Spor
  • 27.5.2004 08:41

BİLGİLİ İSYAN ETTİ:'BU CAMİAYA BİR TÜRLÜ KENDİMİ SEVDİREMEDİM'

100. yılında şampiyon olmuş bir takım; 101. yılında skandallarla çalkalanıyor; üçüncü sınıf bir kulüp durumuna düşürülüyor, başkanına küfür ediliyor, Çakıcı'nın ismiyle anılıyor. Şampiyonluğun bir anlamı kaldı mı sizin için? Bir şey söyleyeyim, elle tutulur birşey söylemediniz. İki şey var: Biri bana yapılan küfür, ikincisi Çakıcı ile ilgili mesele... * Bunlar az şey mi? Ünlü taraftarlar üyelik kartlarını bir kenara atıyor, camiadan büyük tepkiler geliyor. Bunlarla anılmak ne hissettiriyor? Buradaki en büyük kurban benim, önce onu söyleyeyim. Büyük haksızlık bu. Çünkü 100. yılımızda hem şampiyon olduk hem de etik değerlerimize ne kadar önem verdiğimizi değişik defalar, değişik örneklerle gösterdik. Pascal Nouma olayı olsun, Galatasaray'a yapılan çirkin olayda gösterdiğimiz tavrımız olsun... Bunları yaparken de bir bedel ödedik, taraftarımızı karşımıza aldık. Ocak ayına kadar 11 puan öndeydik, sonra ciddi düşüş yaşadık. Elbette üzüldük ama bu futbol! Her şeyi bu düşüşe bağlayıp bütün taşları yerinden oynatmak bu kulübe yakışmadı. Ne ben küfürü hakettim ne hocamız bu şekilde gönderilmeyi... Çakıcı olayında da Beşiktaş'ın hiçbir suçu yoktur. Bünyemizde yer alan Beşiktaş Travel şirketinde çalışan bir arkadaşın yanlış evrak hazırlamasından kaynaklanan bir olaydır. Abartıldığını düşünüyorum. BU DOSTLUK YANLIŞ DEĞİL * Yaptığınız basın toplantısında da 'olay gereksiz yere abartıldı' dediniz. Samimi düşünceniz bu mu gerçekten? Çünkü olay yargıya intikal etti. Şu anda DGM gerekli araştırmayı yapıyor. Ne benim, ne de Beşiktaş kulübünün bununla ilgisi olmadığını herkes biliyor. Fakat ben, ne yazık ki ismim ve resmimle gazetelerde ön sayfaya çıktım bu meseleyle ilgili. E şimdi sokaktaki insan 'Acaba?' diye birbirine soruyor. * İyi de telefon kayıtlarında Beşiktaş menajeri Sinan Engin'in bire bir konuşmaları yayımlandı. Kulübün bununla ilgisi olmadığını neye dayanarak söylüyorsunuz? Sinan Engin'in Alaattin Çakıcı'yla dostluğu çok eskiye dayanır ve bunu da herkes bilir. Bu dostluğun olması yanlış bir şey de değil. Bugün medya ya da iş dünyasında, büyük kulüplerde patronların değişik kesimin insanlarıyla tanışıklıkları var. Bu onlarla ticari ilişkileri var demek değildir. Beşiktaş Kulübü Başkanı olarak benim tanımadığım insan yok neredeyse! Yapılan hata, vize alma işinde BJK Travel şirketinin kullanılmasıdır. Çünkü o insanlar BJK Travel şirketiyle seyahat etmiyorlar, yani biletlerini oradan almamışlar. Bunun dışında Beşiktaş kulübünün böyle bir işe destek olması söz konusu değil. Ve ben; ne Sinan'ın, ne bizim şirketimizde çalışan Kerem Eymür'ün bir şuça yardımcılık anlamında bu işi yapmadığını biliyorum. * Telefon dökümünde vize işlemleri ve pasaport çıkarılması konusunda konuşuluyor ama... Ben o detayları okumadım. Doğruluğunu da bilemiyorum. Kanunsuz bir iş için vize aldıracak olsak Beşiktaş kulübünü kullanır mıyız? İtalyan başkonsolosunu şahsen, hem de çok iyi tanıyorum. Ararım 'şu insana vize lazım' derim, aldırtırım. Kulübe ne gerek var? * Kulübünüz hakkında böyle iddialar var ve gazetelerdeki yazıları okumadığınızı mı söylüyorsunuz? Detayları okumadım çünkü bunların doğruluk oranını bilemiyorum. Bu emniyetten alındığı iddia edilen bir şey. Şöyle bir baktım; krampon, forma gibi laflar var, detaylarına girmedim. Zaten Sinan Engin'le olayın ilk çıktığı gün konuştum ondan sonra da konuşmadım. YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR * Küfür yediğiniz için onurlu davranıp başkanlığı bıraktınız ama böyle bir meselede 'abarttınız' diyebiliyorsunuz. Bu çelişki değil de nedir? Abartı dememin sebebi şu; yargısız infazdır bu! Sinan Engin'in bugün böyle bir vize işleminde aracılık etmesiyle ilgili yeterli bilgi kimsenin elinde yok. İkincisi Sinan Engin ne bulunduğu konumu ne de şahsiyetini riske edecek bir insan değil. Bir saflığına geldi bir hata yaptı; cezasını da çok ağır şekilde ödedi. Bakın; değil bu kulüpte başka kulüplerde de Sinan'a temkinli yaklaşacaklar artık. Ha, Sinan Engin'in Alaattin Çakıcı'yla telefonda konuşması suç mudur, bence değildir. * Neden değil? Eğer telefon görüşmelerinde herhangi bir suça ortaklık yaptığını ima eden konuşmalar varsa elbette suçtur. Ama 'Nasılsın abi, ne var ne yok?' demek suç değil. Çakıcı'nın Türkiye'de herkesle dostluğu var ayrıca. * Sadece 'Nasılsın abi' denilmemiş ama... Her şey mahkemede. Daha Sinan'ın bir suça iştirak edip etmediğini bilmeden çocuğun kariyeriyle oynandı. * Engin'le çalışmaya başladığınızda Çakıcı'yla dostluğunu biliyor muydunuz? Bu dünyadan ismi olan herkesin bütün kulüplerde, birçok insanla tanışıklığı olduğunu herkes bilir. Tanışmak ille de işbirliği içinde olmak demek değil. * Çakıcı'nın kongre üyeliği 20 yıldır sürüyormuş. Bu süre zarfında bu isim skandallara, cinayetlere, gensoruyla hükümet düşürülmesine karıştı. Neden tüm bunlar olurken üyeliği devam etti Çakıcı'nın? Onun kongre üyesi olduğunu, Sinan yönetime girdikten sonra öğrendim. 18 bin tane kongre üyemiz var; kim kimdir hepsini bilmem imkansız. * Öğrendiğinizde neden hiçbir girişimde bulunmadınız? Kulübün diğer organları üzerinde fazla etkim yok. Bugün (Salı günü) yaşadığım bir olay da bunun kanıtı. Son divan toplantısında, ki divan Beşiktaş'ın elitlerinin, bilge kişilerinin olduğu, danıştığımız bir mercidir, bize ana avrat küfrettiler. Bu arkadaşlar hemen disiplin kuruluna sevk edildi. Ama birine uyarı verilmiş, birine de bir yıllık geçici men. Bu kadar basit işte! Divan kuruluna küfreden bir insan bu kulüpte devam etme hakkına hâlâ sahipse ve biz kulüp olarak bunu temizleyemiyorsak ben ne yapabilirim? Ne yazik ki kendi kulübünde, kendi evinde küfür yiyen bir başkanım ben. * Vize olaylarından sonra da Çakıcı'nın üyeliği sürüyor... Bu kulüpte kim bunu disiplin kuruluna sevkedecek, kim buna cesaret edecektir demeye mi getiriyorsunuz? * Evet tam da bunu soruyorum. Bu kulübün 18 bin tane üyesi var. 18 bin üyeden rahatsız olan bu konuda gerekli girişimde bulunur. * Kerem Eymür'ün, Mehmet Eymür'ün akrabası olduğunu biliyor muydunuz? Kerem bizim çalıştığımız bir seyahat acentasıyla çalışıyordu. 2000 yılında göreve geldiğimizde, seyahatlerimizi kendi bünyemizde organize edecek birini aradık ve Eymür'ü transfer ettik. Sonra BJK Travel'e geçti. Ben Kerem Eymür'ün Mehmet Eymür'ün akrabası olduğunu yeni öğrendim. * Yapmayın Allahaşkına! Vallahi yeni öğrendim. Çünkü Kerem kendi halinde bir çocuktur. Bu olayı da tamamen saflığıyla yaptığına adım gibi eminim. Yine de görevine son verdik. Çünkü o evrağı hazırlayan, o vize müraacatını yapan şirketin başındaki kişi Kerem Eymür'dü. Bunu da içim cızlayarak yaptım. SABAH Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:17

İLGİLİ HABERLER