Gündem
  • 30.9.2010 16:54

ARINÇ ''BAŞÖRTÜSÜNDE'' CHP'DEN UMUTSUZ

İSTANBUL - Arınç, Habertürk kanalındaki ''Hayatın İçinden'' adlı programa katılarak, soruları yanıtladı.
''Anayasa konusu gündemdeki yerini koruyor. Başörtüsü konusu da gündemde. CHP'yi samimi buluyor musunuz?'' sorusu üzerine Arınç, hiçbir zaman niyet okuyucusu olmamak gerektiğini ifade ederek, prensip olarak herkesi samimi kabul etmek düşüncesinde olduklarını söyledi.
Bülent Arınç, ancak CHP'nin belli konuları ortaya attığı veya söylediği zaman, geçmişe dönüp bakıldığında bir güven bunalımı olduğu, ''Acaba bunu günü birlik mi söylüyor, acaba arka planında başka bir şey mi var, geçmişte böyle bir şey yapmışlardı, bugün tam tersini söylüyorlar, acaba samimiyetsiz mi bunlar?'' diye bir endişe duyulabileceği söyledi. Arınç, ''Bize düşen, onun, doğru, niyetinin samimi olduğunu kabul etmektir. Şimdi bunu kabul ettikten sonra ne söylüyorlar, ne yapmak istiyorlar, nasıl yapmak istiyorlar, ona gelmek gerekir''dedi.
Bu konuda adımlar atıldığının sorulması üzerine Arınç, ''Henüz hangi adımlar atıldı mesela? Konuşmanın ötesinde bir şey yok'' yanıtını verdi.
Yeni Anayasa'da öncelikli konunun başörtü sorunu olup olmadığı, tümünün değişmemesi durumunda kısmi değişikliklerin olup olmayacağı şeklindeki bir soruya Arınç, şu cevabı verdi:
''Şimdi başörtü konusunda geçmişte bazı teşebbüsler yapıldı. Bu, rahmetli Özal'ın, ANAP döneminde başlar. Sonra Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar vardır. Onun ötesinde bazı süreçlerde çok haşin, tavırlar takınılmıştır. Daha sonra, mesela, 3 yıl evvel, 2 partinin iştirakiyle Mecliste bir çalışma yapıldı ve Mecliste oylamalara katılanların yüzde 85'inin 'evet' oylarıyla bir düzenleme çıktı. Ama CHP, hemen hemen her meselede olduğu gibi, başörtü konusunda da Anayasa Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi de şekil yönünden bakması gerekirken, esasa girdi ve düzenlemeyi iptal etti. Biraz önce söylediğim, samimiyet konusundaki şeyler bunlardan kaynaklanıyor. CHP, sadece Anayasa Mahkemesi yoluyla bu konuda getirilmek istenen özgürlüklere karşı çıkmakla kalmadı, her konuşmasında, tavrında, başörtüsünün ya da türbanın yasak olduğunu, üniversitelere bu kıyafetlerle girilemeyeceğini, bunun laikliğe aykırı, rejim meselesi olduğunu söyleyerek geldi.''
CHP'nin, başörtü veya türbana karşı en amansız mücadeleyi verenleri de milletvekili yaptığını kaydeden Arınç, bunlardan birisinin İstanbul Milletvekili Nur Serter olduğunu belirterek, ''Kemal Alemdaroğlu ile birlikte İstanbul Üniversitesinde rektör ve rektör yardımcısıyken, yani kızlarımızın başlarındaki örtüyü çıkarmak için, ikna odalarında görev almış bir öğretim üyesidir. Birisi de Necla Arat'tır ve diğerleri... Yani CHP içinde, 'Başörtüsüne özgürlük olmalı, herkes istediği kıyafetle yükseköğretim yapabilmeli' diyenlerin sayısı yüzde 5'i geçmez. Böylesine yoğun ve katılaşmış yapı içerisinden bugün sayın Kılıçdaroğlu, birkaç konuşmasında, (Bu artık özgürlük olmalıdır ve kıyafet üniversitede okumaya engel sayılmamalıdır) gibi sözler sarf etti'' diye konuştu.

-''BİR YOL HARİTASI ÇİZMESİNDE FAYDA VAR''-

Kemal Kılıçdaroğlu'na ''İktidar olduğunuzda bu sorunu nasıl çözeceksiniz'' diye sorulduğunu anımsatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
''(Orayı bana sormayın, iktidar olunca bu mesele çözülecek) diyor. Peki nasıl çözülecek Anayasa mı değişecek, yasalar mı değişecek? Hayır, kendiliğinden çözülecek. (Siz onu siyasallaştırdınız, biz onu siyasalaştırmayacağız. Biz diyeceğiz ki bu serbestir). Herhalde böyle bir yöntem düşünüyor. (Üniversitelerde bu iş serbestleşecek) deniliyor. Bazı yerlerde de (Anayasa Mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları var) diye de ekliyor. Peki var, o zaman ne olacak? Yani, (Anayasa Mahkemesinin kararları varsa, bu iş bitmiştir, artık bu konuda bir özgürlük veya düzenleme söz konusu değil midir?) demek istiyorsun? (Onları aşacak bir iradeyle Anayasa değişikliği mi yapacağız) demek istiyorsun? Ben şu ana kadar sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından (Anayasa'yı, kanunları değiştirerek bu işi çözeceğiz) dediğini duymadım. Sihirli bir değnek dokunuş yapacak, CHP iktidara geldiğinde, kendiliğinden bir sabah uyananlar, başörtüsüne özgürlük geldiğini görecekler. Mutlu bir gecenin sonunda böyle bir rüyayla uyanmak çok hoş ama bir yol haritası çizmesinde fayda var. O zaman biz de demeliyiz ki Anayasa'nın şu maddesini değiştirirsek, bu düzelebilir veya 2547 sayılı Yükseköğretim Öğretim Kanununda şöyle bir maddeyi de takviye edersek bu olabilir.''
Bülent Arınç, MHP ve BDP'yi hiçbir zaman göz ardı etmemek gerektiğini, MHP'nin bu konudaki samimiyetini davranışlarıyla gösteren bir parti olduğunu, BDP'nin de tabanında bu konuda özgürlüklerden yana olduğunu vurguladı.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 03:11

İLGİLİ HABERLER