Yaşam
  • 5.1.2004 12:54

ALEVİLER, SÜNNİLERDEN AYRI GÖSTERİLMEK İSTEMİYOR...

BURHAN KARADUMAN MALATYA- Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Başkanı Hasan Meşeli, Aleviliğin İslam'dan ayırt edilemeyeceğini, ancak Türkiye'de İslam dışında bir Aleviliğin yaratılmaya çalışılmasının tehlikeli bir gelişme olduğunu belirtti. Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Başkanı Hasan Meşeli, Alevilik ile ilgili tartışmalar hakkında yaptığı değerlendirmede, Alevi ve Sünni ayrımının asıl sebebinin kültürsüzlük olduğunu kaydederek, ''Hala Sünni kardeşlerimiz alevi kardeşlerimiz için rafizi diyor. Alevi kardeşlerimiz de Sünni kardeşlerimize, antitez olarak yezid diyor. Şimdi Yezid kim? Hz. Peygamberin mübarek torunu Hz. Hüseyin'i katleden cani bir katil. Hangi Sünni kardeşimiz bu caniyi, bu katili destekleyebilir, sevebilir. Ama Emevi zihniyeti, yaptıklarını meşru göstermek için bu tartışmaların günümüze kadar taşınmasına neden olmuştur. Bunu sanki Allah'ın iradi bir kaderiymiş gibi yorumlamışlar. İşte bu anlayışı yıkmak Alevi ve Sünni kardeşlerimiz arasında hoş görü ve kardeşliği perçinlemek herkesin görevi'' dedi. 'ALEVİLİK DİYANETE BAĞLANMASIN' İHA muhabirinin sorularını cevaplayan Meşeli, ''Hacı Bektaşi Veli ne Aleviliğin ne de Sünniliğin malıdır. Bu yüce kişi insanlığa malolmuştur. Daha doğrusu bu kişi İslam kültürünün bir şahsıdır; ona inanan, onu seven herkesindir'' diye konuştu. 'Son dönemde gündemden düşmeyen Alevilerin ayrı bir diyanet ya da diyanetin içerisinde temsil taleplerini nasıl karşılıyorsunuz?' sorusu karşısında Meşeli, ''Bu gelişmeleri kaygı ve üzüntü ile takip etmekteyim. Ve altını çizerek, üstene basa basa şu hususu vurgulamak istiyorum: bugün ülkemizde yaşayan Alevi kardeşlerimizin dinsel, inançsal ve kültürel olarak çok ciddi sorunları var. Oysaki ülkemizde 87 bin tane caminin 132 bin personeli ve 1 katrilyona yakın bütçesi var. Ve Diyanet İşleri ağırlıklı olarak Sünni kardeşlerimize hizmet veriyor. Alevi kardeşlerimize yönelik neredeyse hiçbir hizmeti yok. Oysaki Alevi kardeşlerimiz de Sünni kardeşlerimiz gibi, 'dinimiz İslam, kitabımız Kur'an, Peygamberimiz Hz. Muhammet (S.A.V.), vatanımız Türkiye, kıblemiz Kabe ve mezarlarımız bir' diyor. Diyanet mevcut haliyle hizmetlerini sürdürmeye devam etsin. Aleviler diyanette yer almasın. Yine Alevilere farklı bir diyanet kurulmasın. Çünkü bizim cem evleri camilere alternatif olarak kurulmamıştır. Sadece Alevi vatandaşlarımızın dini bazı ibadetlerini burada yapmaları, kültürel faaliyetlerini burada sürdürmeleri için yapılmıştır. İslam'da ibadet sadece camide yapılır diye bir sınırlamama mı var. Bizim tek isteğimiz, devletin Alevi kültürünü, inancını, anlayışını tanıtan meşru, doğru ve yasal vakıflar ile derneklere ekonomik anlamda destek olması. Yani bütçeden pay ayırması. Devlet bugün kiliselerden, havra ve sinagoglardan, camilerden elektrik su parası almazken, cemevlerinden para alması doğru mu? Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Bizde laik demokratik sosyal hukuk devletimizin bekası için çalışıyoruz. Bize de yardım yapılması gerekmez mi?'' şeklinde cevap verdi. 'ALEVİLİK TEHLİKE ALTINDA' Din dersi kitaplarında Aleviliğin anlatılması gerektiğini de vurgulayan Meşeli, bazı çevrelerin Aleviliği İslam'ın bir mezhebi olarak değil de, bir kültür olarak lanse etmesine de değinerek, ''İşte asıl tehlikede bu. Ne demek Hz. Ali'siz Hz. Hüseyin'siz, Ehli Beyt'siz, Allah'sız, İslamsız bir Alevilik var demek. Asla böyle bir şey yok, Hz. Ali olmadan Alevilik mi olur. Bu insanların İslam'ı ve Hz. Ali'yi hiçe sayar yaklaşımları Alevilikle uzaktan yakından alakalı olamaz. Bu insanların niyeti ve yaklaşımı Aleviliğe ihanettir. Ve Alevilik tehlike altındadır. Bir toplumu ayakta tutan dili, dini, milli gelenek ve görenekleridir. Şu an bu yaklaşımlar Aleviliği özünden ve gelenek göreneğinden uzaklaştırmak durumunda. Eğer bu toplum dininden uzaklaşırsa ne olacak o zaman devreye ya ateizm girecek ya da ideolojiler girecek. Bugün Aleviler bir kısım yabancı ideolojiler veya örgütler tarafından tahakküm altına alınmaya çalışılıyor, mazilerinden koparılmak isteniyor. Hz. Ali'den ve İslam'dan uzak bir nesil çıkıp, kimi ölüm oruçlarında hayata gözlerini kapıyor. Kimi de bedbaht ve huzurdan uzak bir şekilde dünyaya veda ediyor. Oysa ki Alevilik ve İslam bir insanın hayatına kıymasına müsaade eder mi. Asla, ama bunu birileri özellikle oluşturmaya çalışıyor'' diye konuştu. 'İSLAMSIZ BİR ALEVİLİK DÜŞÜNÜLEMEZ' ''Kültürlerini, inançlarını, geleneklerini, öğrenecekleri doğru dürüst imkanları bulunmayan, camilerde okullarda üniversitelerde Hz. Ali'nin anlatılmadığı, İslamsız , Hz. Muhammet'siz bir Alevilik olmayacağı gösterilmeyen, doğal olarak da bu gerçeklerden uzak olan kardeşlerimiz bu tehlikelere maruz kalıyor'' diyen Meşeli, sözlerine şu şekilde devam etti: ''Ama siyasiler hep seçim dönemlerinde gelip vaatlerde bulunuyor. Ama seçildikten sonra hükümette yer alınca ne hikmetse vaatlerini unutuyorlar. Sayın Ecevit'ten Çiller'e, Sayın Bahçeli'den Yılmaz'a, Sayın Özal'dan Baykal'a kadar hepsi bu sorunları çözeceğini vaat etti. Ama ne oldu. Yine hiç bir şey. Alevi kardeşlerimizin dinsel ve kültürel anlamda durumları yürekler acısı. Bu kardeşlerimizin kökünden kopmasına fırsat vermeyin. Şuan ki hükümet Anayasa'yı dahi değiştirecek imkanlara sahip. Artık yanlış ve duyarsız şekilde süren bu anlayışa son verip bizlere sahip çıksın.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:23

İLGİLİ HABERLER