kadar yapılan her hatayı da zaten danışmanlara yıkıyoruz.
Bu konuşmanın üzerinden birkaç gün geçmeden, Reis o Hüsn-ü zannı da yıkıp geçen şu sözleri etti;
- Kadınları camilerimize sokacağız. “Cuma namazına, bayram namazına gidemezsin..” Niye gidemesin? Gidecek.  Hâlâ bu çirkin geleneklere ‘İslam’ diyen, Bunları İslam diye gösteren zihniyetler var. Bizim bunlardan kurtulmamız lazım. Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bugün huzurlarınızda bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız hanım hocamız varsa bu tabloları yıkmaya başladığımızın alametidir.
Kadınlar camiye giremez diye hadis mi var?
Var Tayyip Bey var, Hem de bal gibi var!..
Bayram namazı Şafii ve Maliki'de sünnet, Hanefi'de vaciptir.
Cuma namazının yalnız erkeklere farz olduğu çeşitli hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Bunlardan ikisi şöyle:
(Cuma namazı, köle, kadın, çocuk, hasta olan kimse hariç, her Müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]
Erkeklerin camide cemaatle namaz kılmalarının, evde kıldıkları namazdan 27 derece daha fazla sevap olduğu, kadınların ise, evde namaz kılmalarının, camide namaz kılmalarından daha çok sevap olduğu hadis-i şeriflerle bildirilmiştir.

Bu iş sadece dini değil, namazı da bozar.
Kadın erkeklerle birlikte cemaatle namaz kılsa; kadının sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. (
Redd-ül-muhtar)
Kadınlar, cenazelere iştirak etmezler. [
Buhari, Müslim, Ebu Davud]
Kadınların camilere girmesi meselesine gelince.
Bu ülkede zaten kadınlar her camiye girip çıkabiliyor.
Tabi caminin bir adabı, edebi var.
Mini etekle veya şortla kadınların girişine izin verilmiyor.
Sana şikayette bulunanlar, böyle bir talepte bulundularsa o ayrı bir mesele.
Kadınların özel halleri dışında camiye girmeleri yasak değil.
Erkeğin namazını camide, kadının ise evinde kılması daha sevap. Ama yasak değil.
Bu konuda kim bilgi verdiyse yalan söylemiş.
Kadınları camilere yollama fikri meğer bizim kadın müftüden çıkmaymış.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Prof. Dr. Huriye Martı, aylardır bu mesele üzerine çalışıyormuş.
Sadece Türkiye'nin değil; dünyanın hatta İslam alemi ve tarihinin ilk ve tek kadın müftüsü olma şerefine nail olan Huriye Hanım bundan 7 ay önce şöyle demiş;
- Cami sadece ibadet edilen mekan değildir. Camilerimizin gelişi güzel inşa edilmemesi için yürütülen projenin bir ayağı da camide kadın ibadet yerlerinin uygunlaştırılması ve camilerde kadın ibadet yerlerinin hem yeterli genişliğe hem de temizliğe ulaşmasıdır. Mevcut camileri de bu proje kapsamında tek tek elden geçiriyoruz."
Gözün aydın Türkiye, PEMBE CAMİLERİMİZ olacak.

Huriye Hanım ta o zaman müjdelemiş.
Hükümetin Dini müjdeleri (!) bununla da sınırlı değil.
Bunlardan birisini de o dönemin Diyanet’ten Sorumlu Bakanı Bekir Bozdağ vermişti ; 
- "Büyük şehirlerde belki daha fazla ama bütün illerde bir tane de kadın müftü yardımcısı atamasını gerçekleştireceğiz. Kadın vaizlerin sayısını da arttıracağız”

Oh oh.. Akıyor Maşallah..
Eğitimi KARMA yapıp çocukları bozan hükümet, namazı da KARMA yapıp babalarını da bozma peşinde.
Bunun adı ibadeti murdar etmektir.
Yav kardeşim!.. Millet zar zor bir namaz kılıyor onu da batırmayın Allah aşkına.
Bu ülkenin yarıdan fazlası haftada bir Cuma namazına gidiyor. 
O sayede camiye girmiş oluyor. Orada bir manevi hava kokluyor. 
Cuma Namazı’nda camilerde zaten yer olmuyor.
Ne yapacak cemaat?
Kucak kucağı mı namaz kılacak?
Kadınları Cuma Namazı’na getirmeyi bırakın da, erkekleri vakit namazlarına camiyle çekmeye bakın.
Vakit namazlarında Müezzinler imama cemaatlik yapıyor. Bir iki ihtiyardan başka camilere gelen giden olmuyor.
Niyetiniz hayırsa, bunu değiştirmeye çalışın.
Tayyip Bey’in sözlerini fırsat bilen bidatçiler anında meydana döküldü.
Kanal 7’nin hocası Necmettin Nursaçan, kadınlarla erkeklerin birlikte nasıl Cuma namazı kılacaklarını ekranda canlı olarak göstermeye başladı.
Necmettin Nursaçan’ın gerçek adı,  İmdat Necmettin Çeven’dir.
Necmettin Erbakan hayranı olan İmdat Çeven, mahkeme kararıyla adını ve soyadını değiştirdi. 
Gerçekte olmasa da soyadına nur saçtırdı.
İmdat’ı attı, Necmettin’i tuttu. Çeven’i çıkardı Nursaçan’ı aldı.
Necmettin Nursaçan şimdilerde ekranlarda nur değil, bid'at saçıyor.
Toplamış kadınları erkekleri, birlikte sürtüne sürtüne nasıl Cuma Namazı kılacaklarını gösteriyor.
Sağa selam veriyorsun bir kadın, sola selam veriyorsun başka bir kadın. Önüne bakıyorsun başka bir kadın. Ardından bir kadın daha.
Sizin gibilerin kıldırdığı namaz ancak böyle olur.
Tayyip Bey ne zaman dini konulara girse, resmen batıyor.
Devlet adamı kimliğiyle din adamı olmaya çalışınca ortalık karışıyor.

Sevenlerini üzüyor, Müslümanları kırıyor.
Devlet adamı kıyafetiyle din adamı cübbesi giymeye kalkarsan hata kaçınılmaz olur.
Tayyip Bey’in en büyük yanlışı; dinde bozukluk olduğunu sanıp, düzeltmeye kalkışmasıdır.
Oysa bozuk olan din değil, kendine yol gösteren sözde din adamlarıdır.
Devlette yaptığın reformları dinde yapamazsın.
Düzeltilmeye muhtaç olan din değil, devlettir.
Dindeki yanlış tabuları yıkacağız” sözü bu bakımdan çok tehlikeli bir sözdür.
Kişinin aklına göre ‘Yanlış” bulduğun bir kural, şayet doğru ise; o kişinin başı belaya girer.
Böyle kimseler dinde reformcu olur.
Dinde reform ise küfürdür.
Hiçbir kul bu dini değiştiremez. 
Bu din, kıyamete kadar hiç değişmeden gidecektir.

Bu Cenab-ı Allah’ın vaadidir.
Şüphesiz ki Allah’ın vaadi geçekleşir.
Bir dostun, seni sevip takdir eden bir kardeşin olarak senden ricamdır.
Gel bu dini meselelerden ve özellikle tabu yıkmak falan gibi konulardan uzak dur.
Dinde güncelleme yapmalı” gibi reformist düşüncelerini bırak. 
Mezhep fitnesi” gibi sözlerle Ehl-i sünneti üzüp, kırma.
Kadınlara farz olmayan Cuma ve Bayram Namazını farzmış gibi anlatıp, dine ekleme yapmaktan kaçın.
İlla dini konulara girmek istiyorsan; bu işi bilen hakiki Ehl-i sünnet kimlere sor veya onlarından bazlarını yanında danışman tut.
Üzüp kırdığın Ehl-i sünnet Müminlerin gönüllerini al.
Bu millet seni devlete yaptığın hizmetlerinle sevdi.
Yaptığın onlarca hayırlı hizmeti, dini değiştirmeye kalkarak veya bozmaya çalışarak çöpe atma.
Unutma ki, seni bugünlere bu milletin duası getirdi.
Arkandaki bu dua ordusunu sakın karşına alma.
Onları kırıp üzersen, emin ol sen daha çok üzülüp kırılırsın.
Savaş meydanında yalnız ve tek başına kalırsın.