Asayiş
  • 19.7.2018 00:03

Adnan Oktar'a tutuklama talebi

Aralarında Adnan Oktar ve Oktar Babuna'nın da olduğu 32 kişi, savcılık sorgularının ardından tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Adnan Oktar ve grubuna yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 59 şüphelinin savcılık ifadeleri tamamlandı. Aralarında Adnan Oktar’ın da bulunduğu 59 şüpheli  “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, Çocuğun cinsel istismarı, Nitelikli Cinsel Saldırı, Şantaj, Malvarlığı değerlerini yurtdışına çıkarma, Cebir, şiddet ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından tutuklanmaları istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.

Adnan Oktar grubuna yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Adnan Oktar, Alev Babuna, Ulviye Didem Ürer’in de aralarında bulunduğu  59 kişi, "Örgüt kurmak", "Çocuğun cinsel istismarı" suçlarının da aralarında bulunduğu 7 ayrı suçtan tutuklanmaları talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Savcılığın yazısında Oktar’ın örgüt içerindeki tüm cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarından sorumlu tutulduğu, cinsel istimara eylemlerine bizzat iştirak ettiği, 22 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarını işlediği belirtildi.

Adnan Oktar ve grubuna yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözlatına alınan 187 şüpheliden aralarında Adnan Oktar ve Oktar Babuna'nın da bulunduğu 59 şüpheli savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

"DİKKAT ÇEKMEK İÇİN FAZIL SAY'A DAVA AÇTILAR"

Savcılığın tutuklamaya sevk yazısında Adnan Oktar’ın 80’li yıllardan itibaren sözde dini bir cemaat kisvesi altında, aslında İslam dinine ve ahlaka tamamen aykırı kurallar ve yöntemlerle suç amaçlı örgüt yapılanmasını oluşturduğu belirtildi. Oktar’a ‘Mehdilik’ olarak kutsallık kazandırmak amacıyla Kuranı Kerim’den çarpıtma yorumlarla örgüte kazandırılmak istenen şahısların zihinlerinin yıkandığı, koşulsuz itaat etmelerinin empoze edildiği, kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla Piyanist Fazıl Say’a dava açtıkları anlatıldı.  Yazıda, Oktar’a sunulacak kadınların örgüte çekilebilmesi için erkek örgüt elemanlarının gerekirse bu kadınlarla evlenmelerinin bile caiz olduğunun açıklandığı, özendirmek amacıyla ihtişamlı bir hayatı görüntüsünün verildiği ifade edildi.

SAPKIN ARZULARINI KABUL EDEN KÖLE HALİNE GETİRDİLER

Savcılığın yazısında, Adnan Oktar’ın birçok kadını dövdüğü, cinsel organlarına peçete soktuğu anlatılarak, "Oktar’ın mehdiliğine inandırılan kadınların, öncelikle örgütte yeni eleman kazandırılmasın da görevli erkek şahıslarla grup veya ayrı yarı cinsel ilişkiye zorlandıkları , çocuk yaştaki kızların dahi zorlandığı hatta cinselliği artırıcı ilaçların katıldığı içeceklerin kullanıldığı partilerin düzenlendiği ifade edildi. Bir çok kadına da eziyetler uygulanıp sapkın arzusunu kabul eden birer köle haline getirildikleri ilişki görüntülerinin şantaj amaçlı kullanıldığı belirtildi.

KEDİCİKLER SUÇ FAALİYETLERİNİ GİZLEMEK İÇİN

Sevk yazısında ifadelerine yer verilen mağdurlardan E.A. ifadesinde Adnan Oktar ile sözde bir imam nikahı ile evlendirildiğini, zorla ilişkiye girdiğinini anlattı. Oktar’ın ‘Adnan Hoca’nın kedicikleri’ söyleminin de yine örgütün suç faaliyetlerini gizlemek amacıyla kullanıldığı belirtildi.  

FETÖ İLE BENZERLİKLERİ ANLATILDI

Sevk yazısında Oktar’ın liderliğin yaptığı örgüt ile FETÖ arasındaki benzerliklere dikkat çekildi.  Örgütün FETÖ gibi,  imam kardeşler, imam bacılar, adliye imamı, para imamları, infak, himmet, ecir gibi isimler altında farklı alanlarda sorumlulukların bulunduğu,  Oktar’ın da Gülen gibi kendisini mehdi ilan ettiği, 17-25 Aralık’ın ardından örgüt mensuplarıyla özel toplantılar yaptığı, yine FETÖ gibi önemli yayın kuruluşlarında, holdinglerde çalışan örgüt mensupları aracılığıyla istihbarat topladıkları anlatıldı.

TÜRKİYE ALEYHİNE YURTDIŞI KURULUŞLARINA BELGE TEMİN ETTİLER

Örgütün yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde faaliyet gösteren yabancı ülke kurum ve kuruluşlarıyla irtibatlı olduğu bu şekilde kişi ve kurumlara bilgi belge temin ettiklerine dair bulgulara erişildiği, kamu görevlileri ile irtibat kurarak aleylerindeki olaylardan önceden haberdar oldukları, yasal görünümde de olsa usulsüz temin edilen silahlarla örgüt üyelerinin silahlandırıldığı anlatıldı.

AMACI TOPLUMUN YAPISINI BOZMAK, DİNİ DEĞERLERE ZARAR VERMEK

Sevk yazısında Adnan Oktar hakkında, “Kurmuş olduğu örgütü, dini değerlere zarar vermek, toplumun yapısını bozman ve haksız elde ettikleri kazançları meşrulaştırıp lüks bir hayat sürerek devamlılığı sağlayacak şekilde yapılandırmıştır” denildi. Bir çok örgüt mensubunun ise gerçeğe aykırı şekilde kuyumculuk faaliyetleri üzerinden alınan ruhsatlarla silahlandırıldıkları da sevk yazısında anlatıldı. Örgüte yurtdışından da para geldiği anlatılan sevk yazısında örgüte mensup kişilerin kurdukları şirketler üzerinden kara para akladıkları belirtilirken, örgüte gelen kayıtlı ya da kayıt dışı paraların nasıl değerlendirileceğine ise Adnan Oktar’ın karar verdiği anlatıldı.

BÜTÜN KADINLAR EŞİ KONUMUNDA

Örgüt içerisine bulunan, “İmam Bacılar”, “Bacılar” ve “Kız Kardeşler” isminde gruplar olduğu ve bu gruplardaki tüm kadınların Adnan Oktar’ın eşi konumunda olduğu anlatıldı. Oktar’ın örgüt içerisinde her şeye karar verdiği anlatılan sevk yazısında, örgütün üst seviyelerinde bulunan üyelerinin bile Adnan Oktar karşısında itaatkar şekilde durdukları belirtildi.

BÜTÜN SUÇLARDAN SORUMLU

Sevk yazısında Adnan Oktar’ın örgütün kurucusu ve lideri olduğu bu sebeple örgüt içerisinde gerçekleştirilen tüm cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, şantaj ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından, ayrıca küçük yaştaki mağdurlar S.M ve G.Ç’ye yönelik cinsel istismar eylemleri, müştekiler H.U ve E.A’ya yönelik cinsel saldırı ile 22 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı eylemlerine de bizzat iştirak ettiği, bu şekilde atılı suçları işlediği belirtildi.

SOSYAL MEDYADAN FLÖRT EDEREK ÖRGÜTE ERKEK KAZANDIRIYOR

Örgütte Adnan Oktar’dan sonra en iki numaralı yönetici olan “Dido” kod adlı Ulviye Didem Ürer ile ilgili olarak Adnan Oktar’ın A9 kanalında yayınlanan programında ön planda olduğu, örgütü meşru göstermeye çalıştığı belirtildi. Örgütün tüm hesap bilgilerinin Adnan Oktar ile birlikte Ürer’de de olduğu anlatılan sevk yazısında, “Adnan Oktar’ın talimatıyla örgütten ayrılanlara karşı montaj yapılmış resimlerin karalama ve iftira amacıyla hazırlanıp internette yayınlanmasını sağlama noktasındaki faaliyetleri, denetimleri yürüttüğü” ifadeleri kullanıldı. Ürer’in sosyal medya üzerinden özellikle genç ve fiziki görünümleri iyi erkekler ile flört ederek örgüte kazandırmaya çalıştığı da sevk yazısında belirtildi. Örgüte yeni eleman temini faaliyetlerinden sorumlu düzeyde örgüt yöneticisi olduğu belirtildi.

ESKORT KIZLARDAN SORUMLU

Sevk yazısında Alev Babuna’nın ise yurt içi ve yurt dışından getirilen ekort kızların bulunmasını, getirilmesini, ücretlerinin ödenmesini organize eden, kızların Adnan Oktar’a karşı nasıl davranmaları gerektiğini kontrol eden, tüm hesap hareketlerini günlük olarak Adnan Oktar’a ilettiği anlatıldı. Babuna’nın Örgüt imamları gibi insanları yöneten ancak örgüt imamlarından farklı olarak insiyatif kullanma hakkı olan örgüt yöneticilerinden olduğu belirtildi.

ÖRGÜTE NÜFUZ SAĞLAYICI BAĞLANTILAR KURMAKLA GÖREVLİ

Ayşegül Hüma Babuna üst düzey emniyet ve yargı birimleri, siyasi partilerin ileri gelenleri ili örgüte nüfuz sağlayıcı bağlantılar kurmakla görevli örgüt yöneticisi ve imam bacılar grubundan olduğu öne sürüldü. Şüphelinin ayrıca rüşvet ve üniversite hocalarından bilirkişi raporları temini konularını da organize ettiği iddia edildi.

OKTAR BABUNA; İMAM KARDEŞLER GRUBUNUN BAŞI

Şüpheli Ahmet Oktar Babuna'nın İmam Kardeşler Grubu'nun başı olduğu belirtilerek, "Diğer örgüt üyelerine görev dağılımı yapan ve bu konuları takip eden konumda olduğu, örgüt içi anlaşmazlıklarda şüphelinin şikayet merci olarak örgüt lideri Adnan Oktar'a doğrudan bağlı şekilde faaliyet yürüttüğü, İsrail başta olmak üzere örgütün yurtdışı irtibatlarını sağladığı, A9 isimli örgüte ait televizyon kanalında örgüt liderinin örgütü masum ve meşru gösterme amacıyla yaptığı programlara katıldığı" ifade edildi.

Güncellenme Tarihi : 19.7.2018 02:38

İLGİLİ HABERLER