Sağlık
  • 15.3.2019 00:09

'Ameliyat olamaz' denen kanser hastalarına umut ışığı

Dünya Cerrahi, Gastroenteroloji ve Onkoloji Derneği (IASGO) ile işbirliği içinde Ülkemizde 7.’sini düzenlenen “Onko-Cerrahi Günleri” bu yıl da Türkiye’de dünyaca ünlü cerrahları bir araya getirdi. 6-9 Mart’ta Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen Kongre’de Amerika, Japonya, Kore, İtalya, Romanya ve Mısır’dan katılan dünyaca ünlü cerrahları ile ülkemizin başarılı cerrahları ve onkologları bir araya geldi. Karaciğer kanserinde "ameliyat olamaz" denen hastalara umut ışığı olan ultrason eşliğinde yapılan cerrahide ulaşılan son gelişmeler anlatıldı...

DÜNYACA ÜNLÜ CERRAHLAR İSTANBUL'DA BULUŞTU

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Karaciğer Nakil Ünitesi Sorumlusu Prof. Ender Dulundu ve Prof. Faysal Dane'nin ev sahipliği yaptığı kongrede; ameliyat sırasında ultrason kullanımının karaciğer kanser hastalarının ameliyatlarında başarıyı arttırdığı ve karaciğerin doku yapısının mümkün oldukça korunduğu, tomografi veya MR da saptanamayan gizli kalmış kitlelerin de ortaya çıkartılarak ameliyat sırasında alındığı belirtildi.

"Onko-Cerrahi Günleri"nde konuşmacı olarak Milano Humanitas Universitesi doktorlarından Prof. Dr. Guido Torzilli, Prof. Dr. Daniele Del Fabio ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Karaciğer Nakil Ünitesi Sorumlusu Prof. Ender Dulundu karaciğer ve pankreas kanserlerinde ultrason eşliğinde yapılan cerrahide ulaşılan son gelişmeleri anlattı.

"AMELİYAT OLAMAZ" DENEN HASTALARA UMUT IŞIĞI

Prof. Dr. Ender Dulundu; Kongrede ilk 2 gün boyunca ameliyat esnasında karaciğer kanseri hastalarında Türk cerrahlara ultrasonografi kullanımını gösterdiklerini, ultrason kullanılarak uygulanan bu özellikli teknikle karaciğer kanserlerinde metastaz sayısı ve boyutunun eskisi kadar ameliyata engel olmaktan çıkarıldığını ve uygulanan bu teknikle karaciğerdeki kanserin sayısı ve boyutu nedeni ile ameliyat olamaz denen pek çok hastaya umut olduğuna dikkat çekti.

8-9 Mart'ta Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası Sultanahmet yerleşkesinde devam eden kongrede, dünyada erişkinde canlıdan canlıya karaciğer naklini ilk kez gerçekleştirmiş olan Prof. Dr. Masatoshi Makuuchi ile Amerika, Japonya, Kore, İtalya, Romaya ve Mısır'dan gelen onkolog ve cerrahlar ile ülkemizin başarılı cerrahları, karaciğer naklini, karaciğer ve pankreas kanserlerinde cerrahi ve onkolojik tedavileri son gelişmeler ışığı altında tartışarak bilgi ve tecrübelerini paylaştı.

KARACİĞER KANSERİNDE ULTRASON KULLANIMI BAŞARIYI YÜKSELTİYOR

Prof. Dr. Ender Dulundu, karaciğer kanseri tedavisinde ameliyat sırasında ultrason kullanımının başarıyı yükselttiğini bu sayede sadece tümörlü dokunun alındığını ve karaciğer dokusunun ise korumuş olduğunu sözlerine ekleyerek ultrason kullanımı lezyonların tamamının görülmesini sağladığı ve başarı oranının yükselmesine yardımcı olduğunu belirtti.

Dünya Cerrahi, Gastroenteroloji ve Onkoloji Derneği(IASGO) ile iş birliği içinde Ülkemizde 7.'sini düzenlenen "Onko-Cerrahi Günleri"nde asıl hedef, dünyanın önde gelen doktorlarını Türk meslektaşlarıyla bir araya getirip tıptaki son gelişmeler doğrultusunda hastalara daha faydalı olacak çözüm yollarını bulmak ve bilgi alışverişinde olmak. 4 gün süren kongrenin 2 gününde verilen eğitimde, karaciğer cerrahisinde İntraoperatif yani ameliyat sırasında ultrason uygulanarak yapılacak olan cerrahideki yöntemi uygulandı.

Prof. Dr. Dulundu; "Karaciğer cerrahisi sırasında ameliyat öncesinde çekilen Tomografi ve MR' da her zaman bütün kitleler görülemiyor. Bu yöntemle ameliyat sırasında gözle görünmeyen lezyonların görünmesi hedefleniyor ve bu şekilde ameliyat sırasında yapılan ultrasonla gözden kaçan bir tümörü hastada bırakma şansı ortadan kalkmış oluyor. Böylece nüksetme ihtimalini en aza indirmiş oluyoruz. Bir diğer önemli amacı da karaciğerdeki tümörün sayısı kitlenin boyutları ya da büyük önemli damarlarla olan ilişkisi büyük bir problem olmaktan çıkıyor. Yani daha doğrusu eskisi gibi büyük bir problem olma özelliğini yitiriyor. Karaciğer şeffaf olmayan bir organ ve onun içindeki kitleleri görmek ve içindeki damarlar ile olan ilişkisi ortaya koymak kolay değil. İşte ultrasonun burada cerrahın gözü olduğunu ve bu şekilde karaciğerin maksimum dokusunu koruyarak sadece tümörlü dokuları alınmasını sağlıyor. Bu şekilde hastalarda bu tümörleri çıkarıp geriye kalan 'karaciğer parenkimi' dokusunu sağlıklı olduğu sürece korumak mümkün. Yine damarları ile olan ilişkilerini ultrason aracılığıyla görerek ve damarları koruyarak o kitleyi oradan almak mümkün oluyor. Bu anlamda bu kurs ülkemizde ilk kez gerçekleştiriliyor ve o nedenle yoğun bir ilgi görmekte. Ülkemizde ilk kez düzenlenen kongrede, dünyada bu alanda eğitim verebilecek en önemli otoritelerden birisi olan Prof. Dr. Masatoshi Makuuchi'nin olması bizim için büyük bir avantaj. Aynı zamanda bu tekniği biz de hastanemizde yıllardır uyguluyoruz" diyor.

"ONKO-CERRAHİ GÜNLERİ"NE YOĞUN İLGİ

Prof. Dr. Guido Torzilli yedincisi düzenlenen Uluslararası "Onko-Cerrahi Günleri"ne katılmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, dünyanın birçok ülkesinden gelen doktorlarla bilgi paylaşımının çok faydalı olduğunu ifade etti.

Türkiye'de ilk kez düzenlenen Karaciğer cerrahisinde ultrason kullanımı kursuna eğitici olarak katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu, çok uzun yıllar önce başlamış bir yöntem ancak en önemli kullanım alanlarından bir tanesi karaciğerin dokusunu mümkün olduğunca fazla korumak olduğunu sözlerine ekleyen Torzilli, karaciğer cerrahisine gelen hastaların bir kısmı kemoterapi alıyor olması ve kemoterapi karaciğerin dokusunu olumsuz etkileyen bir faktör olması dolayısıyla, mümkün olduğunca çok fazla karaciğer dokusu bırakılması gerekiyor. O nedenle ultrasonla karaciğerin içindeki tümöral dokuları maksimum sayıda dokuyu koruyarak çıkarmanın sonucunda cerrahinin daha güvenli ve hastaların büyük bir kısmına geçmişe göre daha iyi hizmet edebilir hale getirilmiş olunduğunu söyledi.

Ayrıca Prof. Dr. Torzilli, bu kursu dünyanın farklı ülkelerinde de düzenlediklerini ancak Türkiye'de düzenlenen kursun bunların içerisinde en yoğun ilginin gösterildiği kurs olduğunu, Türk doktorların konuya çok ilgi gösterdiğini ifade etti. Ek olarak kongrenin en önemli hedeflerinden biri de, Ultrasonografi'yi katılımcılara uygulamalı olarak göstermek ve cerrahi camiasına tanıştırıp daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Daniele Del Fabrio ise genç bir cerrah olarak Prof. Dr. Guido Torzilli ile çalıştığını ve Ultrasonografi kullanımının çok önemli olduğunu düşündüğünü bunun sadece ameliyat sırasında değil hastaların poliklinik kontrolünde ya da acil tıp eğitimi sırasında ve hasta takibi sırasında da çok önemli olduğunu ve özellikle karaciğer cerrahisi için bunun vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyledi. Genç cerrahlara bir tavsiyede bulunmak istediğini dile getiren Prof. Dr. Fabrio bu mesleği seçen genç cerrahların ilgilendikleri alanla ilgili olarak ultrason eğitimini de alıyor olmalarının kendilerine çok katkı sağlayacağını belirterek burada bulunmaktan çok mutlu olduğunu ve gurur duyduğunu söyledi.

Güncellenme Tarihi : 18.3.2019 02:02

İLGİLİ HABERLER