Başörtüsü zulmü 28 Şubat gerekçesinde

28 Şubat postmodern darbe dönemine ilişkin açıklanan gerekçeli kararda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak’ın müşteki olarak verdikleri dilekçeler de yer aldı. Dilekçede Erdoğan kardeşler 28 Şubat döneminde yaşadıkları zulmü dile getirdiler.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak’ın, 28 Şubat döneminde çektiği başörtüsü zulmü de gerekçede yer aldı. Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat dönemine ilişkin dava kararının gerekçesinde 28 Şubat döneminde başörtüsü mağdurlarına yapılan eziyetler de yer aldı. Müşteki ve mağdurların dilekçelerinin de yer aldığı gerekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, 2002 yılı ikinci okul dönemi ilk gününde Kadıköy İmam Hatip Lisesi'ne gittiğinde üniversitelerde başlamış olan başörtüsü yasağının mağduru olduğunu anlattı. Sümeyye Erdoğan (Bayraktar) dilekçesinde, okul önünde bulunan robokop polislerin okula girmesini engellediğini, okula alınmadığını, inanç ve eğitim hakkı arasında tercih yapmak zorunda bırakıldığını belirterek, “Başka bir liseye geçiş yaparak okulumu tamamladım. Üniversite de ise meslek liselerine getirilen düşük katsayı uygulaması ve başörtüsü yasağı nedeniyle hakkım olan okul ve bölümlere girme şansım kalmadığından ve başörtüsü ile eğitimimi sürdüremeyeceğimden, eğitimimi 17 yaşında yurtdışına giderek, ailem ve sosyal çevremden uzakta tamamlamak zorunda kaldım” dedi.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI BİR ALBAYIN TALİMATI İLE BAŞLADI

Başörtü yasağının 13 Mart 1997 tarihinde bir albayın rektörlere ve yargı mensuplarına verdiği brifing sonrası başladığının anlatıldığı dilekçede, “Rektörlere irticanın birinci tehdit olduğunu ve üniversitelerin üzerlerine düşen görevleri yapmalarının istendiği, brifing sonrası rektörler komitesi yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet ile ilgili mevzuat ve hukuki değerlendirme raporunda türbana karşı kararlılık vurgulanmış ve isteyenin dilediği kılık ve kıyafet ile üniversiteye girebilmesinin hukuken mümkün olmadığı, kılık kıyafet konusunu istismar edip cumhuriyeti yıkmayı amaç edinen kötü niyetli kişilere karşı disiplin yönetmeliği uygulanacağının ifade edildiği, başörtüsü yasağı uygulamayan okul idarecilerinin istifa ettirildiği, 2001 yılında kılavuz değiştirilerek ÖSS'de başı açma şartının getirildiği...” ifadelerine yer verildi. Dilekçede, gayri hukuki ortam neticesi eğitim, çalışma, din ve vicdan hürriyeti, ifade hürriyeti kullanımının engellenmesi sebebiyle mağdur olduğunu kaydeden Erdoğan, sanıklardan şikayetçi oldu.

SÖZLÜ TACİZ, AŞAĞILAMA VE KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALDI!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diğer kızı Esra Albayrak’ın gerekçeli kararda yer alan dilekçesinde de, 1993-1994 yılında İmam Hatip Lisesine kayıt olup eğitimini burada sürdürdüğü, başörtülü kimlik aldığı belirtilerek, hükümeti devirmek için irticayı birinci tehdit olarak gösterilmesi ile mağdur edildiğine vurgu yapıldı. Okulda başörtüsü yasağının başlaması ile mağdur edildiğini belirtilen Albayrak’ın gerekçeli kararda yer alan dilekçesinde, “1999 yılı birinci döneminden itibaren zorunlu bir ders olan milli güvenlik derslerine başörtüsü ile kabul edilmedi, ders ve sınav vakitlerinde okulda bulunmasına karşılık yok gösterildi, fiilen derslere giremediği dönemde yasağın savunucusu öğretmen ve idarecilerin sözlü taciz, aşağılama ve kötü muamelelerine maruz kaldı. Milli güvenlik dersinden birinci dönem hiç not verilmeden ikinci dönem sıfır (0) notu verildi. ÖSS sınavında yüksek bir puan almasına karşılık, meslek liselerine getirilen düşük katsayı uygulaması ile hakkı olan okul ve bölümlere girme şansı kalmadı. Başörtüsü ile eğitimin sürdüremeyeceğinden lisans ve yüksek lisans eğitimini yurtdışında 16 yaşında ailesi ve sosyal çevresinden uzakta ABD’de tamamlamak zorunda kaldı” ifadelerine yer verilerek sanıklardan davacı olduğunun altı çizildi.

YENİ AKİT