Ekonomi
  • 28.9.2011 13:07

ÇAĞLAYAN: "TÜRKİYE, YUNANİSTAN'DAN DAHA KÖTÜ OLABİLİRDİ"

MURAT HOROZ
"Böyle bir küresel krize 2001'in o kötü ekonomik performansıyla, şartlarıyla yakalanmış olsaydı belki bugün Türkiye, Yunanistan'dan çok daha kötü durumda olabilirdi" dedi.
Yerli ve yabancı çok sayıda alanında uzman ismin konuşmacı olarak katıldığı İstanbul Finans Zirvesi (IFS) Hilton Convention Center'da başladı. İki gün sürecek zirvenin açılışına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül ve bankacılar katıldı. İstanbul'un Küresel Finans Merkezleri arasında yer alması hedefiyle yola çıkan ve ilki geçtiğimiz yıl düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi'nde, uluslararası finansal ve ekonomik gelişmeler tartışılacak.
Ana teması "Towards a Global Recovery: Experience and Challenges - Küresel Toparlanmaya Doğru: Deneyim ve Güçlükler" olarak belirlenen zirvenin, finans sektörü oyuncularının yerli ve yabancı karar alıcılarla etkileşimini kolaylaştırması ve sektörün geleceğinin daha sağlıklı şekillenmesine katkıda bulunması hedefleniyor.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yılın ilk 7 ayında doğrudan yabancı yatırımın 9.1 milyar dolara ulaştığını söyledi. Çağlayan, 8 yılda Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımın 85 milyar dolar olduğunu ifade ederek, "Bugünle birlikte 8.5 yılda gelen yatırım 105.5 milyar doları bulacak. Yabancı yatırımcılar Türkiye'nin ekonomik geleceğine güvenerek geliyor. Türkiye gelecek 12 yılda ihracatını 5 kat arttırmalıdır" dedi.
Çağlayan, İstanbul Finans Zirvesi'nin (IFS 2011) açılışında yaptığı konuşmada, "Ekonomi denildiğinde sadece finans akla gelmemeli. Akla ilk gelen yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olmalı ve bunların olması için de ona destek verecek finansman gereklidir. Dünya, kimsenin öngörüde bulunamadığı önemli bir dönemden geçmektedir.
2008'de ABD'de emlak piyasasında başlayan, dünyayı kasıp kavuran, hala devam eden küresel kriz; özellikle işsizlik, üretim ve finansman mekanizmaları başta olmak üzere tüm dünyayı menfi etkilemeye devam ediyor. Bu krizle hala mücadele içinde olan ekonomilere karşı, krize karşı son derece donanımlı, altyapısı sağlam, her türlü tedbiri almış, siyasi istikrarı sayesinde ekonomik istikrarı yakalamış, sadece global bir oyuncu olmasından kaynaklanan, iş yapmış olduğu dünya piyasalarındaki gelişmelerin kendisini öyle veya böyle etkileyeceği bir Türkiye modeli ile karşı karşıyayız" dedi.
1980'de ihtilal ile birlikte bugüne kadar Türkiye'de 6 kriz olduğunu, kendisinin ise kalp krizi ile birlikte 7 kriz yaşadığını ifade eden Zafer Çağlayan, "Bugün Türkiye, dünyada son derece önemli bir ekonomik performansa sahip. Dünyanın her tarafında ciddi problemler yaşanırken, ülkelerin adeta iflas etme noktasına geldiği bir ortamda Türkiye, dünyanın büyüme şampiyonu" diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin bu yılın ikinci çeyreğinde Çin'den sonra dünyanın ikinci büyümesini yaşadığını söyledi. Türkiye'nin, dünyada örnek gösterilecek bir ülke konumunda bulunduğunun altını çizen Çağlayan, "Bunun altındaki sebepleri iyi tespit etmemiz lazım. Bu sebeplerin en başta geleni Türkiye'de siyasi istikrarın tesis edilmiş olmasıdır. Yine önde sebeplerden biri mali disiplin ve bütçe disiplinine vermiş olduğumuz önemdir.
Böyle bir küresel krize 2001'in o kötü ekonomik performansıyla, şartlarıyla yakalanmış olsaydı belki bugün Türkiye, Yunanistan'dan çok daha kötü durumda olabilirdi. Çünkü Türkiye, 2001 krizinin yaşandığı dönemde aynen bugün Batılı ülkelerin olduğu gibi, aynen bugün dünyanın bütün önemli ekonomilerinin yaşadığı gibi çok ciddi, gerek bütçe açıkları gerek kamu açıklarıyla karşı karşıyaydı.
Bugün Türkiye'de eğer ekonomik performans iyi bir şekilde sağlanmışsa, böylesine küresel bir krizi aynen sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi 'Türkiye, krizin teğet geçtiği bir ülke' olmuşsa, yine bu krizin şiddetle yaşandığı böylesi bir durumda Türkiye hala büyümesine devam ediyorsa, Türkiye hala dışarıdan doğrudan yatırım alıyorsa, bunun en önemli sebeplerinden birisi Mali disiplin ve bütçe disiplinine vermiş olduğumuz önemdir" açıklamasında bulundu.
Zafer Çağlayan, bugün Türkiye'nin sağlam duruşunun arkasındaki sebeplerin en başında gelenin; bütçe açıklarının Maastricht kriterlerinin daha altında bulunması olduğunu belirterek, "Bugün Batının problemi de, özellikle Yunanistan başta olmak üzere, birçok ülkenin problemi de geçmişte kendisine verilenleri hesapsız bir şekilde tüketmeleri, kontrolden çıkmış olan önemli harcamalar yapmaları ve geçmişte yedikleri yemeklerin faturasını bugün verecek olmalarından kaynaklanıyor.
Yediğiniz her yemeğin bedelini ödemek zorundasınız. Bugün Batı, Avrupa'da sıkıntı içinde olan ülkeler geçmişte yapmış oldukları hovardalığın bedelini şu anda ödüyorlar. Öyle gözüküyor ki özellikle komşumuz Yunanistan'da bu, ciddi bir zaman alacak. Biz geçmişte bu filmleri gördük, bunları yaşadık. Böylesine ekonomik sıkıntılarda geç karar almanın faturalarını yaşamış olan bir ülkeyiz. Bugün Yunanistan borçlarını ödeyemez, adeta iflas etme noktasına gelmişse, ki böyle bir şey asla temenni etmeyiz, komşumuzun bir an önce içinde bulunduğu sıkıntıdan çıkmasını ve ekonomik performansını yeniden yakalamasını isteriz" şeklinde konuştu. 

Ekonomik tsunamidir
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Bugün yaşanan ekonomik bir tsunamidir. Avrupa ekonomisi bir dönem daha sıkıntı yaşamaya devam edecektir" dedi.
Hilton Convention Center'da gerçekleştirilen İstanbul Finans Zirvesi'nin açılışında konuşan Ekonomi Bakanı Çağlayan, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çağlayan, Avrupa'daki borç krizinin sorulması üzerine, "Yunanistan hükümetinin bu konuda alacağı somut önlemlerle beraber bu işin düzelme seyrine girmesi gerektiğini temenni ediyorum. Gördüğüm kadarıyla kolay çözülecek bir problem olarak gözükmüyor. Avrupa ekonomisi bir dönem daha sıkıntı yaşamaya devam edecektir. Bugün yaşanan ekonomik bir tsunamidir" dedi.
Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi kadar, aşırı değer kaybetmesinin de olumlu bir durum olmadığını belirten Zafer Çağlayan, "Bazı ülkelerde hala kriz devam ederken bugün Türkiye şükürler olsun bir taraftan işsizliğini yüzde 9.2'ye kadar düşüren, ilk çeyrekte büyümede dünya şampiyonu olan, ilk yarıda yüzde 10.2 büyüme gerçekleştiren, dışarıdan doğrudan sermaye girişlerini alan önemli bir ülke haline gelmiştir. Türkiye, bir rol model olmuştur" diye konuştu.
Çağlayan, Libya'daki Türk yatırımlarına da değinerek, Libya devletinin çeşitli ülkelerdeki bankalarda 168 milyar dolarlık nakit parası olduğunu söyledi.
Libya devleti ve Ulusal Geçici Konsey'in, artık bu paranın kendilerine verilmesini istediğine dikkat çeken Ekonomi Bakanı Çağlayan, "Libya'da ciddi alımlara ve desteğe ihtiyacı var. Düşünün ki bir devletin kendine ait parasını geri vermeyen yapıyla karşı karşıyayız. Güya medeni ülkeler. Bu parayı kendileri kullanırken bundan elde ettikleri nemaları hiçbir şekilde Libya halkına vermeden topu taca çıkartıyorlar, zaman kazanmaya çalışıyorlar. Bu miktar, yaklaşık 1 trilyon dolarlık kredi pastasını oluşturan bir yapıya sahiptir. Libya devletinin, Libyalıların alın teri olan bu paraların halka geri verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Umuyoruz ki bu çağrımız yerini bulur" açıklamasını yaptı.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 13:40

İLGİLİ HABERLER