Yaşam
  • 23.5.2004 17:18

''ANNENİN SÜREKLİ EVİN İÇİNDE BİR İŞLE MEŞGUL OLMASI, ÇOCUĞU HUZURSUZ EDER''

İBRAHİM ÖZDEMİR GÜMÜŞHANE - Hacettepe Üniversitesi Çocuk Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mesude Atay, ''Annenin sürekli evin içinde bir işle meşgul olması çocuğu huzursuz eder'' dedi. Bir yayınevi tarafından dün Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen seminerde konuşan Doç. Dr. Mesude Atay, ilçe kaymakamlıklarına duyuru yapılmasına rağmen çok az sayıda katılım olmasına dikkat çekerek, ''Bu kadar az katılımcı beklemiyordum'' diyerek tepkisini dile getirdi. Konuşmasında, çocuklara yalancı, dikkatsiz, mutlu, savruk gibi adların takılmasının çok yanlış olduğunu belirten Doç. Dr. Mesude Atay, ''Çocukları görmek istediğimiz şekilde görmeye çalışıyoruz, onlarda değişim istiyorsak bu sınıflandırmadan mutlaka soyutlanmalıyız. Onlardaki değişimi mutlaka görmeliyiz. Ebeveyn olarak bu değişimi sorgulamalıyız. Değişim altında yatan ve huysuz olarak nitelendirdiğimiz isyanı, 'Beni dinlemiyorsunuz' diyerek örtmeye çalışmamalıyız. Aslında çocuklar her şeyin farkında. Annenin sürekli olarak evin içinde çalışması çocuğu huzursuz etmektedir. Halbuki çocuğun evin içinde sevgiye ve birlikte oynamaya ihtiyacı vardır'' diye konuştu. Televizyonun olumsuz etkilerine de değinerek, evin içinde büyük bir canavar olduğunu söyleyen Doç. Dr. Atay sözlerini şöyle sürdürdü: ''TV, hem anne-baba hem de anne, baba ve çocuk arasındaki iletişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bilgisayarlar da öyle. Çocukların çok sevdiği 'evcilik oyunu', TV ve bilgisayarlardaki atari oyunları ile yok edildi. Halbuki günümüzde çok iyi ve kaliteli çocuk kitapları var. Küçük yaşta çocuklarımıza okuma zevkini aşılayamazsak, okumayan bir toplum haline geliriz.'' Günümüzde ''Ağlamayan çocuğa meme verilmez'' atasözünün adeta çocuklara uygulandığını, bunun ise çok yanlış olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Atay, ''Çocuğun en büyük rüşveti ağlamaktır. Ağladıkça anne ve babasından istediğini mutlaka koparacaktır duygusunu yok etmemiz gerekmektedir. Çocuk ağlamasın diye her isteğini yerine getirmemiz çok yanlış. O anda çocuğu ağlamasından kurtulma adına verdiğimiz ödünle, çocuk büyüdükçe her istediğini almak için çok değişik yöntemlere başvurmaya alışacaktır. Çocuk yetiştirmek, büyütmek çok ince bir sanattır. Bir danteli örerken yapılan bir hata nasıl ki o dantelin güzelliğini bozuyorsa, çocuğu yetiştirirken yapılan bir hata da onu ömür boyu etkileyecektir. Örneğin dişini fırçalamayan anne çocuğuna 'Dişini fırçala' demekle o çocuğa dişini fırçalama alışkanlığı kazandırmaz'' şeklinde konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:15

İLGİLİ HABERLER