Gündem
  • 5.6.2014 13:26

Bekir Bozdağ, 'İlk defa kamuoyunun önünde...'

Bozdağ, "İlk defa kamuoyunun önünde, yüksek sesle aileler terör örgütüne tavır koydular ve çocuklarının kendilerine iade edilmesini istediler. Ben bunun da çözüm sürecinin ortaya çıkardığı bir kazanım olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

KAÇIRILAN ÇOCUKLAR
Kaçırılan çocuklarla ilgili olarak Bozdağ, "Kaçırılan çocuklar bizim çocuklarımız, hepimizin çocukları onları bulmak, sağ ve salim ailelerine kavuşmasını temin etmek hükümetimizin görevidir. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar bittiğinde sonuç ortaya çıkacaktır. Umarız kısa sürede bu çocukları ailelerine kavuştururuz. İlk defa kamuoyunun önünde, yüksek sesle aileler terör örgütüne tavır koydular ve çocuklarının kendilerine iade edilmesini istediler. Ben bunun da çözüm sürecinin ortaya çıkardığı bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Biliyoruz ki terörün tamamen silah bıraktığı, Türkiye'nin gündeminden tamamen çıktığı bir dönemi Türkiye yaşayacaktır. Çözüm süreci esasında bunu temin etmeye yönelik tarihi bir adımdır. O adım içerisinde atılacak adımlar, yapılacak çalışmalar milletin gözü önünde yapılacaktır. Gizli kapaklı bir çalışma yapmamız söz konusu değildir" dedi.

ADALET BAKANLIĞI'NDAKİ PARELEL YAPI İDDİALARI
Adalet Bakanlığı'ndaki paralel yapı iddialarına değinen Bozdağ, "Bozdağ, "Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında paralel yapının oldukça etkili olduğu iddiaları var. Paralel yapıyı Adalet Bakanlığından temizlik için ne gibi çalışmalar var" sorusu üzerine de Anayasa'nın 138'inci maddesini hatırlattı. Bu maddenin son derce önemli olduğunu, orada yargı görevini yapanlarla ilgili "Anayasa'ya, hukuka, kanuna ve vicdana bağlılıkla hareket etme" hükmü bulunduğunu ifade eden Bozdağ, "Bu çok önemli bir düzenleme. Bütün yargı görevi yapanların Anayasa'nın 138'inci maddesi çerçevesinde görevlerini yapması esastır. Bu Anayasamızın amir hükmü. Biz her zaman buna saygı duyduk. Bundan sonraki süreçlerde de saygı duyacağız. Ama görev yapan herkes kanuna, Anayasa'ya uygun hareket etmekle mükelleftir. Farklılıklarını kanunların ve Anayasa'nın uygulamasına asla yansıtmaması esastır. Eğer Anayasa ve yasanın öngördüğü usul dışında bir şey varsa zaten bu disiplin hukukunu gerektiren bir husustur. Onunla ilgili disiplin, yasalar çerçevesinde gerekenler neyse onlar yapılır. Adalet Bakanlığında yaptığımız tasarruflar, bizim daha önce de yaptığımız tasarruflar. Çünkü bakanlıklarda görevlendirmeler, atamalar, yasalar çerçevesinde yapılır. Zaman zaman bakanlar bir göreve getirdiği insanı başka bir göreve atayabilir. Türkiye'de olağan bir şey. Adalet Bakanlığında da bazı görevlerle ilgili değişiklik oldu. Bu olması gereken şey. Biz bunu hukuk içinde yapıyoruz. Yaptığımız değerlendirmeler çerçevesinde daha önce atadığımız arkadaşları, başka bir göreve atıyoruz, onu meslekten ihraç etmiyoruz, işine son vermiyoruz, öyle bir şey yok. Daha önce bu arkadaşlarımız görev değişikliği yaptığımız arkadaşları oraya yine biz atadık. Bunlar normal ve rutin işlerdir. Rutin yapılan idari tasarrufları farklı anlamlara çekmek doğru değil" diye konuştu.


ANKARA (DHA)
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 04:28

İLGİLİ HABERLER