TOPBAŞ’IN ŞEREFSİZ KOMŞULARI

  • 1.9.2016

TOPBAŞ’IN ŞEREFSİZ KOMŞULARI

15 Temmuz gecesi saat 23.00 civarıydı.

Darbeci hainler Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden içeriye girmiş, odaları dolaşıyorlardı.
Topbaş’ın Fethullahçı Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç ve oğlu onlara yol gösteriyordu.
Askerlerin belediyeye girdiğini gören vatandaşlar, Saraçhane’ye koşturdu.
Bir kısmı evlerinden abdestli çıktı.
Aceleyle çıkanlar ise belediyenin önündeki süs havuzunda abdest alıp darbeci hainlerin karşısına dikildi.
Fethullah’a köpeklik yapan rütbeli vatan haini, önünde abdest alan bu mübarek insanlara ateş emri verdi.
Silah sesleri şehadet seslerine karıştı.
Kahramanların bayrağın rengindeki mübarek kanı, belediyenin bahçesini suladı.

Son abdestini havuzda alan fidanlar şehit olarak yere düştü.
Fethullahçıların kahpe kurşunu, 28 kişiyi vurdu.
Saraçhane’de 8 yiğit şehit düştü.
Kahraman vatan evlatları can verdi ama belediyeyi vermedi.
Belediyeden içeriye giren vatandaşların gözü Kadir Topbaş’ı aradı.
Aradı aramasına ama, Topbaş o saatlerde çok uzaklardaydı.
O da Fethullah Gülen gibi Amerika’daydı.
Millet Topbaş’ın belediyesini kurtarmak için can verirken, Başkan olanları Washington’daki otelinde Hollywood filmi seyreder gibi izledi.
İzlerken de yanına muhtemelen fındık-fıstık da almıştır.
Topbaş diyor ki; “Ben BM Genel Sekreteri ile görüşmek için Amerika’ya gittim
Sayın Başkan, sen BM Genel Sekreteri ile hangi tarihte görüştün?
Ben söyleyeyim!..
13 Temmuz’da.
Peki 13 Temmuz’da görüşmen bittiği halde ülkene neden dönmedin?
Elbette buna vereceğin bir cevabın yok.
Devam edeyim.
Peki Başkan; ülkene dönmek için neden ayın 18’ini bekledin?
Başkanın buna verecek bir cevabı var.
Diyor ki; “Gelmek istedim ama uçuşlarda sıkıntı olduğu için yola çıkamadım
Yeme bizi Topbaş.
Sen İstanbul’a ayın 18’inde geldin. 
19 Temmuz’da da vatandaşların canı pahasına kurtardığı belediyedeki makamına gelip, kahraman edasıyla pişkin pişkin oturdun.
Sayın Başkan, 16 Temmuz’da Türkiye’de hayat normale dönmüştü. 
Kusura bakma ama sen bize hikaye anlatıyorsun.
Ne demek, “Uçuşlarda sıkıntı vardı
Türkiye’de darbe olduğu için herhalde Amerika’da uçuşlar durdurulmadı.
İlla THY ile geleceksin diye bir şey de yok. 
Amerika’da her 15 dakikada bir Avrupa’ya uçak var. Atlar birisine gelirsin.
Ama gelmedin.
Gelmediğin gibi darbeden 3 gün sonra teşrif edebildin.
Neden acaba?
Sakın Fethullahçı dünürün, 15 Temmuz’da darbe olacağını kulağına fısıldamış olmasın.
Veya Fethullahçı damadın, “Canım babam Temmuz’un ortasında bazı şeyler olacak. O tarihte Amerika’da olsan iyi olur” demiş olabilir mi?
Oğlun Hüseyin ile kızın Zeynep, “Baba Temmuz’un ortasında Pensilvanya çok güzel oluyor. Gelsende sen de bu güzellikleri görsen” mi dediler?
Pensilvanya da nereden çıktı şimdi?” demeyin.
Az sabredin.
Topbaş’lar aynı zamanda Fethullah Gülen’in komşusu.
Kadir Topbaş'ın oğlu Hüseyin Topbaş Pensilvanya'da büyük bir çiftlik satın aldı.
Topbaş’ın oğlu koca Amerika’da bula bula Pensilvanya’yı bulmuş.
Topbaş’ın damadının zaten Pensilvanya’da bir villası da var. 
Kızı Kübra da buraya yerleşmiş durumda.
Aaaa.. Fethullah Gülen de Pensilvanya’da oturuyor değil mi?

Tesadüfe bak..
Topbaş’ın oğlu, kızı-damadı Fethullah’a komşu olmuşlar.
Ben, “Ev alma komşu al” diye buna derim.
Gerçi dünyada bunlardan daha şerefsiz komşu olmaz herhalde.
Vatanını satan, milletini kurşunlayan ve dinden çıkan hainler ile göz göze olmak da bir nasip meselesi.
Topbaş’a soruyorlar:
- Sayın Başkan oğlun Pensilvanya’da çiftlik almış. Özel bir nedeni var mı?
Topbaş’ta Maşallah her soruya verecek bir cevap var:
- Efendim yatırım amaçlı almış
“Yuh” diyorum,
 başka da bir şey demiyorum.
Sayın başkan insaf eyle.
Oğlun yatırım yapmak için bula bula Pensilvanya’yı mı bulmuş ?
Sakın bu yatırım emlak yatırımı değil de, Fethullah yatırımı olmasın.

Oğlun da kızın gibi hem dünyası hem ahireti için Fethullah’a yatırım mı yaptılar?
Aramızda kalsın, bu yatırım zaten çok kötü bir yatırım.
Fethullah’a yatırım yapan hem dünyada yanar, hem de cehennemin dibinde yanar.
Sen hiç Bolis Çukuru’nu duydun mu Başkan?
Bolis Çukuru; Cehennemin en dibinde, en derin ve azabı en çok olan yeridir.
Şirk ehli, bidat sahipleri ve onların peşinde gidenler ile kibirliler sonsuza kadar bu çukurda yanacaklar.
Bolis Çukuru; Fethullah ve Fethullah’ın Kuran-ı Kerim’in eksikliklerini tamamlamak için geldiğine inanan ahmak talebelerini bekliyor.
Ufukta çifte kavrulmuş vaziyet var yani.
Kadir Abi hani sen çok sağlamcısın ya!. Hatırlatayım dedim.
Dünyamı Tayyip ile Ahiretimi de çocuklar sayesinde Fethullah’la kurtarırım” dedin ama yanıldın be Kadir Abi..
Birinden kesin oldun da, öbüründen de almak üzeresin. 
Neyse konumuza dönelim.
Sayın Başkan; Kızını Fethullahçılara kaptırmışsın, oğlunu Fethullahçılara kaptırmışsın.
Kısaca yakanı Fethullahçılara kaptırmışsın.
Yakasını Fethullahçılara kaptıran birisi olarak, biz senin belediyeyi Fethullahçılara kaptırmadığına nasıl inanalım?
İnanmamamız gerektiği de zaten belgelendi.
Darbe gecesi vatan hainleri WhatsApp yazışmalarında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde kendilerine yardımcı olacak çok sayıda yönetici olduğunu yazdılar.
Hatta İ.B.B ve AKOM’un kendileri açısından en kolay noktalar olduğunu ilan ettiler.
Bu yazışmalar savcıların elinde.
O hainlerin bahsettiği, “Çok sayıdaki Fethullahçı yönetici” kimler sayın başkan?
Darbenin üzerinden 1.5 ay geçti. 
Bu süre içerisinde belediyeden Fethullahçılıktan dolayı bir kişiyi bile çıkarmadın.
Neden Başkan neden?

Bugün o koltukta oturmanı sağlayan Saraçhane Şehitlerinin birisinin bile ailesine ziyarete gitmedin.
Neden Başkan neden?
Kaptırdığın yakanın içerisindeki vicdan mı buna müsade etmiyor, yoksa o şehitlerin ailelerinin yüzlerine bakacak yüzün mü kalmadı?
Prof. Dr. İlhan Varank
’ı bilirsin değil mi Başkan.
Seni bu makamlara oturtan Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank’ın abisi.
Sen Amerika’da keyif çatarken, o senin makam odanın önündeki bahçede şehit düştü.
Pencerenden bakarken İlhan Varank’ın şehadet sesini duyabiliyor musun Başkan.
İlhan Varank kanlar içinde düşüne de mi girmiyor başkan?
Gözün ve kulağın bu kadar mı kapandı.
İstanbulluların içinde biriken “İstifa et Topbaş” çığlıklarını da mı duymuyorsun?
İster duy ister duyma Sayın Topbaş.
Yakında savcılar kapına dayanacaklar.
Darbecilerden ele geçirilen darbeden sonra kimlerin ne görevlerde bulunacaklarını gösteren listeyi önüne koyacaklar.
O listede yer alan bazı adamlarını gösterecekler. 
Sonra aynı listede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bölümünün niçin boş tutulduğunu soracaklar.
Senin zaten her soruya verecek bir cevabın var.
Dikkat et bu sefer sorular çetrefilli.
Bu badireyi atlattın, atlattın.
Atlatamaz isen istifa da kurtarmaz, sonunda hapis var.

Aman başkan, yanlış yapma.
Hapis neyse de, Ahiret de Bolis var.