Gündem
  • 15.3.2013 15:53

Adalet Bakanı'ndan FLAŞ açıklamalar

BOLU (AA) - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Temenni ediyorum ki bu çözüm süreci arzu edilen şekilde sonuçlansın. Türkiye'nin ve Türkiye'de yaşayan 75 milyon insanın geleceği bugünden daha güzel olsun'' dedi.
            Çözüm sürecindeki gelişmelerle ilgili soru üzerine Ergin, ''Temenni ediyorum ki bu çözüm süreci arzu edilen şekilde sonuçlansın. Türkiye'nin ve Türkiye'de yaşayan 75 milyon insanın geleceği bugünden daha güzel olsun'' diye konuştu.
      Ergin, 21 Mart'ta Nevruz Bayramı'nın kutlanacağını hatırlatarak, kutlamaların bayram tadında geçmesini temenni etti.
      ''Bayramlar sevinmek, sevindirmek içindir'' diyen Ergin, ''21 Mart'ın bayram atmosferinde, Nevruz'un barındırdığı anlamla uygun şekilde kutlanmasını temenni ediyorum. 75 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini pekiştirecek, geleceğe dönük, bundan sonraki süreçte bu ülkede huzur atmosferinin artarak sürmesine katkı sunacak bir bayram olsun'' ifadelerini kullandı.
     
     -Adliye sarayları-
    
     Ergin, Türkiye'nin dört bir yanında adalet hizmetinin sunulduğu adliye saraylarının bulunması gerektiğini kaydederek, ceza infaz kurumlarının daha iyi şartlarda hizmet verebileceği standartlara kavuşturulması için yoğun çaba içinde olduklarına dikkati çekti.
      Bolu'ya yakışan ve yaraşan adalet sarayını inşa edeceklerini anlatan Ergin, ''Çalışmaya gecikmeden ihalesini yaparak başlamak istiyoruz. En kısa sürede Bolu Adliyesi'nin daha rahat hizmet verebileceği adliye sarayına kavuşması için bakanlık olarak çalışmalar yapılacak. Bolu ilimiz 1,5 ya da 2 yıl içinde güzel ve modern bir adliye binasına kavuşacaktır'' şeklinde konuştu.

 

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kadına yönelik şiddet konusunda toplumun duyarlı hale geldiğini belirterek, ''Artık kadına yönelik en ufak bir hareket haber değeri taşıyor. Medyamız da STK'larımız da siyaset kurumumuz da ve toplumun her kesimi de büyük bir tepki gösteriyor. Bu, önemli bir gelişme'' dedi.
     Ergin, Bolu Valiliği'ni ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek, çalışmalarla şiddete karşı duyarlılığın arttığını söyledi.
     Geçmişte kadına yönelik şiddet konusunda istatistik bulunmadığını, yakın bir tarihte istatistik oluşturulmaya başlandığına dikkati çeken Ergin, ''Artık kadına yönelik en ufak bir hareket haber değeri taşıyor. Medyamız da STK'larımız da siyaset kurumumuz da ve toplumun her kesimi de büyük bir tepki gösteriyor. Bu, önemli bir gelişme'' şeklinde konuştu.
     Şiddetle mücadelede toplumun hassasiyetinin yükseltilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Ergin, şöyle devam etti:
     ''Türkiye'de o temin edilmiştir. Bundan sonra bununla ilgili tedbirler devreye girmiştir. Yakın tarihte yasa düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenlemenin getirdiği tedbirler kolluk ve yargı tarafından alınmaktadır ama kolluk ya da yargının, Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın gayretleriyle neticelenecek bir süreç değildir. Tüm birimlerin, kurumların ortak gayret göstermesi gerekiyor. Eğitim, bunun bir parçasıdır. Toplumun gelişimine katkı sunabilecek STK'lar, düşünce kuruluşları ve üniversitelerimiz, bütün bunların tamamının bu süreçte olumlu katkılar sunması gerekiyor.
     Artık bizim gündemimizden çıkması gereken bir sorun bu. İnşallah azalarak bitime doğru gider.''
    
     -4'üncü yargı paketi-
    
     Ergin, yargı paketleriyle ilgili düşüncesinin sorulması üzerine, ''4. yargı paketinin'' Türkiye'de insan hakları standardının yükseltilmesi anlamına geldiğini ifade etti.
     Ergin, şöyle konuştu:
     ''Bu paketle ilgili bir taraf diyor ki 'KCK'lılar için çıkarıldı', onlar diyor ki 'bize bir şey getirmiyor'. Ötekiler diyor ki 'bize bir şey getirmiyor'. '4'üncü yargı paketi' dediğimiz şey, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılanması sürecinde almış olduğu ihlal kararları var, bu ihlal kararları ortaya konulmuştur. Bu kararların oluşmasına neden olan yasaların düzeltilmesi amacıyla getirilen bir çalışmaydı.
     Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde ihlal aldığımız konuların düzeltilmesi demek. Herkesin kendine göre bakış açısı olabilir. İçinde bulunduğu siyasi atmosferin etkisiyle değerlendirmeler yapılabilir. Farklı sosyal katmanların, farklı ideolojik pencerelerden bakanların değerlendirmeleri farklı olabilir. Bunlar son derece normal şeyler.''
     Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve sözleşmenin uygulanmasını takip eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarını önemsediklerini belirten Ergin, söz konusu standartlara Türkiye'de kimsenin itiraz edeceğini düşünmediğini bildirdi.
     4'üncü yargı paketinin 22 maddelik çalışma olduğunu hatırlatan Ergin, şunları anlattı:
     ''Bu paket Lokman Hekim ilacı filan değildir. Herkes kendi bireysel sorununu bu paketin içinde çözeceğini düşünüyorsa yanılıyor. Türkiye'deki yargı alanındaki problemleri belli bir plan çerçevesinde uygulamaya koyarak, çözmeye başladık. 2009 yılının ağustos ayından bu yana Yargı Reformu Strateji Belgesi ve buna dayalı olarak ortaya koyduğumuz eylem planımız çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz. Paketlerin de bu şekilde numaralandırılmasının bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
     Sorunlar çok farklı alanlarda, farklı alanlara dönük farklı çözümler getiriliyor.''
    
     -''Suç varsa karşılığı da vardır''-
    
     Ergin, fiziki ve teknolojik altyapı ile mevzuattan kaynaklanan sorunların giderilmeye çalışıldığını belirterek, hakim, savcı, zabıt katibi, kalem personeli eksiğinin tamamlanması gerektiğini anlattı.
     ''3'üncü yargı paketi çıktı, bir şeye yaramadı'' şeklindeki ifadelere dikkati çeken Ergin, şunları dile getirdi:
     ''Onun münferit sorununa yaramamış olabilir ama biz bireysel sorunlardan öte sistematik sorunları çözmeye yöneliyoruz. Biz sisteme ait sorunları giderdiğimizde insanlar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standardına göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri içtihatlarına göre de suç oluşturan fiiller ortaya koymuşlarsa bunun karşılığını göreceklerdir.
     Suç varsa karşılığı da vardır. Önemli olan suçun tanımında, vasfında ve bunun tatbikinde tarafı olduğumuz sözleşmelere bir aykırılık var mı- Yargılama yetkisini tanıdığımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ters düşen bir uygulama var mı- Bunları gidermek görevimiz. Onun ötesinde bu yanlışları giderdikten sonra hala yargılanan ve ceza alanlar var ise onlar da kendilerini gözden geçireceklerdir. Bir suç doğuran fiilin bir karşılığı, bir yaptırımı olacaktır.''
     Ergin, Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde ve Fenerbahçe'nin UEFA Ligi'nde eşleştiği takımlarla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Ergin, ''Lazio ve Real Madrid düşünsün. Hayırlı olsun. Umarım, bu güzide kulüplerimiz bir üst ligde rakipleri ile yapacakları mücadelede de başarılı olurlar. Kendileri de sevinir, bizi de sevindirirler'' dedi.
     
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 17:11

İLGİLİ HABERLER