Medya
  • 26.7.2009 00:05

ARINÇ: 'SİYASETÇİLER İLE GAZETECİLER ARASINDA ESRARLI BİR ÇEKİM ALANI VAR..'

BALIKESİR - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Yasakların ve sansürlerin çağdaş demokrasilerde hayat hakkı olmadığını düşünüyoruz'' dedi.

Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen ''Mustafa Necati Bey Gazetecilik Başarı Ödülleri'' yarışmasında dereceye girenlere ödülleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katıldığı törenle verildi.

Arınç, Salih Tozan Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, yarışmayı düzenleyen ve ödül alan kişileri kutladı.

Basında sansürün kaldırılışının 101. yılının kutlandığını hatırlatan Arınç, Gazeteciler Cemiyetinin her yıl 24 Temmuzu büyük etkinliklerle kutladığını belirterek, şöyle konuştu:

''Anayasamızda da ifadesini bulan 'Basın hürdür sansür edilemez' ifadesini gazeteciler, yüksek sesle haykırırlar. Bunun için Türkiye'nin her tarafından gazeteci cemiyetleri ve dernekleri faal biçimde çalışıyorlar. Son zamanlarda bu tür etkinlikleri düzenleyen cemiyetlerimizin artması da ülkemiz medyasının, dolayısıyla ifade özgürlüğü ve demokrasimizin gelişimi bakımından da ayrıca önem taşımaktadır.''

Arınç, cemiyetlerin yanında Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek ile Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi'nin yaptığı çalışmaların, yarışmalar ve sergilerin de yerel medyada çalışan genç gazeteciler için önemli moral ve motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı.

-''MEDYADA ÇAĞI YAKALAYABİLMEK...''-

Yaygın medyanın izlenme ve okunma oranlarının, yerel basına göre daha üstün olduğu bir dönemde, her türlü güçlüğe rağmen ısrarla ve azimle yerel medyada çalışan gazetecilerin varlığının çok sevindirici olduğunu kaydeden Arınç, şunları söyledi:

''Bir ülkede sağlıklı medyanın olabilmesi için, yerel ve yaygın medya arasındaki köprünün de sağlam olması gerekir. Yaygın medya ülkenin ve dünyanın genel konularını, haberlerini ve sorunlarını işlerken, yerel medya ise yaşadığımız kentin ve yörenin sorunlarını kavrama, dile getirme ve çözümü için kamuoyu oluşturma açısından önemli işlevlere sahiptir. Bu iki medya grubu, birbirinin alternatifi değil, bize göre tamamlayıcısıdır. Bizlere düşen görev, her iki medyanın da gelişimi ve sağlıklı bir yapıya kavuşması için gerekenleri yapmaktır. Demokratik, uygar, açık topluma ulaşmanın en önemli şartı, medyada çağı yakalayabilmektir. Biz medyayı açık ve şeffaf toplumların vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak kabul ettik. Yasakların ve sansürlerin çağdaş demokrasilerde hayat hakkı olmadığını düşünüyoruz. Laik, demokratik hukuk devletinin güçlü bir ayağının da özgür ve tarafsız yayın yapan medya olması gerektiğine inanıyoruz.''

-''BUGÜNE KADAR ÇIKAN EN ÖZGÜRLÜKÇÜ BASIN KANUNU''-

Bakan Arınç, bu doğrultuda 2004 yılında yürürlüğe giren 5187 sayılı yeni Basın Kanunu'nun, bugüne kadar çıkan en özgürlükçü Basın Kanunu olduğunu belirterek, bu kanunla basın özgürlüğünün sağlanmasına yönelik önemli düzenlemeler getirildiğini, yerel basın lehine özellikle cezalar konusunda ciddi değişiklikler yapıldığını bildirdi.

Bunların yanı sıra yerel medyaya yönelik yabancı dil kursları ve ödüllü yarışmalar düzenlenerek yerel medyanın özlenen yere gelmesine çalışıldığını belirten Bülent Arınç, şöyle konuştu:
''Uhdemde bulunan basın ve medya ile ilgili kuruluşlarımız, TRT başta olmak üzere Anadolu Ajansı'mız, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'müzdür. Anadolu Ajansı ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, yıllardır basına büyük hizmetler veriyor. TRT olarak da bildiğiniz gibi büyük atılımlar içindeyiz. Birçok yeni kanallar hizmete giriyor. Bu kanallardan birisi de yerel medyaya haber desteği sağlayacak, onların sesini duyuracak bir kanal olarak hazırlanmaktadır. Umarım ki yakın zamanda TRT Genel Müdürlüğü de bu konuda hepimizi sevindirecek, mutlu edecek bir açıklama yapacaktır.''

-GAZETECİ VE SİYASETÇİ-

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ne siyasetçilerin gazetecisiz, ne de gazetecilerin siyasetçisiz olamayacağını söyleyerek, "Siyasetçi ile gazeteci arasında her zaman esrarlı bir çekim alanı var. Garip bir şekilde birbirimize ihtiyaç duyarız" dedi.


Balıkesir İli Gazeteciler Cemiyeti'nin (BİGC) Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlediği ödül törenine katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, burada yaptığı konuşmasında medyanın önemine değindi. Özellikle yerel medyanın Anadolu'da çok önemli hizmetler yaptığını anlatan Arınç, yerel medya çalışanlarının gösterdiği özveri ve fedakarlığın meslek aşkını en güzel şekilde ortaya koyduğunu belirterek, tüm medya mensuplarını kutladı. Arınç, "Türkiye'deki basınımızın önemi demokrasimizin gelişimi bakımından da önemli. Yerel medyamız önemli. Her türlü güçlüğe rağmen ısrarla ve azimle yerel medyada çalışan gazetecilerimizin varlığı çok sevindiricidir. Bir ülkede sağlıklı medyanın olabilmesi için yerel ve yaygın medya arasındaki köprünün de sağlam olması gerekir. Demokratik, uygar, açık topluma ulaşmanın en önemli şartı da medyada çağı yakalayabilmektir. Biz medyayı açık ve şeffaf toplumların vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak kabul ettik. Yasakların ve sansürlerin çağdaş demokrasilerde
hayat hakkı olmadığını düşünüyoruz. Laik, demokratik, hukuk devletinin güçlü bir ayağının da özgür ve tarafsız yayın yapan medya olması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda 2004 yılında yürürlüğe giren 5182 Sayılı Basın Kanunu bugüne kadar en özgürlükçü basın kanunu olarak çıkmıştır. Yerel basın lehine cezalar hususunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Basın Yayın Genel Müdürlüğümüz yerel medyaya ajans aboneliği sağlayarak, haber ve fotoğraf temin etmektedir" dedi. Bülent Arınç, TRT kurumunun yerel medyaya haber desteği sağlayacak yeni bir haber kanalı hazırladığını açıkladı.

"NE BİZ SİZSİZ, NE DE SİZ BİZSİZ"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazeteci için siyasetçinin, siyasetçi için de gazetecinin önemine değindi. Demokratik ve şeffaf bir toplum için özgür ve tarafsız basının vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, yasakların ve sansürlerin ancak diktatör rejimlerde, muz cumhuriyetlerinde ve ayıplı demokrasilerde olabileceğini söyledi. 40 yıllık siyasi yaşamında hiç ayrılmadıkları 2 yol arkadaşları olduğunu anlatan Arınç. bunun birinin halk, diğerinin ise gazeteciler olduğunu söyledi. Gazeteciliğin kolay olmadığını, ancak son derece onurlu ve şerefli bir meslek olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:


"40 yıldır siyasetin içinde birisi olarak bu uzun yolculukta sayamayacağımız kadar çok yol arkadaşlığımız oldu. Kimileriyle siyaset açısından kısa süreli yollarımız ayrıldı, kimileriyle uzun yürüyüşümüzü bugüne kadar sürdürdük. Kimileriyle zorunlu, kimileriyle nedensiz ayrılıklar yaşadık. Ama bu uzun yolculukta bizi iki kesim hiç yalnız bırakmadı. Her adımımızda onlar hep yanımızda oldular. Bunlardan birincisi bize teveccüh gösteren, seven, bizleri siyasette bir yerden alıp bir yere taşıyan samimi, cefakar, kadirşinas halkımız oldu. Diğer yoldaşımız sizler, gazeteci dostlarımız oldunuz. Bazı zamanlar karşımızda durdunuz, bazen arkamızda. Ama, bu uzun yürüyüşte hep yanımızda oldunuz. Bazen öyle haberlerle karşılaştık ki gerçekle ilgisi olmayan, yalan ve iftiralar. Canımız sıkıldı, canımız yandı. Söylemediğimiz sözler manşetlere taşındı, mahremiyet sınırları aşıldı. Dostlarımız arkadaşlarımız yalan haberlerle taciz edildi. Çok üzüldük. Ama ne gazete sayfalarına yüz çevirdik ne de televizyon ekranlarına küstük. Çünkü, medyayı açık ve şeffaf toplumların vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak kabul ettik. Yasakların ve sansürlerin olduğu bir medyanın ancak totaliter rejimlerde, muz cumhuriyetlerinde ve ayıplı demokrasilerde olabileceğini düşündük. Laik, demokratik hukuk devletimizin güçlü bir ayağı mutlaka özgür ve tarafsız yayın yapan medya olması gerektiğine inandık. Diğer taraftan siyasetçilerin de gazetecilere çektirdiği dönemler olmuştur. Kompleksli, baskıcı, totaliter, antidemokrat liderler,
özgürlüklerden nasibini almamış toplum mühendisleri, devleti soyan, yetim hakkı yiyen, haktan ve adaletten bihaber siyasetçiler de çareyi yasaklarda aramışlardır. Sansürler konulmuş, tehditler savrulmuş, andıçlar hazırlanarak gazeteciler susturulmak istenmiş. Ama, bütün bunlara rağmen siyasetçi ile gazeteci arasında her zaman esrarlı bir çekim alanı var. Ne siyasetçi gazete sayfalarının, televizyon ekranlarının, objektiflerin, mikrofonların olmadığı bir siyaset hayatını, ne de gazeteci meclisin, demokratik hükümetlerin ve seçimle gelen milletvekillerinin olmadığı bir siyaseti cazip bulmuştur. Garip bir şekilde birbirimize ihtiyaç duyarız. Gazetecilik tabiriyle deklanşörlerin çakmadığı, flaşların patlamadığı, mikrofonların uzatılmadığı, soruların sorulmadığı toplantılar siyasetçi için hep eksik ve tatmin edici değildir. Haber değeri olmayan bir siyasetçi ise gazeteci için son derece sıkıcıdır."


Özellikle yerel medya mensuplarının çok zor koşullar altında olduklarını, işlerini meslek aşkıyla yaptıkları için görevlerine devam ettiklerini kaydeden Bülent Arınç, "Çoğunuzun hangi şartlarda gazetecilik yaptığınızı biliyorum. Kimi zaman film parası bulamadınız, kimi zaman haberi kovalayacak aracınız olmadı, kimi zaman telefon faturasını ödeyecek para bile yoktu, hatta cebinizde yemek parası olmadığı zamanlar bile oldu. Sizler zor koşullarda, hep kendinizden vererek meslek aşkıyla işinizi yapıyorsunuz.


Zaten bir gazeteci için dünyada bir haberden daha değerli ne olabilir ki? Şunu da bilmenizi isterim eğer hayatınızda haberin bir değeri kalmamffd, ancak son derece onurlu ve ışsa artık yaşamın dahi anlamı kalmamıştır. Sizlerden isteğim, ne olur hayatlarımızı habersiz bırakmayın. Deklanşörleriniz güzellikler için çaksın, flaşlarınız hayata ışık tutsun, sorularınız ve yorumlarınız bizleri daha müreffeh, daha demokrat, daha kardeşçe, kimsenin bir başkasını tehdit olarak görmediği bir ve beraber yaşadığımız yarınlarımız için umut olsun" dedi.


Bülent Arınç, konuşmasının ardından cemiyetin ödül listesinde yer alan basın mensuplarından bazılarına, "2008 Gazetecilik Başarı Ödülü" yazılı belgelerini vererek, başarılarından dolayı kutladı. Ödül törenine, milletvekilleri ile Anadolu Ajansı ve TRT yetkilileri ile çok sayıda yerel medya sahip ve çalışanı katıldı. BİGC Başkanı Ramazan Demir, ödül alanları kutlarken, katılımlarından dolayı tüm davetlilere teşekkür etti. Cemiyetin ödül töreninin ardından Balıkesir Ticaret Odası Sosyal Tesisleri'nde bir kokteyl verildi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:06

İLGİLİ HABERLER