Gündem
  • 11.9.2018 12:07

Bugün Hicri yılbaşı. Yani 1 Muharrem 1440…

Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer'in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hazreti Ali'nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.

PEYGAMBER EFENDİMİZ İLE YAPILAN MÜBAREK YOLCULUK

Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah'a ve O'nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur.

Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır.

Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir…

Yılbaşı duası 

Sual: Aşağıda bildirilen duayı hicri yılbaşında okumakta mahzur var mıdır? CEVAP: Dua okumanın mahzuru olmaz. Bu duada, Allahü teâlâya hamd edilmekte, Peygamber efendimize, Eshabına ve Ehl-i beytine salat ve selam getirilmekte, yeni sene boyunca, şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allahü teâlâya sığınılmaktadır. Duanın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir: 

(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.) 

Duayı, doğru olarak orijinalinden okumalı. www.dinimizislam.com sitemizde orijinali vardır. 
Muharrem ayının, Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber Kur’an-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olduğu bildirilmektedir. Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir: 
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma’dır.) [Deylemi] 
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim] 
(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi] 

Hicri yeni yıla girerken... 

Bugün 1 Muharrem... Ömrümüzün bir senesi daha bitiyor... Kabir hayatına biraz daha yaklaştık. Ömür takvimimizden bir yaprak daha düşmek üzere... 
Seneler gün gibi geçiyor, nefeslerimiz sayılı, her nefes alışverişimizde bir sayı azalıyor... 
Dünya hayatı bir hayal gibidir, rüya gibidir. İnsan rüya gördüğü zaman onu gerçek zanneder, güzel rüyada tebessüm eder, sıkıntılı olanda ise terler, rengi değişir. Ama, bunların hepsi uyanınca biter. Gerçek zannettiği sevindiği, üzüldüğü şeyler meğer bir rüya imiş... 

“DÜNYADAN GELMİYOR MUSUN?” 

Kıyamet günü insanlar tekrar dünyaya gelebilmek için çok yalvaracaklar, bir fırsat daha tanınırsa bu defa çok iyi olacaklarını, her şeyi gördüklerini söyleyecekler; fakat bu istekleri yerine getirilmez. Onlara şöyle cevap verilir: 
“Ahmak adam sen dünyadan gelmiyor musun? Sana her şey apaçık anlatılmadı mı?..” 
Tekrar dönme imkânı olmayacak şu dünyadan güzel bir hayat yaşayarak ayrılmaya gayret etmeliyiz. 
İdrâki ile şerefleneceğimiz Muharrem ayı hicri senenin ilk ayıdır... İslâmın güneşi Mekke-i Mükerremede doğdu fakat Hicretten sonra Medine-i Münevvereden bütün kâinatı aydınlattı. 
Daha önceden korkmadan namaz dahi kılamayan müminler, huzur içinde bütün ibadetlerini yapar hale gelmişlerdi. 
Devlet reislerine mektuplar gönderiliyor, imana davet olunuyorlardı. Hidayete lâyık olanlar imanla şerefleniyor, ebedi sâadete kavuşuyorlardı. 
Hicretten sonra kurulan İslâm devleti çok kısa zamanda o kadar güçlendi ki, asırlarca dünyaya hükmeden Roma ve İran imparatorluklarını dize getirdi. 
Daha düne kadar kendilerine yapılan zulüm ve baskıya dayanamayarak iki defa Habeşistan’a hicret edilmişti... 

BEŞERİYETİN CAN SİMİDİ... 

Sene-i devriyesini idrâk edeceğimiz Hicret o kadar büyük nimetlere vesile oldu ki, tarif edilemez. Boğulmak üzere bulunan beşeriyete can simidi gibi oldu, ona tutunan kurtuldu. 
Muharrem, çok mübarek bir aydır. “Şehrullah” (Allah’ın ayı) diye tarif olunmuştur. Bu ayın onuncu günü Aşure günüdür. Aşure gününde birçok önemli hadiseler meydana gelmiştir. 
İnşaallahü teâlâ haftaya yazacağımız yazıda Aşure gününün faziletinden, orucundan ve kıymetinden bahsedeceğiz. 
Hicri yeni yılınız şimdiden mübarek olsun efendim... 

MEHMED SAİD ARVAS - TÜRKİYE GAZETESİ

Güncellenme Tarihi : 11.9.2018 12:15

İLGİLİ HABERLER