Gündem
  • 11.5.2013 20:20

Atalay: Sürecin hiçbir yerinde gizlilik yok!..

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine ilişkin, "Hedefimiz, bütün renkler, bütün farklılıklar, bütün etnik özellikler, bütün inançlar ülkemizde birlik ve bütünlük içinde, huzur içinde yaşasın. Bu güzel ülkede, bu güzel bayrağımız altında, bütünlük içinde hepsi birlikte yaşasın" dedi.
          Orta Anadolu'nun ve salonda bulunanların hassasiyetlerini bildiklerini vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:
     "Ben de iki adım ötedeki bir köydenim. Hepimizin duyguları bu manada ortaktır ama bizler haktan ve adaletten yana olmak durumundayız. Bir yerde yanlış varsa 'yanlış', doğru varsa 'doğru' dememiz lazım. Bir defa vatandaşla teröristi ayırırken, vatandaşın haklı taleplerini göz önüne aldık ve vatandaş talep etmeden biz birçok konuda değişiklik yaptık. 'Demokratikleşme adımları' dediğimiz bunlar. Vatandaşın bugüne kadar çektiği pek çok acılar var, muhatap olduğu yanlışlar var ve bunların önlenmesi gerekiyor. Bunların aslında birçoğunu hepimiz biliyoruz.
     Vatandaş çocuğuna isim koyuyor, nüfus memuru diyor ki 'O ismi koyamazsın'. Ana dil meselesi. Ana dilini kullanamıyor, müzik dinleyemiyor, ben örneklerini yaşadım. Yani bir tarafı şehitlerimiz, bir tarafı orada yaşayan insanlar... Bunun hepsine adaletli bakıp, ülkemizin birliğini, bütünlüğünü nasıl sağlarız- İşkenceler, faili meçhuller, bütün bunlar, samimi, masum insanları, teröre zerre kadar pay vermeyen, bu güzel ülkede birlik ve bütünlük içinde yaşayan pek çok insanı da tabii olumsuz etkilemiş."
     AK Parti hükümetleri olarak çok ileri adımlar attıklarını anlatan Atalay, pek çok sorunu aştıklarını dile getirdi.
     "Hedefimiz, bütün renkler, farklılıklar, etnik özellikler, inançlar ülkemizde birlik ve bütünlük, huzur içinde yaşasın" diyen Atalay, "Bu güzel ülkede, bu güzel bayrağımız altında, bütünlük içinde hepsi birlikte yaşasın. Bunu aslında ecdadımız en iyi şekilde başarmış. Ne kadar çok farklılığı bir arada, uyumla huzurla yaşatmış. Şunu da bilelim, bugün de dünyada bunu başaranlar büyük devletlerdir. Ulusalcı darlıklara düşenler küçük devlet olmaya mahkumdur" şeklinde konuştu.
    
     -"Darlıklara düştüğünüzde kaybediyorsunuz"-
    
     Atalay, Türkiye'de geçmişte ana dilde yayın yapan televizyon kanalı bulunmadığını hatırlattı.
     Türkiye'de ana dili Arapça olan vatandaşlar da bulunduğuna dikkati çeken Atalay, şunları belirtti:
     "Sovyetler Birliği döneminde 'Bizim Radyo' vardı, Moskova'dan yayın yapardı. 'Amerika'nın Sesi Radyosu' vardı, onlar Türkçe, Arapça yayın yapardı ve Türkiye'deki vatandaşlar bunları dinlerdi ya da Avrupa'dan ideolojik yayınlar olur, onları dinlerdi. Biz bir adım attık. TRT'nin bugün hem İngilizce hem Arapça hem de Türkçe 24 saat yayın yapan kanalları var. Bugün hiç kimse bu konuda hiçbir tartışma yaşamıyor. Geçti, gitti. Bize ne zararı oldu- Hiçbir zararı olmadı.
     Faydası ne- Türkiye, büyük ülke. Bugün Ortadoğu'da El Cezire'den sonra en çok dinlenen haber kanalı Arapça televizyonumuz. Suriye'deki, İran'daki, Irak'taki Kürtler artık bizim televizyonumuzdan haber alıyor. Türkiye, hem kendi vatandaşını koruyan hem de çevresine büyük ülke havası veren, bu konulardan korkmayan, bu konularda rahat eden bir ülke haline geldi. Bunlarda darlıklara düştüğünüzde kaybediyorsunuz."
     Vatandaşların kendilerine güvendiğini dile getiren Atalay, "Bu güveniniz sürsün. Biz çok çalışırız. 'Mutfak' dediğimiz bizim stratejik çalışmalarımız çok yoğundur. Biz günübirlik politika yapmayız, konjonktürel siyasetle uğraşmayız. Türkiye'nin büyük geleceğiyle daha çok ilgileniriz ve bunun için siyaset yaparız. Orada da darlıklara düşmeyiz" ifadesini kullandı.
    
     -"Terörden kurtulduğunda Türkiye çok büyüyecek"-
    
     "Biz bu çalışmaları yapmazsak, bir gün bu sorunlar çözülemez hale gelir" diyen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ülkenin terörden kurtulduğunda çok büyüyeceğini söyledi.
     Türkiye'deki terörün uluslararası olduğunu, Avrupa ve komşu ülkeler boyutu bulunduğuna işaret eden Atalay, şunları vurguladı:
     "Neticede iz uyguladığımız politikalardan sonra şunu başardık. Bölgede de Türkiye genelinde de Kürt kökenli vatandaşlarımızdan en çok oyu biz alıyoruz. Biz çözmezsek bu sorun zor çözülür. Herkes öyle diyor. Şu an araştırmalar yaptırıyoruz. 'Süreci onaylıyor musunuz' diye soruyoruz. Hamdolsun, büyük bir vatandaş desteği var. Onaylamayanlara şunu da soruyoruz, 'Türkiye'de terör sorununu kim çözer- AK Parti çözer' diyor Ege'deki vatandaş. Onaylamayan ile 'AK Parti çözer' diyen arasında yüzde 10 fark var. İkinci soruya verilen cevap daha yüksek. Şunu herkes biliyor, AK Parti Türkiye'de birliğin, bütünlüğün çimentosudur."
     Atalay, hükümetin süreci bütün boyutlarıyla yönettiğini belirterek, başından beri inisiyatifin kendilerinde olduğunu kaydetti.
     Hiç kimse ile pazarlığın söz konusu olmadığını ifade eden Atalay, "Buradaki hedef şudur, terör bitsin, siyaset konuşsun. Terör bittiğinde silahlar bırakıldığında, siyaset her şeyi çözmek için tek yöntemdir. Türkiye, şu anda oraya doğru gidiyor. Bizim gelecek için politikamız budur. Siyaset zaten bunun için yapılır. Eğer farklı toplum kesimlerinin farklı talepleri varsa bunlar siyaset kurumu içinde ele alınacak, dile getirilecek, tartışılacak ve çözümü orada olacak" diye konuştu.
    
     -"Bu sürecin hiçbir yerinde gizlilik yok"-
    
     Süreç konusunda son derece şeffaf olduklarına işaret eden Atalay, "Bu sürecin hiçbir yerinde gizlilik yok. Biz önceden çok konuşmuyoruz, doğru ama gelişmelerin hepsini vatandaşımız biliyor, öğreniyor. O kanalları açık tutuyoruz. Önceden çok konuşmuyoruz siyaset kesimi olarak, nedeni şu, gereksiz spekülasyonlara meydan vermeyelim diye" ifadesini kullandı.
     Atalay, Türkiye Cumhuriyetinin büyük bir devlet olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:
     "Güvenlik birimlerimiz ne yapacaklarını bilir. Biz terör unsurlarıyla, terör örgütü mensuplarıyla, İmralı veya diğer yerlerle siyaset kurumu olarak kendimiz görüşme yapmadık. İstihbarat birimlerimiz daha önce olduğu gibi bugün de o görüşmeleri, zaten görevleridir ve onlar yürütürler. Halen de onlar yürütüyorlar. Burada tabii 'ne vaat edildi, silahlar bırakılıyor, dışarı çıkıyorlar, ne verilecek' deniliyor. Bizim bugüne kadar toplumu yanıltan hiçbir ifademiz olmamıştır.
     Biz doğrular üzerine siyaset yaptık. Eğer Recep Tayyip Erdoğan diyorsa ki 'Hiçbir pazarlık yok', bu çok önemlidir."
     Muhalefetin de sürece katılmasını istediklerini, bunun için her şeyi yaptıklarını anımsatan Atalay, kapılarının hala açık olduğunu ifade etti.
     Çözümün milli bir mesele olduğunu vurgulayan Atalay, "Tarih önünde muhalefet, özellikle ana muhalefet çok sorumlu durumda kalacaktır" dedi.
     Programda konuşan şehit er Emir Urhan'ın babası Hasan Urhan da "Bizim ciğerimiz yandı, başkalarının yanmasın. Başka anneler ağlamasın. Ana yüreği dayanmıyor" dedi.
    
    
     Muhabir: Orhan Canbulatel
     Yayıncı: Kemal Kaymak

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:26

İLGİLİ HABERLER