Gündem
  • 4.10.2005 15:14

''''ÇAKICI TELEFONDA SİNİRLENEREK, ''BANKAYI YA KORKMAZ ALIR, YA DA KİMSE ALAMAZ'' DEDİ''''

EDA HAN ANKARA (İHA) - Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla eski Başbakanlar''dan Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Güneş Taner''in Yüce Divan''da yargılanmasına devam ediliyor. Anayasa Mahkemesi''nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın sabahki bölümünde tanıklar dinlendi. Tanık olarak dinlenen TMSF eski Genel Müdürü Muhammet Ünal, Türkbank ihalesi tamamlandıktan sonra ihalenin onayı için hazineye gönderildiğini söyledi. İhaleyi alan işadamı Korkmaz Yiğit''e Aralık ayına süre verildiğini ifade eden Ünal, ihaleyle ilgili basına yansıyan Yiğit-Çakıcı kasetlerinin ardından ihalenin iptal edildiğini belirtti. Yüce Divan Üyesi Ferruh Kaleli, Ünal''a, ''''Problemli olduğunu düşündüğünüz ihaleyle ilgili emniyetten yazı geldiği halde, neden hassasiyet göstermediniz?'''' sorusunu yöneltti. Bu soru üzerine Ünal, ''''Ben dördüncü kademede bir kişiydim. Bu kademedeki kişi olarak ne kadar hassasiyet göstermemiz gerekiyorsa, bunu gösterdiğimi düşünüyorum'''' cevabını verdi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Türk Ticaret Bankası eski Genel Müdürü Zafer Kültürlü ise, 1998 yılında Türk Ticaret Bankası''nda göreve başladığını bildirdi. Bankanın o dönemde 131 trilyon lira zararda olduğunu kaydeden Kültürlü, gerek fon tarafından gerekse o dönemki siyasi iktidarın desteğiyle 2000 yılında 2 trilyon lira kara geçtiğini ifade etti. Fon ve siyasi iktidar tarafından desteklenerek ihaleye çıkıldığını belirten Kültürlü, bu konuda kendilerinin bankaya talip olanlara teknik bilgi verdiklerini söyledi. Kültürlü, ne Mesut Yılmaz''ın ne de Güneş Taner''in ihale konusunda kendilerine herhangi bir telkinde bulunmadığını belirtti. Yılmaz ile göreve atandıktan 2 ay sonra bir kere görüştüklerini bildiren Kültürlü, Yılmaz''a bu görüşmede, bankanın mali yapısı hakkında bilgi verdiğini kaydetti. Kültürlü, Yiğit ile görüşüp görüşmediğine yönelik soruya, ''''Yiğit bankayı aldıktan sonra görüşmemiz oldu. Biz de daha önce basına ve kamuoyuna açıkladığımız bilgileri kendisine söyledik. Doğal olarak bilgi verdik. Çünkü bankayı satın alan kişiydi'''' diye konuştu. ''''BİZ 1 HAFTA GOL OLDU MU OLMADI MI DİYE TARTIŞIYORUZ'''' Duruşmada tanık olarak dinlenen Türkbank Munzam Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Rıza Adaş da, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1973 yılından beri Türkbank camiasının içinde olduğunu kaydeden Adaş, ''''90 yıllık Türkbank maalesef bugüne geldi'''' dedi. Hazinenin o dönemde Oğuz Özkan ve ekibini Türkbank''ın başına atadığını belirten Adaş, ''''Bu kişiler yanlarına Yapı Kredi kökenli insanlar alarak bankanın yönetiminde de yer aldı. Yiğit''e, Malki''ye Eze''ye kredi verdiler. Hazine bunları seyretti. Bu kredilerin geri dönüşümü olmadı'''' şeklinde konuştu. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel''in dünürü Hüsamettin Dinçer''in de Türkbank''ın yönetiminde olduğunu kaydeden Adaş, ''''O meşhur aile fotoğrafı burada kendini gösteriyor. O dönemde TMSF yoktu. Hazine, karakol konumundaydı. Biz karakola güvenirken, karakol bize yardımcı olmadı. Bankanın içi boşaltıldı'''' ifadelerini kullandı. Dönemin bürokratları hakkında o dönemde ceza davaları açıldığını belirten Adaş, ''''Sayın Ecevit''in eşinin adını taşıyan afla bu davaların hepsi zaman aşımından düştü'''' şeklinde konuştu. Bankanın içinin 5 senedir boşaltıldığını genel kurulda öğrendiklerini savunan Adaş, Yüce Divan heyetine dönerek, ''''Beni bu kadar dinleme zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ediyorum. Çünkü bizi kimse dinlemedi'''' dedi. Türkbank ihale sürecini de anlatan Adaş, ''''Mal mundar olduğu, ayıplı olduğu için maceracı gruplar talip oldu'''' diye konuştu. Bankaların içinin boşaltılmasıyla ilgili ilginç bir benzetmede bulunan Adaş, ''''Biz 1 hafta gol oldu mu olmadı mı diye tartışıyoruz. 22 bankadan 50 milyar dolar gitti, kimse tartışmadı'''' dedi. Türkbank''ın başına gelenin hiçbir bankanın başına gelmediğini savunan Adaş, ''''İhaleyi camda seyrettik. Çok şeffaf geldi. Ancak 8 yıldır bu işi çözemedik'''' ifadesini kullandı. Adaş, Yiğit ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine ise, vakfın yüzde 5 hissesi için vakıf başkanı ve başkan yardımcısıyla birlikte Yiğit ile biraraya geldiklerini ancak, bir anlaşma sağlayamadıklarını bildirdi. Ertesi gün Alaaddin Çakıcı''nın vakfı aradığını ve telefona kendisinin çıktığını anlatan Adaş, şunları kaydetti: ''''Telefon çaldı. Başkan bana telefona ''sen bak'' dedi. Telefondaki kişi, ''Ben Alaaddin Çakıcı''yım. Korkmaz''a niçin vermediniz'' dedi. Ben de kendisine, ''Bankanın yüzde 85''ini aldı, yetmiyor mu? Yüzde 5''i almak için mektuptaki şartları yerine getirmedi'' dedim. Bu sözlere Çakıcı sinirlenerek, ''Ya Korkmaz alır, yada kimse alamaz'' diyerek sinirli bir şekilde telefonu kapattı. Daha önce Çakıcı ile hiç görüşmedim. Sesinin nasıl olduğunu bilmiyorum. Hatta telefon görüşmemizden sonra aramızda bir tiyatrocu bulup Çakıcı''nın sesi teklif edildi mi diye de düşündük.'''' Adaş, Erol Evcil''i tanıyıp tanımadığına yönelik soruya ise, 1996 yılında Bursa''da bölge müdürü olarak görev yaptığını, kendisinin göreve başlamadan önce Evcil''in bankalarından kredi aldığını ve geri ödemelerde sorun olduğu için kendisiyle göreve başladıktan sonra bu sorunun çözülmesi için görüştüklerini söyledi. Duruşma, öğleden sonra devam edecek. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:59

İLGİLİ HABERLER