Asayiş
  • 23.7.2014 22:21

Cemaatin polisleri firarda

Gülen Cemaati'ne yönelik iki ayrı soruşturmada hâlâ aranan polisler arasında dört emniyet müdürü de var. Firardaki isimlerden biri, Ali Fuat Yılmazer'in ardından İstanbul istihbaratının başına geçen Erol Demirhan.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir açıklama yaparak iki ayrı soruşturma hakkında bilgi verdi. İki soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan 115 kişiden 104'ünün gözaltına alındığı belirtildi. Polislerden ikisi sorgularının ardından serbest bırakıldı. Savcılığın verdiğini bilgiye göre 11 kişi ise aranıyor.

Yakalanamayan isimler arasında dört emniyet müdürü var. Kilit isimlerden biri Erol Demirhan. Demirhan, Ali Fuat Yılmazer'in ardından İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olarak atandı. Selam Örgütü soruşturmasının yanı sıra 'KCK soruşturması' ve 'DHKP-C Avukatlar' soruşturmasını yürüttü. Ancak 7 Şubat 2012'deki MİT krizi sonrası bu görevden alınarak Ankara'da başka bir göreve atandı.

Yakalanamayan diğer emniyet müdürleri, Mehmet Yılmaz, Ahmet Öztürk ve Halil Karakuzu.

Ayrıca emniyet amirleri Murat Hamarat, İsmail Aslan, Ali İkli ile başkomiserler İkbal Kayaduman ve Fatih Tezcan da hâlâ aranıyor.

İki polis serbest, 102'si Emniyet'te

Buna göre, "Selam-Tevhid" adlı örgüt kurulduğu yönündeki soruşturmada "casusluk" yapıldığı tespitiyle ilgili 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama, gözaltı talimatı vardı. Şu an itibariyle bunlardan 75'i gözaltında.

Yine çok sayıda kişinin sahte kimlik ve belgelerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlenilmesiyle ilgili de İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi'nde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz tarihli yakalama, arama, gözaltı talimatı vardı. Bu şüphelilerden de 29'u gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan polislerden ikisiyse sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Rütbeli polislerin ifadesinin çarşamba ve perşembe günleri alınması bekleniyor. Ancak bazı rütbeli polislerin susma hakkına kullanacağı öğrenildi. Bu polislerden biri İstanbul İstihbarat Şubesi'nin eski müdürü Ali Fuat Yılmazer. Yılmazer’in avukatı müvekkilinin emniyetteki sorulara cevap vermeyeceğini, susma hakkını kullanacağını ifade etti.

'Bunlar şeref madalyaları'

Yılmazer, çarşamba sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirilmek için Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tabipliği'ne götürüldüğünde de kendisine kelepçe takılmasına tepki gösterdi. "Bu şeref madalyalarını görün, bunlar şeref madalyalarıdır. Bunlar da bugünün polisliğidir. Reza'lara (Rıza Sarraf) yapılmamış polisliği görüyoruz. Bunlar devletimden aldığım şeref madalyalarıdır. Türkiye görecek, tarihe geçecek" dedi.

Bu polislerden Kadri Cemil Y. de gazetecilere, "Ben polisim. Hırsız, terörist gördüm mü bulur, yakalarım" diye bağırdı.

Avukatlar dosyayı istiyor

Öte yandan şüpheli polislerin avukatları soruşturma dosyasına ulaşmaya çalışıyor. Avukatlar, soruşturmayı yürüten savcılar İrfan Fidan ile Okan Özsoy’a dilekçe sundu.

Soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunmadığını belirten avukatlar, dosyanın bir örneğinin kendilerine verilmesini istedi. Savcılık henüz avukatların taleplerine bir yanıt vermedi.

Polislere destek eylemi

Şüpheli polislerin tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğünün önü öğleden sonra eyleme sahne oldu. Binanın önünde toplanan polislerin aileleri ve yakınları taşıdıkları dövizlerle operasyona tepki gösterdi.

Emniyetin önündeki kalabalık giderek kalabalıklaştı.

"Hırsıza geçit yok", "Allaha şükür evimizden kutular çıkmadı", "Saatlerimiz hep doğruyu gösterdi" gibi yazıların olduğu dövizlerle 17 Aralık operasyonuna gönderme yapan aileler, gözaltındaki yakınlarına destek mesajı verdi. Bazıları ise Kur'an-ı Kerim okuyup dua etti.

Gözaltındaki Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdür yardımcısı Yurt Atayün'ün oğlu Mustafa Atayün'ün ise Emniyet İstihbarat Şubesi'nin eski müdür yardımcısı Hayati Başdağ'ın kelepçesini gösterdiği fotoğrafını tişörtüne bastırarak, eylem yaptı

Atayün'ün oğlu eyleme bu tişörtle destek verdi.

'Sorguya perşembe geçilebilir'

İstanbul Terörle Mücadele Şube'sinin eski müdürü Ömer Köse'nin avukatı, diğer illerdeki gözaltı işlemleri devam ettiği için henüz sorgulama aşamasına geçilemediğini söyledi. "Bu durum da ayrıca mağduriyet doğuruyor” dedi. Avukat Şimşek'e göre sorguya perşembe günü başlanacak. "Savcının aldığı ek gözaltı süresini de hesaba katarsak şüpheliler ancak cuma ve cumartesi günü hakim karşısına çıkabilir” dedi.

Şimşek ayrıca, operasyonun başladığı salı sabah saatlerinde avukatların cep telefonlarıyla içeri girebildiğini, hatta şüphelilerin aileleriyle de görüştürüldüğünü ancak öğleden sonra buna artık izin verilmemesini de anlayamadıklarını ifade etti.

Gülen Cemaati'ne yönelik operasyon 22 Temmuz Salı günü sabaha karşı başlatıldı.

İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur'un kararıyla başlayan operasyonda haklarında yakalama ve gözaltı kararı olan 115 emniyet görevlisinden 104'ü gözaltına alındı.

Al Jazeera'nin edindiği bilgilere göre polislere, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme", "casusluk", "usûlsüz dinleme", "resmi belgede sahtecilik", "suç uydurma", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "konut dokunulmazlığını ihlal", "soruşturmanın gizliliğini ihlal" ve "delil üretmek" suçlamaları yöneltiliyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da operasyonun süreceği ve başka alanlara da sıçrayabileceği mesajı vermişti.

Kaynak: Al Jazeera, AA

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 03:04

İLGİLİ HABERLER