Eğitim
  • 3.9.2005 11:47

ÇELİK: '''' ZORLA BAĞIŞ ALANI SÖYLEYİN, GÖREVDEN ALAYIM''''

Milli Eğitim Bakanı açıkladı: l 45 bin okula internet bağlıyoruz. Bilgiye erişmede fırsat eşitliği sağlayacağız. l 24 Eylül''de Selçuklu Osmanlı mimarisinde bin yeni okul açıyoruz Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Küçüksu''daki Sabancı Öğretmenevi''nde buluştuk, bana gerçekleştirdikleri işleri ve projelerini anlattı; sorularımızı cevaplandırdı. * Kayıt paraları için zaman zaman gazetelere de yansıyan şikâyetler oluyor. -Okul Aile Birliklerini düzenlemek amacıyla kanun çıkarttık, neyin olup neyin olmaması gerektiğiyle ilgili de yönetmelik yaptık. Okulun ihtiyaçlarını karşılamak üzere, gönüllülük esasına göre para talep edilebilir. Herhangi bir veli ''''zorlandım'''' diye şikâyette bulunursa, o zaman okul müdürünü derhal görevden alırız. Zorunlu bağış diye bir şey olamaz. Ankara''da bir okula gittim. Herkes değişik mahallelerden gelmiş. ''''Peki bu okula nasıl kayıt yaptırdın?'''' diye sorduğumda, çocuğun biri ''''Babam 2 milyar lira para ödedi'''' dedi. Elimde kamera vardı bunu kaydettim. Sonra müdüre soruşturma açtım. Veliler müfettişe ''''Tövbe vallahi tövbe. Bir kuruş vermemişiz. Çocuktur övünmek istemiştir'''' dedi. O zaman o müdüre bir şey yapamıyorsunuz. Veli inkâr ediyor; müdür takar, öğretmen takar diye endişe ediyor. Bazı okullar var, bir şeyden dolayı yıldızı parlamıştır, herkes çocuğunu o okula göndermek istiyor. Müdürler bu tip tavassut baskılarından bunalıyorlar, para talep isteyip, talebin önünü kesme yoluna gidiyorlar. Lise kaydını yaptırırken herhangi bir vatandaş böyle bir muameleye maruz kaldıysa, gelsin başvurusunu yapsın. İsmini yazarak bana şikâyet etsin. Çocuğu ile ilgili bir endişesi varsa, onu da bir başka okula yazdırırız. İnsanlar kendi meselesine sahip çıkmıyor. * Yeni müfredatın bu yıl bütün okullarda uygulanacak öyle değil mi? -2005-2006 ders yılı çok önemli. 37 yıl önce hazırlanmış olan ilköğretim müfredatını değiştirdik. Geçen yıl 120 okulda pilot uygulamaya başlamıştık. Şimdi bu müfredatı bütün Türkiye''deki ilköğretim okullarında okutuyoruz. Elbette müfredata paralel olarak hazırlanmış ders kitapları da devreye girecek. * İlköğretime başlayan bir talebe olsam ne gibi bir değişiklik göreceğim? -Ders kitaplarının muhtevasını değişik göreceksiniz; öğretimin yöntemi değişik. Şu anda, öğretmen konferansçı konumundadır; öğrenci de pasif dinleyicidir. Bu öğretmen merkezli bir sistem. Öğretmen kitabın içindeki her bilgiyi öğrencinin kafasına sokmaya çalışır. Öğrenci yeni sistemde daha aktif hale geliyor. Daha önce okuyacak, hazırlanacak, soru soracak. Dersler interaktif bir yöntemle işlenecek. * Hoca ders anlatmayacak mı? -Elbette anlatacak. Biz artık söyleme yönteminden ziyade, göstermeyi istiyoruz. Meselâ ''''Sosyal sorumluluktan'''' bahsediyoruz. Biz buna ''''toplum hizmeti'''' diyoruz. Öğrenci alınıp huzurevine götürülüyor. Veyahut trafiği öğreteceğiz, Sirkeci''ye bir grup öğrenciyi götürüp, yanlışları kendilerinin tesbit etmesini sağlayacağız. Tarih de ezbere dayanır bizde. Getirdiğimiz yöntemde bu yok. Tarih bir ibrettir. Geçmişten ibret alınacak şeyleri bugüne nasıl taşıyabiliriz? Geçmişte yaşanan yanlışlara insanların düşmemesi için ne yapabiliriz? * Kadeş savaşını anlatmayacak mısınız? -Onu da anlatacaksınız ama, oradan ne ders çıkaracaksınız. İngilizler ''''So what'''' diyor ya. * Demek, hiç ibret alınsaydı tarih tekerrür eder miydi demeyeceksiniz, çünkü tarihten ders alınmasını sağlayacaksınız. -Evet tarihten mutlaka ders alınacak. Sebeb sonuç ilişkisi kurulacak. * Başka ne gibi yenilikleriniz var? Maçka''daki Endüstri Meslek Lisesi''nin yerine bir Tabiat Tarihi ve Bilim Müzesi yapmak istiyoruz. Ankara''daki Ulus Endüstri Meslek Lisesi''ni de aynı şekilde dönüştüreceğiz. Meselâ öğrenci solunum veya sindirim sistemini öğrenmek istiyor. Tam insana benzeyen kocam maketler üzerinde müzeye gelip bunu görecek. * Herhalde Türkçe''ye de önem vereceksiniz. -Öğrenci 11 yıl ilk ve orta öğretimi okuyor. Üniversitede Türk dili dersiyle muhatap oluyor. İster Tıp Fakültesi''nde, ister Mühendislik Fakültesi''nde olun, her fakültede mecburi Türk dili dersi var. Çünkü çocuğa 11 yılda Türkeçe''yi doğru dürüst öğretememişiz. * Ya bilgi teknolojisi? -Dünyada İnformation and comunication technology diye bir şey var. Rahmetli Özal iletişim teknolojisini Türkiye''de büyük çapta halletti. Bizim hükûmetimiz bilgi teknolojisi meselesini hallediyor. 45 bin okulumuza internet bağlıyoruz. Bizim bağlayamadığımız okullar, tek derslikli, birleştirilmiş sınıf uygulaması yapan okullar. Kenarda, mezralarda kalmış okullar hariç, 45 bin okulda bu sistemi kuruyoruz. % 98.5 öğrenciye ulaşıyoruz. Bütün okullar dünyaya bağlanıyor ve birbirine bağlanıyor. Dünyanın en büyük sanal kütüphanesi okullara giriyor. Beytülşebab''taki de, Hakkari''deki de bilgiye erişme açısından fırsat eşitliği içinde olacak. 2005''in sonuna kadar 320 bin bilgisayar göndermeyi hedefliyoruz okullara. Bugüne kadar mevcut olan 250 bin; biz yıl sonuna kadar 320 bin ilâve yapacağız. 120 bin bilgisayarı hükûmet olarak biz alıyoruz. Kamu ihalelerini ve anlaşmalarını yaptık. Geri kalan 200 bini de bilgisayarlı eğitim kampanyasıyla çözüyoruz. 5 Haziran''da başlayan kampanyaya 100 bine yakın taahhüt geldi. Öyle işadamı var ki, birkaç ili birden üstlendi. Geçen sene kampanya yaptık, 80 bin öğretmen diz üstü bilgisayarı aldı. Öğretmenliğe kariyer getiriyoruz. Bu çok önemli. Öğretmen olarak başlıyor, sonra uzman öğretmen oluyor, baş öğretmen oluyor. Başarısına göre yükseliyor. ''''Haydi kızlar'''' kampanyamız bu sene de sürüyor. 9 Eylül''de startını veriyoruz. Eğitime destek kampanyası çerçevesinde, vatandaştan 2 katrilyon lira destek sağladık. * Soluk almadan anlatıyorsunuz -24 Eylül''de bin tane okulun açılışını yapacağız, Sayın başbakan da bu açılışa katılacak. Bu sene inşaatını bitirdiğimiz ve yeni konsepte göre inşa edilen bin okulun açılışını bir seferde gerçekleştireceğiz. Diyelim ki Şanlıurfa''nın Viranşehri''nde, Iğdır''ın bir kenar mahallesinde, Selçuklu Osmanlı mimarisinden esintiler olan adam gibi okul binaları yapıyoruz. Özürlüleri de hesaba katan binalar inşa ediyoruz. Biz bir senede 52 bin derslik yaptık. Bizim dönemimizde Milli Eğitim Bakanlığı 182 bin yeni insan istihdam etti. 3 bini kurumlar arası geçiş, 179 bin yeni istihdam. * Kadrolaşıyorsunuz denilebilir mi? -Alâkası yok imtihanlar merkezi sistemle yürütülüyor. * Peki neden istihdam ettiğiniz kişi sayısı artıyor? -Öğretmen açığını kapatıyoruz, yeni okullar yapıyoruz. Bilgisayar daha önce bizim hayatımızda yoktu. Yakında 4 bin tane bilgisayar öğretmeni tayin edeceğiz. *** Hüseyin Çelik ile siyaset de konuştuk. O konuda söylediklerini ise, Bugün gazetesi için ayırdım. Kısmetse, orada buluştuğumuzda (6 Eylül''de) söyleşimizi nakledeceğim. (tercüman) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:12

İLGİLİ HABERLER