Gündem
  • 30.3.2009 09:58

AÇILIMLAR CHP'YE YARADI MI?

Son yerel seçimlerde il genel meclisinde yüzde 18,2 oranında oy alan CHP, bu kez yüzde 20'yi aştı. İzmir'i yeniden kazanan CHP, Mersin ile Antalya'da AK Parti ve MHP'yle yarıştı, il belediyesi sayısını artırdı.

Bu artışta CHP'nin 'rejim-laiklik' eksenli siyaseti bırakıp halkın sorunlarını gündeme getirmesi ve bazı demokratik açılımlar yapması etkili oldu. Büyük şehirlerde iddialı adaylarla yarışa girilmesi de olumlu etki yaptı.

CHP, yerel seçimlerde ciddi bir oy artışı sağlayamadı. Rakamlar CHP'nin henüz iktidar alternatifi olamadığını gösteriyor. Ancak hedeflenen başarı sağlanamasa bile oy oranlarındaki artış parti yönetimini rahatlattı. 2004 ve 2007 seçimleri sonrasında parti içi muhalefetin yönetimi 'başarısız' addederek başlattığı aleyhte kampanyalar için bu kez zemin oluşmadı. Oy oranlarındaki sınırlı artışın sebeplerinden biri, seçim öncesindeki açılımlar oldu. CHP propaganda sürecinde çarşaflı kadınlara rozet takmış, her mahalleye Kur'an kursu açılacağı vaadinde bulunmuş, başörtülü belediye başkan adayları çıkarmıştı. Bazı kesimlerin 'samimiyet' şüphesiyle yaklaştığı açılımlar, büyükşehirlerin varoşlarında yaşayan vatandaşlar ile Anadolu'daki muhafazakar kesimleri belirli oranda etkiledi. CHP'nin bu bölgelerde oylarını artırdığı görüldü.

CHP, 2004 ve 2007 seçimleri öncesindeki propagandasını 'rejim tehlikesi' iddiası üzerine kurmuştu. Seçim meydanlarında AK Parti'nin laikliği tehlikeye attığı iddiasını dile getiren CHP lideri Deniz Baykal, her iki seçim öncesindeki mitinglerde de 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganlarıyla karşılanıyordu. Bu durum, 2007 seçimlerinde DSP ile ittifak yapılmasına rağmen oyların yüzde 21'in altında kalmasına neden oldu. Ancak 2009 seçimleri öncesinde 'laiklik ve rejim tehlikesi' söylemi bir kenara bırakıldı, ekonomik kriz ve yolsuzluk vurgusu yapıldı. Krizden hükümeti sorumlu tutan Baykal, 'Deniz Feneri davası' üzerinden de hükümetin yolsuzluklara göz yumduğu iddiasını dillendirdi. Baykal'ın tüm miting konuşmalarının iki önemli maddesini oluşturan bu konular, halkın öncelikli sorunlarıyla örtüştü. CHP ile seçmenin uyuşması parti oylarına ivme kazandırdı.

Seçim sonuçları, 7 yıldır anamuhalefette olan CHP'nin hâlâ vatandaşın gözünde 'iktidar alternatifi' olmadığını ortaya koydu. Parti ilkeleriyle zıtlaşan nitelikteki radikal açılımlar dahi halkın geniş kesiminin partiye olan mesafesini kapatamadı. Bu güvensizliğin altında, CHP'nin Ergenekon sürecindeki tavrının da önemli olduğu belirtiliyor. Baykal, sürecin başından itibaren Ergenekon davasını sert bir dille eleştirmiş, ilk iddianameyi 'masal, safsata' olarak nitelemiş ve Ergenekon sanıklarının avukatı olduğunu ilan etmişti. Toplumun geniş kesimlerinde yankı uyandıran davanın CHP tarafından küçümsenmesi, 'demokratikleşme' noktasında partiye olan inancı sarstı. Diğer yandan, 1989 yılında hazırlanan 'Kürt sorunu' raporuyla çok cesur tespitler ve çözüm projeleri üreten CHP, son yıllardaki aşırı milliyetçi ve statükocu görüntüsü nedeniyle Doğu ve Güneydoğu'da destek bulamadı. Seçim öncesindeki Nevruz açılımı da bu tabloyu değiştiremedi.

İzmir'i arsenikli suya rağmen kazandı

İzmir'de vatandaşa arsenikli su içirdiği ortaya çıkan CHP'li Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu seçimlerden de galibiyetle ayrıldı. Mersin ve Antalya'da AK Parti ile başa baş bir mücadele verilirken, 2004 seçimlerinde az bir farkla alınan Trabzon, AK Parti'ye kaptırıldı. CHP Çanakkale, Edirne, Kırklareli ve Muğla'nın yanı sıra Sinop, Zonguldak ve Tekirdağ'da da seçimleri aldı. Büyükşehirlerde oyunu artırmayı başaran CHP, iç bölgeler ile Doğu ve Güneydoğu'da umduğunu bulamadı. CHP, geçen seçimlerde olduğu gibi yine sadece denize kıyısı olan illerde belediyeleri kazandı.

(samanyoluhaber)

Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 23:40

İLGİLİ HABERLER