Medya
  • 20.9.2020 14:15

Allahü teala'nın Musa Aleyhisselam'a haber verdiği çöplükteki cesedin sırrı

ALLAHÜ TEALA’NIN MUSA ALEYHİSSELAM’A HABER VERDİĞİ ÇÖPLÜKTEKİ CESEDİN SIRRI

Musa Aleyhisselam zamanında Benîisrail içerisinde bir fasık (Açıkça günah işlemekten çekinmeyen, âsî, günahkâr) ve facir (Haktan sapan. Haram ve günaha dalmış kötü insan. Günah işleyen) bir kişi vardı.
Bütün ömrünü; fısk (Günah), isyan ve haddi aşan fesat ile tuğyanla (Zulüm ve küfürde çok ileri gitmek. Azgınlık ve taşkınlık) geçirmişti.
Bu hal içerisindeyken bu kimse öldü.
Herkesin yakından tanıdığı bu adam ölünce; o vilayet halkı büyük bir sevinç yaşadı.
Kimse onun için cenaze namazını kılmayı kabul etmedi.
Hatta gömmediler bile.
Bu kimsenin ayağına bir ip bağladılar. Sonra bütün şehiri boydan boya sürükleyerek geçirip, cesedini çöplüğe attılar.
O gün Allahü teala’nın emri ile Cebrail Aleyhisselam, Hazret-i Musa’ya geldi ve şöyle dedi;
- Yüce Hak sana selam eder ve şöyle buyurur;
- Velilerimden birisi ahirete gitti. Ahali onu mezbeleye bıraktı. Git, Onu mezbeleden al. Teçhizini ve tekfinini yap. Benîisrail’i de onun namazını kılmaya davet et.
Onun cenaze namazını kılanları affedip bağışlarım. Bunu da onlara haber ver.
Onun defnini sen yap.

Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ın bu emriyle hemen mezbeleliğe gelen Musa Aleyhisselam, cesedin yüzünü çevirince oldukça şaşırdı.
Kendisi de o kimseyi yakından tanıyordu.
Gördü ki o meyyit; iki yüz seneden beri ömrünü fısk ve masiyetle geçiren kimsedir.
Bu hale vâkıf olunca çok şaşırdı.
Allahü teala tarafından memur edildiği emri eksiksiz olarak yerine getirdikten sonra Yüce Hakka tekrim ve tazarru ile niyaz edip şöyle dedi;
- Ya Rabbi; Bu kimsenin yaptığı fıska ve masiyete bütün ahali şehadet eder. Durum ve vaziyet böyle iken bu kimse hangi ameli veya sebepten velâyet mertebesine nâil oldu?
Bunun üzerine Yüce Hak böyle buyurdu;
- Yâ Musa, ben o kulumun yaptığı masiyetleri halkın bildiğinden yüz kat daha fazlasını bilirim.
Ne var ki ; bir gün şöyle oldu..
O kimse sana gönderdiğim Tevrat’a baktı. Ahir zaman peygamberimin pâk naatini gördü. Resulümün güzel vasıflarını okudu.
Bunun üzerine onun kalbinde Habibime karşı muhabbet hâsıl oldu.
Tazimle o sayfayı öptü. Tam bir hürmetle o sayfayı yüzüne gözüne sürdü.
Onun bu hürmeti için kendisini irtikâb ettiği günahlarından affettim.
Onu bağışlanmışlardan eyledim.

Allahü teala’nın bu Mübarek sözü üzerine şimdi cümle iman ehli iyi düşünmeli!..
Resûlulllah Efendimizin Peygamberliğine (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iman getirip onun ümmetliğini kabul eden kimse;  Pâk sıfatını, Mübarek adını duyduğunda ve gördüğünde veya Mübarek kabrini gördüğünde muhabbet icabı salât-ü selamla tazim ve tekrim ederek sevgisini açığa vurursa, affolunup bağışlanır.
Böyle kimseler Allahü teala’nın rahmetine nail olmaya layık olurlar.
Âlemin efendisi, Ademoğlu soyunun en seçkini, en güzel yaradılışlı ve en üstün huya sahip Habib-i Hûda Sultan-ı Enbiya Muhammed Mustafa Efendimizin anlatılan vasıflarını yahut pâk ravzasına, nurlu kabrini aşkla ziyaret edip veya Mübarek ism-i şerifleri geçtiğinde; muhabbet ve hürmetle salâvat-ı şerifeler okumak suretiyle tazim ve tekrim edenlerin cümle ayıp ve günahları bağışlanır.
Allah’ın Habibi’ne bu muhabbeti gösterenlerin; Yüce Hakk’ın, Lütuf, kerem ve rahmetine afiyet ve inayetine nail olacaklarına hiç şüphe yoktur.
Vesselam
Sübhan olan Yüce Hak, hepimizin kalbine bu muhabbeti inşa etsin. O muhabbet hürmetine bizleri af ve mağfiret etsin.
Hem yaşarken hem ölürken hem kabirde hem de mahşerde cümle iman ehline, sizlere ve bizlere ve dahi cümle sevdiklerimize merhametiyle muamele etsin….
(AMİN)


METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ
 

Güncellenme Tarihi : 20.9.2020 17:00

İLGİLİ HABERLER