Gündem
  • 25.11.2009 16:08

BOŞANDIĞI EŞİNDEN SARIGÜL'E SERT CAVAP...

Türkiye’de boşanmış kadın olmak

Günümüzde boşanmalar tarafların birbirini kirletmesiyle neticeleniyor. Ben bundan kaçındım. Çocuğum vardı, ayrıca yaşanan 15 yıl içinde kötü günler olduğu gibi, iyi günler de vardı.

Ancak Türkiye’de boşanan kadın ne demek ben bunu gayet iyi biliyorum. Size çok yakın zamanda yaşanmış bir söyleşiden örnekler vererek açıklamak istiyorum.

Kendi örneğimden...

Geçen akşam Fatih Altaylı, Mustafa Sarıgül ile televizyonda söyleşi yaparken bir soru sordu:

‘Siyasetçiler, evliliklerini ön plana çıkardılar... Siz böyle yapmadınız. Siz siyasette en kritik virajda birden bire boşandınız. Bu siyaseten yanlış değil miydi?

Neden boşandınız?’

Bu sorunun şekli bana, boşanmanın tek taraflı bir olaymış gibi gösterilmek istediğini hissettirdi. Yani kadının boşanma işinde hiçbir önemi yoktu.

Bu soruya göre erkek isterse kadını boşar, istemezse boşamazdı.

Ayrıca Türkiye’de siyasilerin eşleri, siyaseten yanlış olmasın diye, sineye çekmeli, görmezden gelmeli, ilkelerini hiçe saymalıydı.

Bunu hissetmek kadınlık gururumu kırdı.

Kadının da boşanma hakkının olabileceği ihtimali sorunun soruluş şeklinde hiç göz önüne alınmaması, medeni dediğimiz erkeklerin dahi olaya bakışını bu şekilde sergilemesi beni hem çok şaşırttı hem de gelecek neslin kadınları için umutsuzluğa itti.

Verilen cevapta mağdurun oynanması, hala bu işten pirim yapılmaya çalışıldığını görüp bana kullanılmışlık duygusunu yaşattı.

Yaşananların ne kadar basite indirgendiğini görüp, alınması gereken derslerin alınmadığını görmek beni hem endişelendirdi hem de üzdü.

Kimse yuvasının dağılmasını istemez sözü, sanki yuvayı dağıtanın ben olduğu söylenmek istenmiş hissi uyandırdı. Bu cümle bana egonun insanları nereye götürebilidiğini tekrar hatırlattı ve içimi acıttı.

Türkiye’de boşanan kadın olmak zordur. Kadın yalnızlaştırılmak ve başarısızlaştırılmak istenir. Ve kadın ayakta kalmakla beraber bir de tüm bunların mücadelesini verir.

Bugüne kadar boşanmış kadınların mağduriyetleri ve alınabilecek çözüm önerileri ile ilgili bir sürü yazı yazabilirdim. Bunları yazmak üzere masanın başına her geldiğimde polemik konusu olmamak için yazmaktan vazgeçtim.

Diğer kadınlara da faydalı olabilecekken olamadım. Yeri gelmişken bunun yükünü de içimde taşıdığımı itiraf etmek isterim.

Bugün de bu satırları yazmak istemezdim. Ancak kendi ÖZSAYGIMdan dolayı yazma zorunluluğumu içimde hissettim.

Kendi hayat sahnemde beni bugünkü kadın yapan herkese de ayrıca teşekkür ederim. Mutlulukları da acıları da yaşatan herkese. Çünkü bügünkü ben ancak hepsini yaşayarak ortaya çıkabilirdi.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 13:50

İLGİLİ HABERLER