Asayiş
  • 3.6.2002 16:48

ÖRÜMCEK AĞI OPERASYONU DAVASI SANIKLARI BİRBİRLERİNİ SUÇLADI

KAYNAK : Haber Vitrini HİLAL ÖZTÜRK ANKARA - Hayali ihracata yönelik en kapsamlı operasyon olarak bilinen 'Örümcek Ağı Operasyonu' sonunda açılan davanın ilk duruşmasında sanıklar birbirlerini suçladılar. Erol Max Kohen'in hayali ihracat yaptığını iddia eden sanık Nilgün Sayıner, kendisine ait şirketin muhasebe kayıtlarını belge ve defterlerini kullanarak, hayali ihracata adını karıştırdıklarını ileri sürdü. Sayıner, duruşmada verdiği ifadede, 1998 yılının Ağustos ayından itibaren, kendisine ait tekstil şirketinin belge ve muhasebe kayıtlarını Kohen'e devrettiğini, bu tarihten itibaren yapılan tüm işlemlerin sahte olduğunu iddia etti. Sayıner, kendi imzasının dahi taklit edildiğini, şirketinin adı kullanılarak hayali ihracat yapıldığını savundu. Sayıner, bu iddiaları hayali ihracat olayını farkettiği andan itibaren başta İstanbul DGM olmak üzere, İstanbul'daki 6 cumhuriyet başsavcılığına ihbar ettiğini, Ankara'daki soruşturmada da bu yönde ifade verdiğini anlattı. Sayıner, yapılan hayali ihracattan kesinlikle haberdar olmadığını dile getirdi. Sanık Erol Max Kohen ise bu iddialar karşısında sanık Sayıner'in kendisinden defalarca para talep ettiğini, kendisinin taleplerini karşılamadığı için de, iftira ettiğini ileri sürdü. Kohen, Sayıner'in yapılan işlemlerin tümünden haberdar olduğunu ve hiçbir şekilde kendisinden habersiz herhangi bir işlem yapılmadığını anlattı. Kohen, Sayıner'in ifadelerinin tamamen yalan ve iftiradan ibaret olduğunu belirtirken, Sayıner ile aile dostlukları olduğunu, kötü zamanlarında daima yanında olduğunu, iyilikten başka hiçbir şey yapmadığını söyledi. Tutuklu sanıklardan Durmuş Kın verdiği ifadede, Suriyeli iki işadamının Mersin serbest bölgesinde bulunan bankalardaki hesaplarının vekaletinin üzerinde olduğunu anlattı. Akrabası olan sanık Mehmet Oğuz Eruçan'ın talebi üzerine İstanbul'dan bu banka hesaplarına gönderilen dövizlerin yine İstanbul'da bulunan firma hesaplarına havale edilmesi işlemini, komisyon karşılığında yaptığını dile getirdi. Bu döviz havale işlemlerinin ne maksatla yapıldığını bilmediğini söyleyen Kın, bu yolla firmaların ihracat taahhütlerinin kapatıldığından haberdar olmadığını ileri sürdü. Kın, akrabası olan sanık Eruçan'ın isteğini yerine getirmek ve bu işlemler için cüzzi komisyon almak dışında hiçbir menfaat sağlamadığını da bildirdi. Sanıklardan Kohen'in mali danışmanlığını yapan Nail Tahsildaroğlu ise hayali ihracat, sahte fatura ve gümrük belgesi düzenleme iddialarını reddederek, sanık Sayıner'in iddialarının ise iftiradan ibaret olduğunu öne sürdü. Tahsildaroğlu, denetim elemanlarına ve emniyet güçlerine yapılan incelemeler esnasında yardımcı olmaktan başka hiçbir şey yapmadığını belirterek, sanık olmayı içine sindiremediğini bildirdi. Sanık Sayıner'in şirketi ile ilgili yapılan tüm işlemlerden haberdar olduğunu söyleyen Tahsildaroğlu, Sayıner'in fabrikaları gezip denetim yaptığını ifade etti. İfadesini yazılı olarak mahkemeye gönderen bir kısım sanıkların Erol Max Kohen'in ağabeyi Davut Kohen tarafından ifadelerini değiştirmeleri için tehdit edildiklerini bildirdikleri Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken tarafından duruşmada okundu. Davut Kohen'in bu sanıkları arayarak ifadelerini değiştirmeye zorladığı, kardeşi Erol Max Kohen'in koğuş arkadaşının Korkut Eken olduğunu ima ederek, Korkut Eken'in ismini kullanarak tehdit ettikleri bildirildi. Bu iddialar üzerine söz alan Erol Max Kohen, ağabeyi Davut Kohen'in kimseyi tehdit etmeyeceğini, koğuş arkadaşı olmasının ise herkes tarafından bilindiğini belirterek, dilekçelerinde bu iddialarda bulunan sanıkların da iftira ve yalan beyanda bulunduklarını ileri sürdü. Söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyelerine karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları ayrıca, davanın 4422 sayılı 'Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası' kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini istediler. İşadamı Erol Max Kohen'in de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 85 sanığın 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak', 'bu örgüte yardım ve yataklık etmek', 'sahte evrak düzenlemek ve bu suça iştirak etmek' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından yargılanacakları dava, sanıklar hakkında 4 yıl 2 aydan 39 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları talep ediliyor. Kohen'in lideri olduğu iddia edilen 'çıkar amaçlı suç örgütünün' 503 trilyon liralık hayali ihracat gerçekleştirdiği, hayali ihracattan 76 trilyon lirasının KDV, 10 trilyon lirasının da firmalardan alınan komisyon geliri olmak üzere toplam 86 trilyon lira haksız gelir elde ettiği iddia ediliyor. Örümcek Ağı operasyonunda Kohen'in lideri olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün hayalı ihracat faaliyetleri nedeniyle Türkiye bütçesinin yarısı tutarında devlete zarar verdikleri iddia ediliyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:04

İLGİLİ HABERLER