KAYNAK : Haber Vitrini
2 hanım okurum Meyil İzgi ve Ayşe Ergani’den gelen telefon, İsmail Cem parti lideri olduğundan bu yana e - postama mesaj gönderen yüzlerce okurun duygularına da tercüman oluyor:
"Çıkarı olduğu noktada ANAP’la bile ittifak yapmaktan çekinmeyen bir İsmail Cem, bizi fena halde düş kırıklığına uğrattı. İyi ki her şey seçimlerden önce ortaya döküldü de, bizler Cem’i daha yakından tanımış olduk. Bu kadar fırsatçı, bu kadar ilkesiz, bu kadar çıkarcı olduğunu bilmiyorduk. Biz Hüsamettin Özkan’ı öyle biliyorduk ve Özkan’a rağmen yıllardır takip ettiğimiz bir politikacı olduğundan Cem için YTP’ye oy verecektik. Neyse ki gerçek yüzünü fazla geç olmadan gösterdi. Allah bizi ikinci bir Süleyman Demirel’den korumuş meğer!"
Hey gidi İsmail Cem!
Hey gidi gençlik yıllarımın baş tacı köşe yazarı.
Milliyet’in birinci sayfasındaki köşesini bir gün bile kaçırmazdım. Hatta biraz da onun yüzünden mimarlığı terk edip gazeteciliğe geçiş yaptığım söylenebilir. Kendim için koyduğum hedef çıtası Cem’di.
Siyasetçi Cem’e ise ben her nedense yıllardan beri ısınabilmiş değildim. Şimdiyse katiyen ona benzemek, onun gibi olmak istemem. Zaten olamam da... Zira kendileri, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı süresince kanatları altında politika yapmış, Demirel’in sayesinde Dışişleri Bakanı olmuş, DSP’den ve bakanlıktan ayrılırken Demirel’e teşekkürü ihmal etmemiş, YTP’ye geçtikten sonra da Demirel, en yakın adamlarını Mehmet Ali Bayar’ın DTP’sine değil de, İsmail Cem’in YTP’sine yollamıştır.
Dolayısıyla ben, okurlarımın aksine İsmail Cem’in ANAP gibi misyonunu tamamlamış, adı yolsuzluklarla neredeyse özdeşleşmiş bir partiyle kol kola dolaşmasını pek de yadırgamıyorum. Yine onların aksine parti lideri olarak da Cem beni hiç etkileyememiş, hatta tam tersine ekranlardaki Cem’le arama biraz daha mesafe koyma gereğini hissetmiştim.
Yine de Cem, inşallah Demirel’in küçük kopyası değildir. Görünür gelecekte iktidar şansı sıfır olsa bile, Türkiye’nin herhalde bugün en az ihtiyaç duyduğu politikacı türü, Demirel’in küçük kopyalarıdır!
‘Tayyip’e helal olsun!’
AKP Başkanı Tayyip Erdoğan, milletvekili seçilemeyeceği halde seçimleri erteletmek isteyen küskünlerin safına katılmayacağını açıklayarak vatandaşın gözünde ne biçim puan topladı biliyor musunuz? Altında hangi nedenler yatarsa yatsın, dışa yansıyan bu ilkeli görüntü eminim ona yeni taraftar kazandırmıştır.
Tayyip’in 4 yıl önceki ilkeleriyle bugünkülerin farklı olmasının da önemi yoktur, çünkü hafızasız toplumumuzun hafızası, ancak bugün ortalıkta liderim diye dolaşanların söylediklerini birbiriyle karşılaştırmaya yetebilmektedir.
Milliyet TIR’ıyla dolaştığım 10’u aşkın ilde halk bize ısrarla, "siyasetçilerin ilkesizliğinden, yanar - dönerliğinden, birbirlerinden farksız oluşlarından" yakınmıştı.
Tayyip ise halkın nabzını mükemmel tutmuş, bu isyanını tam isabetle yakalamış görünüyor ve ona göre davranıyor: "Ben diğerlerinden farklıyım, ilkelerime bağlıyım!" mesajını her fırsatta veriyor. Herhalde onunki de bir tür seçim taktiğidir. Seçimler 6 ay sonraya kalsa rüzgârın ne yönde eseceğinin bilinmemesi onu ürkütüyor olabilir... İlkeli davranışın nedeni ne olursa olsun kamuoyundaki görüntü şu:
• O mağdur
• O farklı
• O yeni
• O denenmemiş
• Denenmişlerle ortak hareket etmiyor.
Geçen ay Anadolu’da Milliyet TIR’ını çevreleyenlerin bu son gelişmeye tepkilerini duyar gibiyim. Sırf Parlamento’daki denenmişlerle ortak hareket etmediği için bile "Tayyip’e helal olsun".
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:09
