Gündem
  • 2.12.2021 10:40

Bölünüyor!.. HDP'nin içerisinden yeni bir parti çıkıyor

Ayhan Bilgen'den yeni parti sinyali

Eski HDP milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023'te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini açıkladı.

HDP'ye yönelik 'Tersine Türkiyelileşme' eleştirileriyle dikkat çeken eski HDP Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, siyasi hareketin içinde farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söyledi ve "HDP içinden bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz." dedi.

BBC Türkçe'ye konuşan HDP'li Bilgen, eski TBMM Başkanı ve AKP milletvekili Bülent Arınç'ın "Ben Ayhan Bilgen'le de konuşuyorum. Biz kabul etseydik bize gelip milletvekili olurdu, bizimkiler sırtını dönünce HDP'den teklif alıp oraya gitti." sözlerini de değerlendirdi.

Bilgen, 2007'de içinde bulunduğu 'Yeni Siyaset Girişimi'nin AKP'ye katılması için teklif yapıldığını ancak kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söyledi:
 
"Kendisiyle 2000'li yılların başından beri tanışıyoruz, Mazlum-Der'deyken de görüşüyorduk. Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili siyasette her zaman diyaloğun, iletişimin gerekli, zorunlu olduğunu düşünen biriyim.

"Benim AK Parti'ye katılma girişimim, talebim, beklentim olmadı. Sadece 2005-2007 arasında, içinde Ertuğrul Günay, Mehmet Bekaroğlu, Haluk Özdalga gibi isimlerin olduğu bir platformumuz vardı; "Yeni Siyaset Girişimi" diye. Oradaki bir grup arkadaş daha sonra AK Parti'ye katıldı. O dönemde bizim de katılmamız yönünde bir teklif oldu, bir değerlendirme yapıldı. Ama ben Türkiye'de muhalefet ihtiyacı olduğunu düşünen biriyim. Kendi açımdan bunu tercih ettim. AK Parti içinde bir değerlendirme yapılmış mıdır onu bilmiyorum. O dönem de dahil olmak üzere bugüne kadar AK Parti'ye yönelik herhangi bir girişimim, talebim, beklentim olmadı."

Bilgen, Arınç'la bugünkü görüşmeleri ve siyasi çalışmaları hakkında soruları yanıtladı:

Bugün Sayın Arınç'la görüşmeleriniz kapsamı nedir? Farklı bir muhalefet tarzı üzerine, farklı bir adım atmak üzere mi konuşuyorsunuz?

Tabii ki bizim bir çalışmamız, bir arayışımız, bir takım temaslarımız, görüşmelerimiz var ama Sayın Arınç'la bu eksende bir görüşmemiz söz konusu değil. Ben az önce de ifade ettiğim gibi CHP'nin de duayen siyasetçileriyle, bugünkü aktif yöneticileriyle, DEVA ve Gelecek Partileri'nde görevli yönetici en üst düzeyde isimlerle de, geçmişte AK Parti'de siyaset yapmış isimlerle de, HDP yöneticileriyle de, şu an itibariyle aktif yöneticilerle temaslar içindeyim.

Türkiye'de siyasetin tıkandığını düşünüyorum. Bunu iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Yapısal sorunları olduğunu düşünüyorum siyasetin ve bu yapısal sorunları aşamadığımız takdirde bunun bedelini, siyasete olan güvenin çökmesiyle hepimiz ödeyeceğiz, bütün ülke ödeyecek. Dolayısıyla genel değerlendirmeler, birlikte çalışma arayışı değil, bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair, neye ihtiyaç olduğuyla ilgili değerlendirme ve bilgi paylaşımıdır.

Partiyi önümüzdeki seçimlere yetiştirmeyi mi planlıyorsunuz?

Biz biraz farklı bir çalışma biçimi öngörüyoruz. Israrla şunun altını çiziyoruz, Türkiye'de öncelikle yeni farklı bir siyasal fikre ve siyasal harekete ihtiyaç var diyoruz. Bu siyasal fikir ve siyasal hareket bizim şu anda görüştüğümüz arkadaşlarla ortaklaştığımız, çabası içine girdiğimiz boyutudur.

Bunun bir partiye dönüşmesi, ilk seçime yetişmesi konusu tartışma düzeyinde devam ediyor. Toplumla tartışarak olgunlaştırmamız lazım. Kapalı kapılar ardında benim ya da arkadaşlarımın kararını vereceği bir şey değil bu. Toplumsal sahiplenmeyle o aşamaya gelmeli. Yoksa bir hevesle, 125 partiden bir tanesini de biz kurabilir, buna gücümüz yeter. Ama bizim aradığımız böyle bir parti değil.

Biz diye bahsettiğiniz 'arkadaşlarınız' kim? Kimler var yanınızda bu çalışmada?

İzninizle bunu şu anda paylaşmam nezaket açısından uygun değil. Öyle bir aşamadayız ama bunu çok uzatmadan, önümüzdeki ay içerisinde artık, bir platform gibi mi başlayacağız yoksa bir siyasi hareket gibi mi kendimizi deklare edeceğiz, bunu netleştirdikten sonra zaten isimleri de paylaşmış olacağız.

Şu kadarını söyleyeyim ki; siyasette geçmişte deneyimi olan ama kamuoyunda yıpranmamış, aleyhinde negatif algı olmayan ve birlikte uyumlu alışabilecek, farklı geçmişi ve farklı siyasi aidiyeti olan insanlar zaten çok fazla yok ne yazık ki. Toplumun ekseriyetinde de şöhretler kadrosu beklentisi yok. Sessiz çoğunluğun kendisini özne yapmak istiyoruz, kurtarıcı siyasetçileri önlerine koymak niyetinde değiliz, bu tarzı sorunlu görüyoruz. Yerel özneler çıksın istiyoruz, geçmişte akademide, sivil toplumda, medyada çalışmış isimler kendileri katılsın…

Ünlü siyasetçiler gelsin bizi kurtarsın tarzına zaten bu kesim tepkili, buna tepkileri olduğu için yeni kurulan partilere de katılmıyorlar.

Sayı vermekten özellikle kaçınıyorsunuz sanırım.

Şu anda İstanbul ve Ankara'da daha çok temaslarımız ama artık yerellere de gitmeye başlayacağız, illerde de toplantılar yapmaya başlayacağız. Kapalı toplantılar tabii bunlar. Şu ana kadar 40 civarında arkadaşla çalışmaları sürdürmek konusunda bir irade oluştu.

Bu hareketin lideri olarak siz öne çıkıyorsunuz değil mi?

Biz her şeyi açık tartışıyoruz, hiçbir kişiye angajmanımız yok, ben de dahil olmak üzere. Genç bir arkadaşımız, bir kadın arkadaşımız, yerelden bir arkadaşımız bunun öncülüğünü yapma konusunda sorumluluk üstlenir; risk alırsa gayet tabii başkasının peşinden gitmeye de hepimiz açığız. Böyle açık tartışıyoruz, peşinen bir kişi kültü ve onun etrafında, onun tanıdıkları üzerinden bir siyaset tarzı tercih etmeyeceğiz.

Bu, Türkiye'de zor bir şey, denenmemiş bir şey. Biz denenmemişi denemek gerektiğini düşünüyoruz çünkü denenmişler bu kesimi harekete geçiremiyor. Buna ilk defa oy kullanacak kesimler de dahil, gençlere mevcut yapılanmalar, yeni kurulmuş partiler hitap etmeyi başaramıyorlar. Oraya hitap edip doğrudan katılımını sağlayamadıktan sonra bir tane daha tabela asmanın çok bir önemi yok bizim için.

Hâlâ HDP üyesisiniz değil mi?

Evet. Başka partilere üye arkadaşlarımız da var. Sonuçta henüz bir parti değiliz, bir siyasi arayış ve hareket aşamasındayız. Dolayısıyla bu çelişkili bir durum değil bizim açımızdan.
 
Sizin politik geçmişinizi, HDP'de siyaset yaptığınızı hesaba katarsak, bu oluşumun da belli bir kesime, çoğunlukla Kürt seçmene veya HDP seçmenine hitap etmesi olası diye düşünebilir miyiz?

Hayır, hayır. Bunun sorun çözeceği kanaatinde değilim. Şunu hep ifade ettim, HDP'ye sempati duyanla HDP'ye oy veren arasındaki makas çok açık. Yüzde 25'ler oy verebilirim diyor ama yüzde 10 oy veriyor. Sempati duyup oy vermeyenleri hedeflemek, onlara hitap etmek, yani bütün partilere, her partinin tabanına hitap etmek gayet tabii mümkün.

Ama biz özgün olarak HDP içinden bir klik gibi ya da HDP'den bir çizgi, bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii başta, en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz. Sadece Kürt sorununa odaklı, sadece HDP tabanına talip bir siyasi hareketin başarı şansını da görmüyoruz doğrusu.

Hareketin öncülerinden biri siz olunca bu şekilde görülecektir, farklı kesimlere hitap etme konusunda...

Onu muhtemelen diğer arkadaşlarımızla dengeleyeceğiz, o isimler de ortaya çıkmaya başlayınca böyle olmadığı daha sağlıklı anlaşılacaktır.

Ben her siyasi partiden üst düzey isimlerle görüşüyorum dediniz. Bunlardan bir destek var mı size? Sorumun altını doldurayım; bu sene başında da yeni bir parti kurulması ihtimali konuşulurken bunun HDP'nin oylarını bölmek maksatlı, iktidarın desteği ile yapıldığına dair bir takım iddialar gündeme gelmişti. Netleştirmek için soruyorum, AK Parti'den böyle bir destek var mı size?

Hayır, hayır. Biz zaten öyle bir destek arayışıyla görüşmüyoruz. Türkiye'de siyasetteki tıkanmayı konuşuyoruz. Bizim göremediğimiz bir çözüm varsa, yol haritası, formül, beklenti varsa bunu anlamak istiyoruz. Bunu dikkate almak istiyoruz.

Dolayısıyla görüşmelerimiz bir yerden destek almak ekseninde görüşmeler değil. Şüphesiz AK Parti içinde de tartışmalar, arayışlar ve rahatsızlıklar var. Muhalefette de var yeterince kapsayıcı dil kurulamadığına dair.

Görüşmelerden edindiğim izlenim olarak şunu da ifade edeyim: Partilerin tabanları parti örgütlerinden daha ileride. Türkiye demokrasisi açısından umut verici, kamplaşma ve kutuplaşmaya karşı tabanlar son derece esnek, bir araya gelmeye açık.

Parti liderliklerinin de bu konuda bence arayışları var, muhalefet partilerini de kast ederek söylüyorum. Ama ara kadrolar parti bürokrasileri bunu içselleştirmiş değiller.

MHP'yle de görüşüyor musunuz?

MHP kökenli arkadaşlarımızla, ülkücü hareketten gelen, geçmişte MHP'de siyaset yapmış isimlerle görüşüyoruz ama MHP ile bir kurumsal iletişimimiz yok.

Diğerlerini de kurumsal diye tarif etmek yanlış olur. AK Parti, İYİ Parti ve CHP aidiyeti olanlarla bir takım temaslarımız var. Ama bu isimler kurumları adına görüşmüyorlar bizimle. A partisi, B partisi adına değil kişisel ilişkilerimiz var, arayışlarını biliyoruz, tartıştıklarını, yazdıklarını önemsiyoruz. Yoksa bir transfer, bir kadro kurma arayışı değil. Son derece etik bir hassasiyet gösteriyoruz.

Bu çalışma sonunda 'mevcut aktörlerle olmuyor, yeni bir adres inşası gerekiyor' noktasına gelirse o zaman siyasi hareketi partileştirmek gerektiğini düşünüyoruz.
 

Güncellenme Tarihi : 2.12.2021 23:39

İLGİLİ HABERLER