Bakan Akdağ, Hemşireler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen hemşirelere verilen teşekkür belgesi törenine katıldı.
Recep Akdağ, Doğa Otel'de gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, devlet ve SSK hastanelerinde çalışan hemşirelerin 24 saat hastalardan sorumlu olduklarını belirterek, Türkiye'deki hastanelerde hemşire sayısının yeterli olmadığını söyledi.
Hemşirelerin özlük hakları ve çalışma koşullarını düzeltileceğini ifade eden Akdağ, mesleklerini tanımlayan bir çerçeve yasa yapmayı planladıklarını, bu yasayla hemşirelik mesleğinin yeniden tanımlanacağını bildirdi. Akdağ, ''Hemşireliği yardımcı hizmet statüsünden çıkarıp layık olduğu mevkiye taşıyacağız'' dedi.
Özveri, gayret ve sabırla çalışan bütün hemşirelere teşekkür eden Akdağ, kırsalda görev yapan ebelerin de sadece doğum hizmeti değil aynı zamanda koruyucu sağlık hizmetleri de verdiklerini kaydetti.
Akdağ, bir yıl içinde 2 bin 184 sözleşmeli ve 460 kadrolu hemşire, 3 bin 600 sözleşmeli ve 400 kadrolu ebe istihdam ettiklerini kaydederek, istihdam politikalarının devam edeceğini, bu yıl 600 hemşire ve 200 ebenin işe başlayacağını bildirdi.
Kırsal kesimde çalışanlara daha yüksek ücret ödediklerini ifade eden Bakan Akdağ, performansa dayalı döner sermaye katkı payı arttırıldığını hatırlattı.
Bazı hastanelerde hemşirelerin döner sermaye katkı paylarının artmadığını, bunun nedeninin ise hastane işletmelerinin güçlendirilmemesinden kaynaklandığını söyleyen Recep Akdağ, bu hastanelerde doktor sayısının fazla, hemşire sayısının ise az olduğunu kaydetti.
Akdağ, konuşmasının ardından kura ile belirlenen 12 hemşireye teşekkür belgesi verdi.
Hemşireler, ilk kez bu şekilde onore edildiklerini belirterek, duygulu anlar yaşadılar.
İLAÇTA SAHTE DENKLİK BELGESİ
Daha sonra gazetecilerin ilaçta sahte biyoeşdeğerlik sertifikası iddialarına ilişkin sorularını yanıtlayan Akdağ, konunun kendisine Biyoeşdeğerlik Komisyonu üyeleri tarafından iletildiğini, bunun üzerine 15 Nisan'da talimat vererek, soruşturma başlattığını söyledi.
Akdağ, hiçbir sorunun halının altına sürülmesine izin vermediğini ifade ederek, soruşturmanın devam ettiğini, soruşturmayla ilgili bürokratların suçlanmasının da doğru olmadığını kaydetti.
Türkiye'de sahte ilaç bulunmadığını belirten Akdağ, şöyle devam etti:
''Tüm ilaçlar ister orijinal ister jenerik eşdeğer ilaçlar olsun bakanlığımızdan ruhsatlı ilaçlardır. Bunlar dikkatli bir biçimde Hıfzısıhha Başkanlığımızda incelenmektedir. Konu son yıllarda ortaya çıkmış olan biyoeşdeğerlik kavramının Türkiye'de yerleştirilmesiyle ilgili konudur. Biz, 2004 yılından itibaren biyoeşdeğerliği olmayan veya biyoeşdeğerlik için bakanlığımıza müracaatı olmayan jenerik ilaçların piyasa kullanımıyla ilgili bazı kısıtlamalar getirdik. Bu bir süreç. Sahte ilaç falan yok'' Bazı ilaçların biyoeşdeğerlik belgeleri üzerinde bazı tereddütler bulunduğunu, bunun da incelendiğini bildiren Akdağ, ''Şu anda halkımızın kullandığı ilaçlardan sahte ilaçlar diye bahsedemeyiz'' dedi.
Bir gazetecinin, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü'nün soruşturmanın selameti açısından görevden alınıp alınmayacağını sorması üzerine Akdağ, ''Ben objektif bulgularla hareket ediyorum. Eğer müfettişler talep ederse genel müdür görevden alınır'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11
