Gündem
  • 2.1.2009 13:15

BAYKAL İSTANBUL'DA BU İKİ İSİM ARASINDA KARARSIZ KALDI!.

CNN TÜRK'te yayınlanan Ankara Kulisi programında Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtlayan CHP lideri, telekulak skandalıyla ilgili olarak, "Artık kanıksadık, doğal karşılamaya başladık. Bu yanlış, sakıncalı bir tavır. Pek çok konuda duygu törpülenmesi yaşıyoruz" dedi.

Konuyu kendi olanaklarıyla incelemeye çalıştıklarını söyleyen Baykal, "Pazartesi günü bu konuda çok ileri teknolojiye dayalı bazı araçlarla yeni bir değerlendirme yapılacak. Parti olarak resmi başvuru henüz yapmadık" dedi.

Baykal, "Polis geldi mi?" sorusuna ise, "Ayrıntıları bilmiyorum" yanıtını verdi.

Polise karşı bir güven kaybı yaşadıklarını belirten Baykal, "Bunu söylemekten üzüntü duyuyorum... Ama bu cihazı kim koydu, kimin adına koydu? Polis teşkilatına yönelik güven kaybı içindeyiz. Biz inceleyip onlara gerekli bildirimi yapacağız" ifadesini kullandı.

Güvenlik güçlerinin topluma bu konularda güven vermediğinin açık olduğunu belirten Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ile ilgili dinleme skandalını da hatırlattı ve Türkiye'de dinleme yetkisiyle ilgili süreçteki yanlışlıkları eleştirdi.

"AKP yaptırdı demek istemem"

Baykal, "Partinize neden ilgi gösterilmiş olabilir" şeklindeki soruya da, "Siyasette karşı partinin iç mutfağını izlemek merakı ortaya çıkar... Yerel seçim öncesi yapılacak özel değerlendirmeler birilerinin işine yarayabilir. Bunu AKP yaptırdı demek istemem ama yetki dışı özel yaşamı izleme konusunda meraklı bazı çevreler var. Onlar bu konuda gelişmiş teknolojik olanaklara sahipler. Bazen dinlediklerini kullanıyorlar. Koca Ergenekon davasının bütün dayanağı bu" diye konuştu.

Kürtçe TRT

Herkesin anadilinde yayın yapabileceğini söyleyen Baykal, TRT'nin Kürtçe yayına başlamasını ise yanlış bulduğunu söyledi ve "Devletin, bir etnik çabaya destek olması temel anlayışımıza terstir" dedi.

Baykal, "Devletin bir kurumunun bir etnik çabaya destek olması çok yanlış. Devlet anlayışımıza ters. Herkes kendi anadilinde yayın yapabilir. RTÜK düzeni vardır. Türkiye'nin yasaları içinde yayın yapar" dedi.

Devletin ise buna para harcamaması gerektiğini söyleyen CHP lideri, "Bunun için personel yetiştireceksin. Bunlar büyük kararlar" şeklinde konuştu.

Gökçek'in adaylığı

Vatandaşlardan, yerel seçimde oy kullanırken Deniz Feneri davasını akıllarından çıkarmamalarını isteyen Baykal, Melih Gökçek'in AKP'den yeniden Ankara için aday gösterilmesini de değerlendirdi.

"AKP nedense bir türlü telaffuz edilemedi, sancılı bir süreç yaşandı. Niçin bu oldu? Bu Ankara Belediye Başkanı ile ilgili bir tereddütün, sıkıntının AKP yönetimi tarafından da kabul edildiğini gösteriyor" diyen Baykal, AKP'nin Gökçek ismine "mecbur" kaldığını savundu.

Baykal, "Bu mecburiyet nedir. Bu neyi gösterir? AKP ve Başbakan, Gökçek'i aday göstermek istemedi ama buna mecbur kaldı. Melih Gökçek'i aday göstermek zorunda kaldı" dedi ve Ankara halkının AKP'nin kendi iç sıkıntısını göz önünde bulunduracağını kaydetti.

İstanbul için Kılıçdaroğlu mu, Tekin mi?

Baykal, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, partisinin 2 başarılı ismi olarak değerlendirdiği, CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ismi arasında bir seçim yapacakları yönünde güçlü bir sinyal verdi.

Baykal, İzmir için ise, mevcut belediye başkanı Aziz Kocaoğlu ismi üzerinde bir tereddütleri olmadığını belirtti.

Yeni anayasa

Baykal, yeni anayasa girişimleri konusunda da kaygılı olduğunu belirterek, bunun bir gerginliğe, kaosa sürükleme dayatması olduğunu belirtti.

"Anayasanın yeniden yazılmasına yönelik iç ve dış çeşitli çevrelerden talepler var. Bunlar gerçekleşecek olursa, Türkiye sıkıntılarla karşılaşır" diyen CHP lideri, özellikle laiklik konusundaki kaygılarının altını çizdi.

Baykal, yapılacak değişiklikle Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 3 maddesinin değiştirilmesinin öngörüldüğünü ifade etti.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 02:40

İLGİLİ HABERLER