Gündem
  • 7.11.2017 12:41

ABD'nin Kabeyi yıkma projesi

İlginç yazılarıyla tanınan Dr. Efser Gökçen, Suudi Arabistan'daki prenslerin tutuklanması konusuna farklı bir bakış getirdi.
İşte psikolog doktor gözüyle Suudi Arabistan olayları..

ABD NİN KABEYİ YIKMA PROJESİ

Dr. Efser Gökçen

Efendim günlerdir Avrupa ülkeleri ve ABD de siviller üzerine olan saldırılar gündemde.

Bizler sanıyoruz ki; bize musallat olan DEAŞ YPG PKK vb. terör örgütleri sahiplerine de musallat olmuş.

Hayır, sevgili dostlar olay böyle değil. Burada bile yıllarca Osmanlı evlatları olarak bizlere uyguladıkları negatif senaryo uygulanmakta.

Aslında Ortadoğu’yu böl parçala yönet Mısır ve yanındaki Afrika ülkelerindeki Müslümanları köle haline getir diyen emperyalist zihniyet, şimdi ters taraftan vuruyor farkında değiliz.

Zamanında Yahudileri İsrail’e sürmek isteyen zihniyet Almanya’da Yahudi Hitler eliyle Yahudi soykırımı yapıldığını söyleyerek ve kısmen gereksiz Yahudiler itlaf edilerek İsrail kurdu.

Şimdi değişik şekilde benzeri proje yürütülmekte.

Nasıl mı; ABD ve Avrupa sosyal olarak şu an bitik vaziyette. Zaten yıllarca Osmanlının elinden kurtulabilmek için olmadık dalga dubara çeviren batı; özellikle algı psikolojisini yönetmek için Hollywood film sektörüne büyük yatırım yaptı.

Aslen ilmi anlamda hiçbir becerileri olmayan batının, bizlere kendileri büyükmüş ileri modern teknolojiye sahipmiş gibi gösterdiler. Uzaya gitmedikleri halde Marsa gittiklerini, Ayda yürüdüklerini ifade ettiler.

Bu şekilde göstermenin onlara faydası karşı taraftaki Müslümanlarda işe yaramaz düşüncesi geliştirilmiş olmasıdır. Aşağılık psikolojisiyle hareket eden insan dünyaya ait yeni şeyler yapamaz.

Aşağılık psikolojisi özellikle erkeklere ait bir duygudur. Kadınlar maalesef bu duyguyu pek bilemezler.

Kadınların bildiği duygu erkeğinden gelecek sevgi veya nefret duygusudur.

Erkek kendini sevmiyor ve aşağılık duygusunda ise kadınına ne sahip çıkar, ne de ona sevgisini sunabilir. Dolaysıyla aile düzeni baştan sekteye uğrar. Toplumun temel ögesi ailedir. Aile temeline konan bomba ile toplum tükenir. Aslen Batı toplumları en baştan beri aile düzenini, önemsememişler komün yaşamı topluma dayatmışlardır. Hayvanlarda bile komün yaşam yok iken, bunlar kendi soylarına soplarına en önemli kötülüğü yapmışlardır.

Asıl konumuza gelirsek; ABD şimdilerde yeni oyunun kartlarını düzenlemekte. Oyun kuralları da yeni baştan yazıldı. Evvelce pişti oynarken şimdilerde konken oynanıyor. Maalesef bizim yöneticilerimiz oyun kurallarını belirlemek bir tarafa oyundan bile habersizler. Düşman Ortadoğu’da tezgâh kurarken içeride ekonomik darbe yapıldı, kimse olayın farkında değil. Dostlar yakın tarihte söylenmesine rağmen dolar 4 tl sınırına geldi mi evet. Bununla beraber işletmelerde ya küçülme veya iflaslar var mı evet. Protesto olan senetlerin ve çeklerin sayısını bile unuttuk. Artık 100 liralık evrakı olan 30 liraya fit olmuş. Zararın neresinden dönersek kardır mantığında. Aslında 100 liralık evrak alanda işin karlılığının olmadığının farkında ama hadi neyse çark öyle veya böyle dönsün düşüncesinde.

Hadi hep kötümser olmayalım silah ve savunma sanayinde bir şeyler yapıldı ama her şey o değil. Dünyada savunma sanayii ekonominin büyük kısmını alakadar ederken asıl sektör ilaç sanayiidir. İlaç sanayiinde ise Türkiye tam anlamı ile çöplük konumdadır. Aslen atalarımız ilaç sanayiinin temellerinde iken Türkiye Cumhuriyeti bu konuda dışarı karşı savunmasız konumdadır.

Dostlar günümüz teknolojisinde asıl harp vasıtaları olarak biyolojik silahlar kullanılmaktadır. Türkiye’de hangi üniversitede hangi devlet kurumunda biyolojik silahlar konusunda araştırma ve geliştirme vardır. Cevap maalesef olumsuzdur. Hatta bir iş yapan olsa mutlaka o devleti ele geçirmiş fetocular tarafından biçilecektir.

Batılıların yani Hristiyan haçlı ittifakının kendi ülkelerinde terör faaliyetleri varmış gibi gösterileri insanlar arasında İslamiyet’e ve Müslümanlara karşı tepki oluşturmak esasına dayanır. Ardında Müslümanları cezalandırma düşüncesini legal ize, vicdani olarak rahatlatma düşüncesi vardır.

Bundan sonra nasıl ki; 11 Eylül saldırısını hem kendileri düzenledi sonrasında Müslümanlara saldırılar arttı şimdide Müslümanlara olan saldırılar artacaktır.

Suudilere düzenlenen yolsuzluk operasyonunun altında Müslümanları Suudilere karşı ayaklandırma isteği vardır. Asıl savaş Kâbe’nin yıkılmasına varacak şekilde saldırı düzenleyip Müslümanlığın merkezini yok etme düşüncesidir.

Kâbe’nin yok edilmesi projesi öncelerden olan bir oyundur. Şimdilerde oyun başlamıştır.

Neticede; hedef Müslümanlığın kıblesi olan ve Allah’ın evi hükmündeki Kâbe’yi muazzama yıkmaktır. Bu durumda her zengin Müslümana farz olan Hac görevi sekteye uğratılacaktır.

Müslümanların kıblesi yıkıldığında ise artık iman eden kimse kalmayacağı için dünyanın haçlı ittifakına kalacağını hedeflemektedirler.

Sayın yöneticilerimizden hassaten rica ediyorum ki; lütfen bu kâfirin din düşmanlarının oyunlarını bozun aksi halde ne din kalır ne iman ne de vatan. Hani hepimiz için mesele vatan olduğunda gerisi teferruattır diyoruz ya lütfen şühedanın hatırına sevgili peygamberimiz hatırına bu küffara hatırı sayılır bir savaş açalım da onları tarih sayfalarından temizleyelim. 

DR.EFSER GÖKÇEN

Güncellenme Tarihi : 7.11.2017 12:42

İLGİLİ HABERLER