Medya
  • 4.10.2005 11:35

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basını, Türkiye ve AB arasındaki üyelik müzakerelerine başlanması konusuna geniş yer verdi. İngiliz Guardian gazetesi Lüksemburg''da saatler süren pazarlıklardan sonra varılan uzlaşmayı ''''Diplomatik çıkmaz aşıldı ve Avrupa Türkiye''yi kucakladı'''' manşetiyle verdi. Guardian, müzakerelere start verilmesinin AB''nin son 50 yılda aldığı en önemli kararlardan biri olduğunu vurguladı. Gazete, müzakerelerin başarıyla sonuçlanması halinde birliğin nüfusunun 500 milyona ulaşacağını, nüfusun beşte birinin Müslüman olacağını belirtiyor. Üyeliğin gerçekleşmesi halinde bunun, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağı yorumlarına yer veren gazete, şöyle devam etti: ''''İngiltere''ye göre, Türkiye''nin üyeliğiyle AB, aşırı İslamcılara bir Hıristiyan kulübü olmadığını gösterecek. Türkiye''nin üyelik müzakerelerine başlamasını, AB Dönem Başkanlığı''nın en önemli hedefi yapan Başbakan Tony Blair, üyeliğin Avrupa''da yaşayan Müslümanlarla ilişkilerin düzelmesine de katkıda bulunacağına inanıyor.'''' Guardian başyazısında ise ''''Avrupa, laik ve Müslüman bir demokrasi olan Türkiye''yi reddetmeyerek doğru olanı yaptı. Aksi halde bayağı bir popülizme ve önyargılara teslim olacaktı'''' yorumunda bulundu. Münih Üniversitesi''nden Sosyoloji Profesörü Ulrich Beck ise Guardian''daki yazısında, birliğin geçen yüzyılda birçok yoksul ülkeye refah; İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi diktatörlükle yönetilen ülkelere demokrasi getirdiğini, Berlin Duvarı''nın yıkılmasından sonra kıtayı birleştirdiğini ve Ukrayna''dan Türkiye''ye kadar birçok ülkede siyasi dönüşümlerde etkili olduğunu kaydetti. Yazar, milliyetçiliğin AB''nin düşmanı haline geldiğini, birliğin 21''inci yüzyılda küresel bir güç olabilmesi için bununla başa çıkılması gerektiğini belirterek, ''''Türkiye dışarıda bırakılırsa, AB jeopolitik anlamda etkinliğini muazzam ölçüde yitirir'''' ifadesini kullandı. İngiliz Independent gazetesi de manşetinde Türkiye''yi komşularıyla gösteren bir harita yayımlayarak ''''AB''nin sınırları yeniden çiziliyor'''' ifadesine yer verdi. Gazete, Türkiye''nin üyeliğiyle birliğin Irak, Suriye, İran, Emenistan, Gürcistan ve Azerbaycan''la komşu olacağını yazdı. Independent, ''''Başlangıçta Avrupa''daki bölünmüşlüğü ortadan kaldırma fikrinin ürünü olan AB, şimdi İslam dünyasıyla Batı arasında köprü kurma projesine dönüşüyor'''' yorumunda bulundu. Independent, Lüksemburg''da uzlaşmaya varılmasında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice''ın müdahalesinin etkili olduğunu belirtti. Independent yazarı Simon Tisdall ise, Türkiye''nin krizin çözümü için Amerika''dan yardım istemesinin Avrupa halkı için ''aşağılayıcı bir durum'' olduğunu öne sürdü. Birçok gazetede İngiliz diplomasisine övgüler yağdırılırken, Simon Tisdall, İngiltere''nin iyi bir liderlik gösterememesi yüzünden birliğin, özellikle görüşlerinin dikkate alınmadığından yakınan Avrupa vatandaşlarının gözünde yeniden zor duruma düştüğünü iddia etti. ''REFORM YANLILARINA İHANET OLACAKTI'' İngiltere''de yayınlanan Times gazetesi ise başyazısında Türkiye''ye karşı duyulan kuşku ve korkuların, müzakere süreci içinde azalacağını belirterek ''''Türkiye''yi üyelik şansından, mahrum bırakmak, bu ülkedeki reformculara ihanet olacaktı. AB tersini yaparak kendisine şüpheyle bakan Müslümanlara farklı kültürleri kucaklama iddiasında samimi olduğunu kanıtlama fırsatı elde etti'''' ifadesini kullandı. İngiliz Daily Telegraph''ın başyazısında da Türkiye ele alındı. ''''Lüksemburg''daki anlaşmanın son dakikada gelmesinin Türkiye konusunda defalarca basiretsiz davranan AB''nin imajı açısından iyi olmadığını'''' kaydeden gazete, ''''Ancak şimdi AB, İslam dünyasıyla Batı''nın ilişkilerinin bozulduğu bir dönemde, cesurca ve ısrarla geleceğini AB''de gördüğünü söyleyen Müslüman Türkiye ile iyi niyetli olarak müzakere yaparak imajını düzeltebilir. 70 milyonluk yoksul bir ülkeyi hazmetmek tabii ki kolay olmayacak. Ama dönüşüm süreci Avrupalı liderlere de seçmenlerini, kültürel fay hattının beşiğindeki canlı bir demokrasinin üyeliğine hazırlamak için zaman kazandıracak. Avusturya hükümetinin Lüksemburg''daki ısrarı, içerideki başarısızlıkları için dışarıdan bir günah keçisi bulma çabasından başka bir şey değildi. Eğer, birlik liderleri, alışılmadık bir şekilde üyelikte ısrar eden Türkiye''ye karşı verdiği sözleri tutacaksa, daha yükseklere bakmalı'''' ifadelerini sayfalarına taşıdı. İngiliz Financial Times da başyazısında genişlemenin sağlayacağı faydaların halka anlatılmasının siyasi cesaret gerektirdiğini belirterek, ''''Üyelik perspektifi daha şimdiden Türkiye''de ekonomik, siyasi ve sosyal dönüşümde son derece teşvik edici bir rol oynadı. Türkiye''nin üyeliğinden Avrupa da çok şey kazanacak. AB, Ortadoğu''da ve Orta Asya''da önemli ve stratejik rol oynayan, genç nüfusu ve dinamik bir ekonomisi olan Türkiye''yi bünyesine alacak. AB''nin rekabet gücünü artırmanın yolu genişlemeden, kıtayı yeni fikirler ve etkileşime açmaktan geçiyor. Avrupalı liderler, bu konuda kamuoylarını ikna etmek zorunda'''' diye yazdı. Aynı gazetede Lüksemburg çıkışlı bir haber yorumda ise ''''Ankara da Brüksel de yıllarca şüphelerden kurtulamayacak. Avrupa gerçekten Türkiye''yi isteyip istemediğini sorgulayacak. Türkiye de kendisine ''Bu kadar fedakarlığa değer mi'' diye soracak'''' yorumu yapıldı. Avusturya''da yayımlanan Der Standart ise Türkiye''ye imtiyazld, İran, Emenistan, Gürcistan ve Azerbaycan''la komşu olacağını ortaklık seçeneğinde ısrar eden Avusturya''nın birlik içinde yalnızlığa düştüğünü yazdı. Başka bir Avusturya gazetesi olan Die Presse, tam aksini savunarak, ''''Viyana riskli bir oyun oynadı ve kazandı'''' ifadesine yer verdi. ''''Avrupa vatandaşlarının Türkiye''ye karşı muhalefetini cesurca dile getiren tek ülke Avusturya oldu'''' yorumunu yapan gazete, ''''Ayrıca Lüksemburg''da Avusturya halkının hislerine de tercüman olundu. Halkın yüzde 80''i Türkiye''nin üyeliğine karşı çıkıyor. Avusturya ayrıca Hırvatistan''a verdiği destekle Güney Avrupa''da konumunu güçlendirdi'''' ifadesini kullandı. Almanya''da yayımlanan Die Tageszeitung, Viyana''nın Lüksemburg''daki tavrının birliğin güvenilirliğine zarar verdiğini belirtti. Der Tagesspiegel ise Türkiye''yle AB arasında son 48 saatte yaşananları ''''Lüksemburg''da yaşananlar işlerin kötüye sardığı bir nişan törenine benziyor. Birlik, nişanın arifesinde ''Acaba arkadaş olarak kalmak daha mı iyiydi?'' diye düşünen gelin gibi davrandı. Abdullah Gül''e de törene gidip gitmeyeceğine karar veremeyen ve sonunda duyguları incinmiş bir damat rolü düştü'''' benzetmesiyle okuyucularına duyurdu. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:59

İLGİLİ HABERLER