Ekonomi
  • 29.5.2006 10:45

'BÖYLE YER GÖRMEDİM, AYAĞINIZLA TEKME ATSANIZ PETROL FIŞKIRACAK'


Pet Holding’in kurucusu Güntekin Köksal kimdir?

Dr. Güntekin Köksal, 3 yıl süreyle okuduğu İTÜ İnşaat Mühendisliği’nden, burs kazanınca ayrıldı ve Avusturya Leoben Üniversitesi'nde Maden ve Petrol Mühendisliği fakültelerinden de yüksek mühendis olarak mezun oldu. 1996'da Azerbaycan’ın International Ecoenergy Akademisi'nden Doktor ve Profesör ünvanını aldı. 17 sene TPAO'da çalıştı, daha sonra petrol odaklı Pet Holding’i kurdu. K. Irak'ta da petrol arayan firma, petrol arama, üretim ve ticareti ile madencilik, inşaat, gayrimenkul ve turizm alanlarında faaliyet gösteriyor.

Türkiye'nin yanı sıra Kuzey Irak’ta da petrol arayan Pet Holding'in Başkanı Prof. Dr. Güntekin Köksal ile çalışmaları hakkında konuştuk. Hayatının önemli bölümü TPAO'da mühendis olarak geçiren Köksal, Kuzey Irak, Kafkasya ve öteki bölge ülkelerinde Türkiye'nin önüne serilen tarihi fırsatları BUGÜN'e anlattı.

- Irak'ta hükümet kuruldu ve böylece Anayasa da yürürlüğe girdi. Türkiye, eninde sonunda Anayasa gereği Kürdistan Federal Yönetimini de tanıyacak. Ancak bu konuda halen Ankara'da tereddütler olduğu gözleniyor. Siz ne diyeceksiniz?

Şimdi tanımasanız ne olacak ki? Yani tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış. Hadise bitmiş, bugün Irak, Amerikan işgalinde, koalisyon işgalinde, anayasayı da koalisyon yapıyor, babayasayı da koalisyon yapıyor, anayasaya göre de bir Federal Devlet oluşturma durumu var. Dolayısıyla bizim anayasayı kabul etmememiz, kimin umurunda. Akıllı davranmamız lazım, eğer benim memleketimin menfaati, benim Irak'la iş yapmamı gerektiriyorsa, artık bunu yapmam lazım. Gerçekçi olmak lazım. Tanımadın ne olacak, bütün dünyada tanınmış. Kim vardı biliyor musunuz Kürdistan Yerel Hükümeti'nin açılış töreninde. İran, Amerika, İtalya, Hollanda, Polonya, Çin Büyükelçileri, bizden hiçkimse yok. Beni orada Türkiye temsilcisi olarak takdim ettiler. Türkiye'yi kaldırıp Amerika'ya koyamazsınız, dünyanın dönüşüne mani olamazsınız. Bu da böyle. Artık Kürt devleti kurulmuş. Kürt devleti seni mi kovdu, yoo. Ben 5-6 senedir oradayım. Kürt devleti 1991'de kuruldu. Ve ben 1999'da Kürdistan üzerinden Bağdat'a gittiğimde adamların bayrağı da, pulu da, parası da herşeyi vardı.

KÜRTLER TEHLİKE OLMAZ

- Madalyonun diğer tarafı nedir?

Madalyonun bir tarafı bu. İkinci tarafı, Kürdistan'ı kabul etmeseniz ne olacak? Kürdistan küçücük bir yer, maksimum 3 milyon nüfusu olan bir yer, ben de (Türkiye'de) 15-20 milyon Kürt yaşıyor. Yani isteyelim istemeyelim, beğenelim beğenmeyelim, biz bir yerde kaynaşmışız. Türkiye tam bir conglomer (karışım toplumu). 10 bin senelik medeniyetlerin çocuklarıyız. Türkler en son Orta Asya'dan gelmiş. Ben Anadolu çocuğu olarak, Türk çocuğu olarak büyüdüm. Büyük Atatürk, bir ulus kurmak için bize, zamanın da icabı, Türk ulusu demiş, Anadolulu dememiş. Türkiye'de son 10 bin senede 36 tane medeniyet türemiş. Demek ki Türkiye bir mozaik. Bu mozaiğin içinde de en kuvvetli unsurlardan bir tanesi Kürtler gene. Lazı var, Çerkezi, Abazası var ama tam bir conglomer. Kürtler sadece Güneydoğu'da mı? Yoo. Bunlar bizim için çok mu tehlikeli olur? Yoo. Aklımızı başımıza toplarsak, tehlikeli olmazlar.

TEK KÜRDÜ GÖNDEREMEZSİN

- Nasıl tehlikeli olmazlar bizim için?

Eğer adamın yolunu, hastanesini yaparsan, adama iş bulursan, o zaman benim için tehlike olmaz. Hepsini bir tarafa bırakalım. Acaba orada güneyde bir Kürt devleti kuruldu, Kuzey Irak'ta, bir tane Kürt'ü oraya İstanbul'dan, Adana'dan, Mersin'den götüremezsiniz. Adamın işi gücü yok da bilmediği yerlere gidecek. Buradaki Kürtler isterlerse oraya gitsinler. Ha benim memleketime göz koyacak olursa beni, Türkiye'yi karşısında bulur. Hiç zannetmiyorum. Geçenlerde Neçirvan Barzani, Türkiye'nin büyüklüğünden bahisle, “Bizi sıkıntıya düştüğümüzde kurtaracak tek güç Türkiye'dir”dedi.

- Sizce Irak parçalanır mı?

Oluşan hadiselere göre bu ülke, Şiiler, Sünniler ve Kürtler olmak üzere üçe bölünecek gibi görünüyor ve bu oldukça kuvvetli bir ihtimal. Başlangıçta Federal, müteakiben kopacak. Şimdi Kürt devleti kuruldu. Bağdat kurulsa ne olacak, kurulmasa ne olacak?

- Anayasa, petrolün kullanımı ve işletilmesi konusunda neyi öngörüyor?

Anayasa, üretime önceden açılmış, çalışmakta olan, Kerkük'teki dahil, hatta Tak Tak bölgesinde açılmış sahalar müştereken işletilecektir. Yalnızca merkezi otorite değil, Kürtlerin de, diğerlerinin de söz hakkı var. Ama oralardaki yeni buluşlar, onların geliştirilip, işletilmesi yerel hükümete bırakılıyor.

- K. Irak'taki faaliyetinizi anlatır mısınız?

Petrol aramak üzere Kuzey Irak'a ilk giren firma biziz. Şu anda sondaj yaptığımız sahanın, neredeyse Irak petrol ihracat kapasitesinin yüzde 20 ila 30'una denk gelen Kerkük petrolü miktarına yakın olduğunu tahmin ediyorum. İki sahamız var. Biri IKDP, diğeri IKYB bölgesinde. IKYB bölgesindeki sahada sondaja başladık, sonuçları yakında açıklamayı umuyorduk. Ancak, Habur’da ciddi bekleme sorunları ile karşı karşıyayız. Önümüzdeki 2-3 ay içinde sondaja başlayacağız. Her iki sahada da bulunması halinde milyonlar, milyarlarca varil petrol elde etmeyi umuyoruz.

Kuzey Irak çok enteresan bir yer, 52 senelik petrol mühendisiyim. Hayatımda böyle bir yer görmedim. Neredeyse ayağınızla tekme atsanız, petrol fışkıracak. diğim günden itibaren de şaşırıyorum ve enteresan, bütün oluşumlar yeryüzünde ve çoğundan da bayağ petrol sızmaları var, neredeyse mübalağlı konuşacağım dere gibi akıyor. Bütün dünya da oraya hücüm etmiş durumda, taa Kanada'dan tutun Hindistan, Amerika ve Çin'den firmalar oradalar. Amerika niye orada? Sen (Türkiye) niye duruyorsun yahu?

- Irak'ın potansiyeli nedir?

Irak ihracatının yüzde 25 ile 30'u Kerkük'ten çıkıyor. Eğer orada bilinen sahaları açıp çıkartırsanız, bir o kadar daha bulursunuz. West Bank denilen Batı Çöl bölgesinde tüm Irak'ın kapasitesi daha var. Ama daha el değmemiş. Bana sorarsanız Irak'taki rezerv Suudi Arabistan'dan daha büyük.

GELİR NASIL PAYLAŞILACAK?

- Petrol gelirini nasıl paylaşacaksınız?

Üretim Paylaşım anlaşması denilen anlaşmayı biz ilk olarak yerel (Kürt) hükümetle yaptık ama bizim yerel hükümet ile yaptığımız anlaşma, beynelminel kaidelere uygun. Yüzde 49'u bize, yüzde 51'i yerel yönetime ait olacak bir anlaşma.

- Petrolün, hangi güzergâh üzerinden satışını öngörüyorsunuz? 1948 yılından bu yana atıl duran ve Irak'ın Musul kentinden İsrail'in Hayfa limanına uzanan hat, Ceyhan'a rakip bir hat olarak çıkabilir mi?

Petrolü başlangıçta tankerlerle Ceyhan'a taşıyabiliriz. Daha belli değil. Ya da bir boru hattı yapabiliriz. Acil olan kısmını tankerlerle taşıyabiliriz, şimdi üretime geçilse bile sevkiyata hazır hale gelmesi 6 ay ila 1 yıl alır. Kerkük'e paralel boru hattı olabilir. Ya da tankerlerle İran'a taşırsınız, ya da İran'a boru hattı yaparsınız. Çıkartılacak yer bulursunuz, Hayfa çalışmıyor ama çalıştırılabilir. Bunların hepsi fizibilite meselesi. Ama Kürtler, Kerkük boru hattına paralel, Ceyhan'a uzanacak 800 ila 900 kilometre uzunluğunda bir boru hattı yapmak istiyorlar çünkü onların Suriye ile de kavgaları var, Suriye'nin de Kürtlerle problemleri var. Onun için Türkiye çok daha istikrarlı. Türkiye, Kürtlere kızıp da yorgan yakacak bir millet değil.

- Türkiye'nin petrol bakımından yurtdışına bağımlılığını nasıl izah ediyorsunuz?

Şöyle bir hata yaptırttılar bize, Türkiye Petrolleri bir devdi, nasıl bir devdi? Türkiye Petrolleri'nin petrol sahaları vardı, rafinerileri vardı, petrokimya tesisleri vardı, milyarlar dolarlık gübre fabrikaları vardı. Bütün bunları kestiler, o zamanın (1970'li yıllar) hükümetleri, yasayı değiştirdiler, Türkiye Petrolleri'ni cıbıldak ortada bıraktılar. Türkiye Petroleri hepsinin sahibiydi. Türkiye petrolleri oradan aldığı gelirle bol bol sondaj yapabiliyordu. Türkiye Petrolleri geliri, petrol aramak için vasıta olmaktan çıktı.

- Peki ne yapmalı?

Devletin, nerede petrol varsa, petrol sahası satın alması lazım. Kuzey Irak'tan alamaz, çok gecikti. Azerbaycan'da Aliyev (Ölen eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev) verdi, yoksa TPAO'nun hiç alacağı yoktu. Kazakistan'dan, Türkmenistan'dan alınabilirdi, devlet almadı. Şunu iddialı söylüyorum, ben Türkiye Petrolleri'nin başında olsaydım, o petrolün mühim bir kesimini Türkiye'ye bağlamıştım. Her gelen iktidar, kendi adamını oraya genel müdür yaptı, yahu adam petrolü gaz tenekesinde görmemiş. Ben heyecanlanıyorum petrolden bahsedince, bu heyecanı duymuyor ki. Üçüncüsü, dünyayı petrolün idare ettiğinin farkında değildir Türkiye. Türkiye'nin bir enerji politikası yok, Türkiye'nin petrol politikası hiç yok. Dolayısıyla beceremediler. İkincisi bu yetmiyormuş gibi petrolden, enerjiden hiç anlamayan adamları getirdiler, bakan yaptılar. Misal veriyorum, Avusturya OMV şirketi, şimdi Petrol Ofisi'nden de hisse aldı. Avusturya'da petrol var mı? Yok, ne kadar var? Bu yıl çıkardıkları petrol iki milyon tona düştü. Adam ne yapıyor? Cezayir'de, Libya'da, İran'da, Irak'ta. Nerede bulursa, atlamış petrol devi olmuş.

- Türkiye'nin halen satın alabileceği petrol sahaları var mı?

Var tabii. Afrika'da bir sürü memlekette var tabii, yapmak için cesaret ister. Devlet niye cesur olmuyor?. Türkiye hakikaten Rusya'ya çok bağımlı, yüzde 70'e yakın bağımlı. Ama hâlâ fırsat var, hâlâ satın alınabilecek sahalar var.

"Türkiye’de kayda değer petrol yok"

- Neredeyse efsaneye dönüşen yaygın bir inanış var. O da Türkiye'de zengin petrol yatakları olduğu ancak başta ABD, Batılı ülkelerin bunların açılmasına izin vermediği... Türkiye'de gerçekten anlamlı miktarda petrol var mı?

Türkiye'de kaydedeğer petrol ve gaz yok. Türkiye'de niye yok? Anadolu'nun üzerinde bulunduğu platform bölgeyle Arap Yarımadası bölgesi birbirine doğru harekete geçiyor. Petrolü olan Arap Yarımadası bölgesi, Türkiye'nin altına giriyor, çok derinlere giriyor. Dolayısıyla petrol de gazlaşıyor, çatlama patlama esnasında gazlayıp gidiyor. Ayrıca Türkiye bir zelzele bölgesi. Zelzelerde, oluşmuş olan petrol de bir sürü faylardan, kırıklardan, çatlaklardan yer yüzüne çıkıp, kaybolup gidiyor. Türkiye'de maalesef karada büyük bir petrol kaynağı oluşumu yok. Karadeniz civarında olabilir. Samsun'un biraz daha doğusunda gaz buldular. Oralarda birşey olabilir. Bu arada, petrolü kim arıyor?. Yurtdışından gelen özel şirketler. Hangi özel şirket gelir de o kadar para harcar, sonra bulduğu petrolü kapar gider?

- İngilizler sınırı bilinçli biçimde dantel gibi örmüşler galiba?

Sınırı öyle çizmişler ki petrol bulunan sahaları Irak’ta bırakmışlar. Harita da bu durumu gösteriyor. Mesela petrol varsa Irak tarafına bırakmışlar, ne kadar petrolsüz alan varsa Türkiye'ye gazlamışlar. 1. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı İmparatorluğu, 5-6 milyon kilometre kare toprağa sahip, hasta adam olmasına rağmen, yine güçlü ülke. İngilizler ne olur ne olmaz diye petrol olan bölgeleri Irak'a bırakmışlar.

- Ama siz de Türkiye içlerindeki alanlarla ilgileniyorsunuz?

Mardin'de niye bakmayalım, diyoruz. Niye bize veriyorlar, çünkü biz petrolcüyüz. Yıllarca Azerbaycan, Kazakistan vs petrol sahaları işlettik. Azerbaycan'da 14 sene işlettik, çıktık. Çünkü Irak'a geçmeye karar verdik. O sahalar bizim için küçüktü.

"3-4 ülkede daha petrol aramayı düşünüyoruz"

- Başka hangi ülke ve alanlarda petrol arama faaliyetleri yürütüyorsunuz?

Avustralyalı Oil Search ile ortak olduğumuz Yemen'de, Türkiye'nin kuzeyinde, hem deniz hem de karada yedi saha, Mardin'de, Suriye'nin petrol sahasının bulunduğu Kamışlı'nın karşısına düşen bölgede de iki petrol sahamız bulunuyor. Mardin'de şu anda jeolojik, jeofizik ve mevcut dataları değerlendiriyoruz. Samsun sahalarımızda çok güzel iki petrol oluşumu keşfettik. Petrol aramayı düşündüğümüz 3, 4 ülke daha var. Oldukça faal bir firmayız. Küçüğüz esasında, öyle milyar dolarlarımız yok. 10 milyon dolarla yapıyoruz bu işleri. Birçok ilki gerçekleştirdik. Her ilk yaptığımda muvaffak oldum diye birşey yok, bazen ağzım burnum kan revan içinde çıktım o kavgadan ama bazen de ilk girmenin avantajlarını yaşadım

(Lale SARIİBRAHİMOĞLU -bugün)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:08

İLGİLİ HABERLER