Yaşam
  • 30.1.2014 19:01

Burcu Çağlayan ölmeden önce tecavüze uğramış

Antalya'da 4 yıl önce manken Aslı Baş gibi binadan atlayarak 'intihar ettiği' iddia edilen manken 22 yaşındaki Burcu Çağlayan'ı apartmanın balkonundan attığı öne sürülen gayrimenkul zengini sevgilisi 34 yaşındaki İbrahim T. ile arkadaşı Murat E. hakkında Antalyla 2'inci ağır ceza mahkemesinde açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık İbrahim  katılmadı. Diğer sanık Murat E.'nin hazır bulunduğu duruşmada tanıklar dinlendi.  Sevgilisi olduğu iddia edilen İbrahikm T.'nin evinden zemin kattaki dükkanın çatısına düşerek hayatını kaybeden Burcu Cağlayan'ın ölmeden birkaç gün önce seni İbrahim T.'nin yanına götürüyoruz diyen bir kişi tarafından kaçırılıp bir evde bir başkasının  tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı.  Daha önce genç kızın atılarak öldürüldüğünü söyleyen tanıklar ise mahkemede ağız değiştirdi. Daha önceki verdikleri ifadelerin aksine mahkemede  "Görmedik, duymadık, bilmiyoruz şeklinde konuşan tanıklarla ilgili Burcu Çağlayan'ın yakınları yalan beyanda bulunmak suçundan suç duyurusundan işlem yapılmasını istedi. Sanık  avukatlarının davanın basına kapalı yapılması talebi ise reddedildi. Duruşma  22 nisan 2014 tarihine ertelendi.

İNTİHAR MI CİNAYET Mİ?

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde kaldığı otelin 3'üncü katından 23 Temmuz 2010 tarihinde düşen ve kaldırıldığı hastanede ölen 2003 yılı manken Aslı Baş'ın toprağa verilmesinden 1 gün sonra 24 temmuz 20010 günü  Antalya'da mankenlik yapan evli ve bir çocuk annesi Burcu Çağlayan  Fener Mahallesi'ndeki  bir binanın 5'inci katından zemindeki  Vatan Bilgisayar mağazasının çatısına düşerek hayatını kaybetmişti.  O tarihte eşi askerde olan Burcu Çağlayan'ın sevgilisi olduğu iddia edilen İbrahim T. ile kavga ettiği, ardından da genç kadının evdeki Muirat E.'nin de yardımıyla beşinci kattaki daireden aşağıya atılarak öldürüldüğü iddia edilmişti.  Bunun üzerine Burcu Çağlayan'la ilişkisi olduğu iddia edilen İbrahim T hakkında yakalama kararı çıkartılıp  ona yardım ettiği iddia edilen Murat E. hakkında  ise adli kontrol tedbiri konulup iki sanık hakkında kasten öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle Antalya 2'inci ağır ceza mahkemesinde dava açılmıştı.

Antalya 2'inci Ağır Ceza Mahkemesinde 30 ocak günü öğleden sonra görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasına firari sanık İbrahim  T. katılmadı.

Diğer sanık Murat E. ile sanık avukatları ve iki tarafın yakınlarının katıldığı ilk duruşmada  sanık İbrahim T. cinayet iddiasını kabul etmedi.  İbrahim  T. ile uzun süredir yakın arkadaş olduklarını anlatan Murat E.  olayın meydana geldiği apartmanda da İbrahim T. ila komşu olduklarını da söyledi. Ben binanın altınca katında oturuyorum. İbrahim T. ise benim bir alt katımda  ikamet ediyor. Olay günü de birlikte dışarıya çıkıp eğlendik. Gece üçümüz  geri döndük. Ben evime çıkıp yattım. Aradan bir süre sonra kapı çaldı. İbrahim  şoka girmişti. Kendisine zarar veriyordu. Burcu'nun düştüğünü söyledi. Alt kata indik. Sonra polise bildirdik.  Olayın nasıl geldiğini bilmiyorum. Ben olay sırasında bir üst kattaki evimde uyuyordum"dedi.

Öte yandan olaydan  sonra karakolda ve savcılıkta ifadeleri alınan bazı tanıklar, mahkemede ise ifade değiştirdi. Daha önceki ifadesinde olayın meydana geldiği apartmanın yakınındaki parkta arkadaşımla arkadaşımla bira içiyorduk. Apartmandan kavga sesi geliyordu. Bir kadın iki kez 'Polis' diye bağırdı. Ardından 'pat' diye bir ses geldi. 5'inci katta bir erkek, kafasını duvarlara vuruyordu. Daha kısa boylu olan ise, onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Kısa boylu olan 'Niye attın kızı? Pantolonunu giy, sakin ol' diyordu" diye ifade veren Baran Yıldırımcan mahkemede ise ifadesini değiştirdi.  Bira içirken ses geldiğini duyunca gittiklerinde bir  kadının düştüğünü  duyduklarını söyleyen Yıldırımcan bunun dışında birşey bilmediğin söyledi. Yıldırımcan'ın  kız kardeşi  Nasan Yıldırımcan da olayla ilgili bilgisinin sadece duyumdan ibaret olduğunu söyledi.Olayın meydana geldiği tarihte  kardeşim arkadaşıyla bira içiyormuş. Olay meydana gelince tanık sıfatıyla  kardeşim geceyi karakolda geçirmiş. Kardeşimin olayla ilgili ne söylediğini şu anda hatırlamıyorum. Sadece aklımda kalan kardeşimin karakolda geceyi geçirdiğini söylemesi. Aradan çok uzun zaman geçti" diye ifade verdi.  Gülsen Meltem Oktay da bu olayı kendisine arkadaşı Nazan Yıldırımcan'ın anlattığını söyledi. Aradan uzun süre geçtiği için ne konuştuklarını hatırlamadığını söyledi. Kardeşi br bayanın binadan düşüp ölmesi nedeniyle geceyi karakoldu geçirmiş olduğunu söylemişti.  Ben birinci ağızdan da  duymadım. Zaten orada da değildim" dedi.Baran Yıldırımcan ile birlikte parkta bira çerken ne olduğunu bilmedikleri  sesler gelmesi üzerine sesin geldiği yere gittiklerinde bir bayanın düştüğünü duyduklarını söyleyen  Umur Akan da  arka arkaya gelen seslerin ne olduğunu bilmediğini söyledi.

Öte yandan olayın meydana geldiği apartmanın yöneticisi  Osman Şahin de tanık olarak mahkemede ifade verdi. Olayla ilgili "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" diyen Şahin, her iki sanığın da binada kiracı olarak ikamet ettiğini söyledi.  Olaydan kendisine gelen telefon üzerine haberdar olduğunu söyleyen Şahin,  bu konuda ilk ifadesinin de  olayın üzerinden üç yıl geçtikten sonra alındığını söyledi.

Öte yandan İbrahim T. ile geçmişte bir süre arkadaşlık eden  Merve (Özgen)  de mahkemede ifade verdi.Merve Ö. "Ben geçmişte kısa bir süre İbrahim T. ile arkadaşlık etmiştim. Olay gecesi Antalya'daki bir gece kulubündeydim. Yanımda da annem vardı. O akşam bana bir telefon geldi. Arayan hiç tanımadığım ve görüşmediğim Burcu  Çağlayan idi. Bana İbrahim ile hala görüşmeye devam edip etmediğimi sordu. Ben görüşmüyoruz dedim. Telefon kapandı. Aradan bir süre  daha geçtikten sonra tekrar benzer soruları sordu. Ben görüşmüyoruz dedim yine. Ardından Burcu Çağlayan'ın yanındaki İbrahim T. telefonu alıp, bana kusura bakma eğlenmene bak dedikten sonra telefonu kapadı. Ardından da bu olay meydana gelmiş" diye konuştu.

Burcu Çağlayan'la birlikte bir deri mağazasında mankenlik yapan arkadaşı Yaşar Taşır ise mahkemede ilginç açıklamalarda bulundu. "Burcuyla aynı işyerinde çalışıyorduk.  İbrahim T. adında bir sevgilisi olduğunu söylüyordu. Ben bu kişiyi hiç görmedim. Sadece ismini Burcu'dan duymuştum.  Zaman zaman kavga ettiklerini anlatıyordu. Bir sabah  mağazaya gittiğimde Burcu uyuyordu. Uyandırınca ağlamaya başladı. Birisi seni ibrahim'e götüreceğimdiye  Burcu'yu bir eve götürmüş. Uyandığında bir başkasının kollarının arasında kendisini bulmuş. Tecavüze uğramış. Tecavüz edenin ve kendisini kaçıranın kim olduğunu söylemedi. Bu olaydan birkaç gün sonra ise Burcu hayatını kaybetti.  Olayın nasıl meydana geldiğini bilmiyorum" dedi.

Öte yandan genç kadının annesi Sabiha Aluç ile İbrahim T.'nin avukatlarından Naim Karakayanın sorularına muhatap kaldı. Mahkeme başkanını  Süleyman Teke'nin özel hayatın gizliliğini ihlale girdiğini söylemesi üzerine  Naim Karakaya ile gerginlik çıktı. "Bu olayın intihar mı yoksa cinayet mi" olduğunu ortaya anlamaya çalıştıklarını söyleyen Karakaya, Burcu ile eşi arasında bir boşanma davası var mıydı? Kızınız uyuşturucu kullanıyor muydu? daha önce intihara teşebbüs etmiş miydi? Torununuza para karşılığı mı bakıyordunuz? şeklinde sorular sordu. Bu sorulara yanıt veren anne Aluç, kızının  hayat dolu bir insan olduğunu, eşiyle boşanma davasının olmadığını, torununa da para karşılığı bakmadığını, maddi durumunun iyi olduğunu, kızının uyuşturucu kullanmadığını, bir keresinde intihar girişiminde bulunduğunu ancak daha sonra hayata sım sıkı sarıldığını söyledi.  Karakaya, mahkemeden davayla ilgili basın yasağı konulmasını talep etti.  Mahkeme sanık ibrahim T'nin aranma kararının sürdürülmesine, diğer tanıkların  dinlenilmesine, ifade değiştiren tanıklarla ilgili şikayetin savcılığa yapılmasına   karar verip duruşmayı 22 nisan tarihine erteledi.

KAYNAK: Mustafa KOZAK/AKŞAM

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:02

İLGİLİ HABERLER