Gündem
  • 27.4.2013 23:44

AKP elini değil kellesini taşın altına koydu!..

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, çözüm sürecine ilişkin, "Bu tarihi dönemde bu sorumluluğu alanlar, bu sorumluluğa ortak olanlar gelecek yıllarda tarihin altın sayfalarında anılacaklar ama bunu göremeyenler yine tarih tarafından yargılanacaklar' dedi.
          Ülkenin her tarafına aynı hizmeti sunduklarını dile getiren Yıldırım, 10 yıldır her türlü engellemeye rağmen Doğu ve Güneydoğu'ya hizmet götürdüklerini belirterek, şöyle devam etti:
     "Makineleri yaktılar, yolları kestiler, inşaatları sabote ettiler ama biz yılmadık. Dedik ki buradaki vatandaşlarımız hizmeti mutlaka görmeli. Mutlaka hizmet onların ayağına gitmeli. Terörün korkusuyla baskısıyla biz 'eyvallah' demeyiz, bu hizmetleri götürmemiz lazım. Götürdük, ne oldu- 'ayrı devlet' dediler, 'federasyon' dediler, 'yerel özerklik' dediler. En sonunda da kalktılar 'demokrasi için çözüm' dediler. Şimdi normale geldi. İşte bizim dediğimiz de bu. Ne dedik, '4 T'den vazgeçmeyiz' dedik. Nedir bunlar- Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak. Ay yıldızlı al bayrağımızın altında bir millet olarak yaşayacağız. Bu 4 T'yi tartışma konusu, pazarlık konusu yapmayız."
     PKK'nın çekilmesini "niye çekiliyorlar" diye eleştirenlerin bulunduğunu dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:
     "Gelince niye buradalar, niye terör oluyor, niye şehitlerimiz oluyor. Çekilince de 'niye çekiliyorlar' diyorlar. Biz bu ülkede barış, huzur istemiyor muyuz- İstiyoruz... Bu toprakların bu millete bedelinin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Çanakkale'ye, Sarıkamış'a, Sakarya'ya gidince görüyoruz. İzmir'de görüyoruz. Onun için hiç kimse gelişen birlik, beraberlik, kardeşlik havasını siyasete asla ve asla malzeme yapmasın."
    
     -"400 Boğaz Köprüsü"-
    
     Yıldırım, terör nedeniyle ülkenin enerjisinin yıllarca boşa gittiğine dikkati çekerek, insan kaynağının yanı sıra maddi kaynakların tüketildiğini, kimsenin eline bir şey geçmediğini vurguladı. Teröre harcanan parayla 20 bin kilometre otoyol yapılabildiğini, 400 Boğaz Köprüsü inşa edilebileceğini belirten Yıldırım, şöyle dedi:
     "İstiyoruz ki artık kaynaklarımız anlamsız bir iş adına tükenmesin. Bırakın kaynakları, bir insanımızın hayatını bile kurtarabilmek bir cihana bedeldir. Kardeşliğe, birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Doğu'da yaşayan da Batı'da yaşayan da bunu idrak ediyor. Acılar tekrar yaşanmasın. Onun için bunun riskini en üst seviyede alıyoruz. Bu, bir vizyon, bir öngörüdür. Bu riski her siyasetçi, her siyasi parti alamaz. AK Parti siyaset üstü bir anlayışla 35 yıldır kangren haline gelmiş, ülkenin tamamının birliğini, beraberliğini, kardeşliğini tehdit edecek bu sorunu çözmek için elini değil, kellesini taşın altına koymuştur. Diğer siyasi partilerden de beklenen bu sürece destek vermek olmalıdır. Eğer tabanlarına, bu sürece destekleyen vatandaşlarımıza bakarlarsa onların hissiyatlarını, isteklerini dikkate alırlarsa bundan başka yol yok.
     Biz, Sayın Başbakanımızın da dediği gibi bu yolda kararlılıkla devam edeceğiz. Bu tarihi dönemde bu sorumluluğu alanlar, bu sorumluluğa ortak olanlar gelecek yıllarda tarihin altın sayfalarında anılacaklar ama bunu göremeyenler yine tarih tarafından yargılanacaklar."
     Türkiye'de "Siyaset" denilince partilerin birbirlerine yönelik eleştirilerin akla geldiğine değinen Yıldırım, ideolojik söylemlerin ülkeye çok şey kaybettirdiğini ifade etti.
     Yıldırım, AK Parti'nin, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana hiçbir günü boş geçirmediğini dile getirerek, yaptıkları hizmetlerin millet tarafından görülüp takdir edildiğini, bunun sonucunu kuruldukları tarihten bu yana girdikleri seçimlerde gördüklerini söyledi.
     AK Parti'nin hizmet anlayışının "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" olduğunu belirten Yıldırım, "Bu, Osmanlı'yı 600 yıl ayakta tutan bir ilkedir. Bununla Osmanlı 3 kıtada hakimiyet kurdu. Hakimiyet kurdu ama hiç kimseyi esaret altına almadı. Onları serbest bıraktı, diledikleri gibi yaşadılar. Bugün sömürgeci ülkelerin yaptığı hiçbir şeyi Osmanlı yapmadı" dedi.
     Türkiye'de taş üstüne taş koyan herkese şükranlarını sunduklarını aktaran Yıldırım, "Bu ülkede 10 yıldır bir AK Parti gerçeği vardır. Bunu İzmir'e gelince de Ağrı'ya gidince de Sinop'a, Antalya'ya, Aydın, Balıkesir, İstanbul'a, 81 vilayetin hepsinde bunu bulursunuz. 'Oy verenlere hizmet, oy vermeyenlere nasihat' anlayışını yıktık. Seçim bitti, hizmeti ülkenin her tarafına götürdük. Biz bunun geçmiş dönemlerde yerel yönetimlerde çilesini çeken bir partiyiz. Bu tecrübeden hareketle asla ve asla partizanlık yapmadık. Bu belediye bizden değildir demedik" diye konuştu.
    
     -"İzmir'de kolaycılığa kaçılıyor"-
    
     İzmir'de yerel yöneticilerin şehrin müzmin sorunlarının çözümünün üzerine gitmek yerine kolaycılığa kaçtığını, "Biz yapacaktık ama Ankara önümüzü kesiyor" bahanelerine halkın itibar etmediğini belirten Yıldırım, "Millet artık bunları yemiyor.Ankara size her istediğinizi fazlasıyla veriyor. İzmir'in hangi meselesi varsa seferber oluyoruz. İşlerin bir an önce görülmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Her meseleyi Ankara'ya bağlamak, iyi niyetten yoksun bir davranıştır. İzmirlinin verdiği bu krediyi maalesef layıkıyla kullanamadı yerel yönetimler. Bunun bilinmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.
     AK Parti İstanbul Milletvekili ve İzmir İl Koordinatörü Erol Kaya ise "Siyasette mekanlar önemli ama bu mekanları asıl renklendirecek olan çalışmalardır. Ben, bu teşkilatın İzmir'de ses getirecek çalışmalara imza atacağına inanıyorum" dedi.
     Açılış törenine AK Parti İzmir milletvekilleri, İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Çiğli İlçe Başkanı Adnan Yılmaz ve davetliler katıldı. Açılışın ardından, partiye hizmet edenlere plaket verildi, yeni katılanlara rozetleri takıldı.
    
     Muhabir: Ali Rıza Karasu
     Yayıncı: Murat Taydaş

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:50

İLGİLİ HABERLER