Sağlık
  • 11.6.2007 14:25

BEYNİNİZİ TMS İLE RESETLEYEBİLİRSİNİZ

AYHAN TÜRKEZ
İSTANBUL -  Özellikle elektromanyetik dalgaların bu hastalıkları tetiklediği de belirtildi.
Eyüp Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, insan beyninin gelişmiş ileri düzeyde bir bilgisayar gibi düşünüldüğünde yaşadığı olumsuz etkiler sebebiyle fonksiyonlarını yerine getiremez duruma geldiğini söyledi. Toplumda yaygınlaşan elektromanyetik yoğunluğun insan beyninde birtakım hasarlar oluşturduğunu belirten Dr. Yavuz, cep telefonları, radyo ve TV dalgaları, cep telefonları sinyalleri, telsiz dalgaları ve beyaz eşyaların beyinde yaşanan problemleri tetiklediğini öne sürdü.
Dr. Mehmet Yavuz, tıkanan ve kilitlenen bilgisayarlara uygulanan reset işleminin kişilerde ise TMS (transkranial manyetik stimülasyon) uygulaması şeklinde beyin hastalarına uygulandığını ve olumlu sonuçlar alındığını açıkladı. TMS ile tedavi yönteminin ilk defa 1980 yılında İngiliz nörolog Dr. Anthony Barker tarafından gündeme getirildiğini anlatan Yavuz, Türkiye'de çok yaygın olmayan TMS uygulamaları ile kişinin yeniden eski sağlığına kavuşabileceğini söyledi. Dr. Yavuz, "TMS tedavi teknikleri
gelişmeden önce de zaten magnetoterapi ile vücudun muhtelif kısımlarına manyetik akım verilerek tedavi yapılıyordu. Magnetoterapi, halen fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin oldukça yoğun şekilde kullandıkları tedavi yöntemlerinden biri durumundadır. Magnetoterapinin damarları daraltıp ya da genişleterek kan akımını düzenlediği, iltihap kurutucu (antienflamatuar) ve ödem çözücü (antiödem) aktivite gösterdiği, iyileşmeyi hızlandırdığı, hücre zarlarındaki metabolik iyon geçirgenliğini ayarladığı,
ayrıca hormonal ve enzimatik süreçleri düzenleyici bir etki gösterdiği bilinen bir gerçektir. İşte bu gelişmelerin neticesinde beden üzerine bu kadar olumlu tedavi etkileri olan manyetik akımı, acaba beyin için de kullanabilir miyiz diye düşünen araştırmacılar son 15 yıl içinde binlerce çalışma yapmışlar ve transkranial manyetik stimülasyonun beyin içindeki milyarlarca hücre arasındaki mikromolekuler biyolojik ajan dengesini düzenlediği, beyin içi nöronal yollarda serotinerjik, noradrenerjik ve
dopaminerjik düzenleme yaptığı, bunlardan hangisi eksik ise onun enzimatik olarak üretilmesini teşvik ettiğini tespit etmişlerdir" dedi.
TMS'nin ilk önce ilaçlara cevap vermeyen ya da tatminkar bir iyileşme sağlanamayan depresyon hastalarında denendiğini ve birçok hastanın tamamen ya da tama yakın düzeldiğini dile getiren Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TMS uygulanan şizofrenilerde, görsel ve işitsel halüsinasyonların (varsanı) tamamen ortadan kalktığı belirlenmiştir. Obsessif ve kompulsif bozukluklarda, özellikle kompulsif davranışlar ortadan kalkmış ve obsesif dürtülerde azalma olmuştur. Daha sonra her türlü medikal ve fizik tedavi girişimlerine rağmen felç durumlarının devam ettiği hastalara uygulanmış ve hastaların pek çoğunda el, ayak hareketlerinde ve konuşma fonksiyonlarında olumlu gelişmeler olduğu izlenmiştir. Aynı şekilde parkinson ve
alzheimer gibi degeneratif beyin hastalıklarında da çalışmalar devam etmektedir. Alınan ilk sonuçlar yüz güldürücü olup, ilaç tedavisine ilaveten yapılacak manyetik uyarıların hastalıkların iyileşmesi sürecine olumlu katkı sağladığı gözlenmiştir. Hiçbir tedaviyle düzelmeyen kulak çınlamalarına TMS uygulanmış ve pek çok hastada tama yakın düzelmeler elde edilmiştir. Ayrıca yaşa bağlı gelişen işitme kayıplarının TMS ile düzelme gösterdiği belirlenmiştir. Yine hiçbir tedaviyle geçmeyen kronik ağrılarda
uygulanan transkranial manyetik uyarıların, ağrıları değişik derecelerde ortadan kaldırdığı görülmüştür."
Yapılan araştırmalara göre TMS'nin sadece ABD'de 2 milyon kişinin pençesinde kıvrandığı kokain bağımlığının tedavisinde çok önemli olumlu katkılar sağladığını anlatan Dr. Yavuz, "Kokain bağımlılığı tedavisi gören kişilere TMS uygulandığında, uygulanmayan kişilere göre daha çabuk ve kolay tedavi oldukları ve bağımlılıktan kurtuldukları belirlenmiştir. TMS, uyuşturucuyla savaşta çok önemli bir tedavi faktörü olmaya aday gibi görünmektedir. Kliniğimizde, hastalarımızı tedaviye başladığımız kısa zaman dilimi
içerisinde pek çok depresyon ve panik atak, felç, alzheimer, kulak çınlaması, migren ve parkinson hastasına TMS tedavi seansları yaptık. Sonuçlar, hastadan hastaya değişmekle beraber oldukça yüz güldürücü oldu. Nitekim en son geçen ay Amerika'da yapılan Dünya Nöroloji Kongresi'ne TMS damgasını vurmuş, nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır. Hiçbir yan etkisi olmayan transkraniyal manyetik stimülasyon tedavisiyle hastalarımız 5-10 seans sonunda yeniden eski
sağlıklarına kavuşabilmektedirler" şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 18:17

İLGİLİ HABERLER