Gündem
  • 13.12.2012 21:05

Çiçek: Azerbaycan'daki işgal sona ermelidir

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Azerbaycan'ın haklarının korunmasının Türk dış politikasının önceliklerinin başında geldiğini belirterek, ''Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normale dönmesinin olmazsa olmaz şartlarından biri de budur. Azerbaycan topraklarındaki işgal kesinlikle sona ermelidir. Uzun soluklu bir Kafkas barışından söz edilecekse öncelikle Ermenistan devletinin bu sorunları ortadan kaldırmaya dönük adımlar atmasını bekliyoruz. Daha doğrusu Ermeni politikasının diasporanın vesayetinden kurtulmasını bekliyoruz'' dedi.
     Çiçek, ''Haydar Aliyev Dünyasında Kültür ve Sanat'' konulu konferansının açılış konuşmasını yaptı. Konferansa Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve Azerbaycan Eğitim Bakanı Misir Merdanov da katıldı.
     TBMM Başkanı Çiçek, Hadar Aliyev'i edebiyete intikalinin 9. yılında rahmetle andıklarını belirterek, Aliyev'in Azerbaycan'ı büyük bir belirsizlik sürecinden çıkardığını ve modern dünyanın saygın bir üyesi haline getirme başarısını gösterdiğini söyledi. Aliyev'in sadece ülkesinin değil, bütün Türk dünyasının engin tecrübe sahibi ve bilge bir lideri olduğunu dile getiren Çiçek, geçen yıl sene 12 Aralık'ta düzenlenen anma toplantısında yaptığı konuşmada, ''Merhum Aliyev, fırtınalı bir denizde, gemisini dalgalara kaptırmadan limana ulaştıran usta bir kaptandır'' dediğini anımsattı.
     Aliyev'in 20. yüzyılın son çeyreğinde yeniden istiklaline kavuşan Azerbaycan'a rehberlik yapan ''Ak saçlı'' bir lider olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları söyledi:
     ''Kalbi Anadolu ile bir atan Azerbaycan'ı içine düştüğü kaotik ortamdan kurtarıp bugünlere emin adımlarla ulaştıran merhum Aliyev, ülkesinin gelecekte de istikrarlı bir şekilde varlığını muhafaza etmesi için makuliyeti esas almış tecrübeli bir devlet adımıydı. Eğer Azerbaycan bugün istikrarlı bir şekilde kalkınmasını sürdürüyorsa, bunda merhum Aliyev'in maceradan uzak düşünceleri ve uygulamalarının etkisi büyüktür.
     Zira o aramızdan ayrıldığında geriye iç barışını tesis etmiş, yönetilebilir bir Azerbaycan bırakmıştır. Bundan dolayı o bölgesinin akil adamı olarak görülmüş ve ona 'Kafkasların maestrosu' denilmiştir.''
     Çiçek, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin köklerinin derinlerde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
     ''Biz sadece kan kardeşi değil, din kardeşi, tarih kardeşi ve kader kardeşiyiz. Aynı dille danışır, aynı heyecanı taşırız. Nasıl ki biz Bakü'ye gittiğimizde kendimizi evimizde hissediyorsak, Bakü'den buraya gelen Azeri kardeşlerimiz, değerli dostlarımız da kendilerini öyle hissederler ve öyle hissetmelidirler. Çünkü biz aynı kökten beslenen ağaç gövdesi gibiyiz. Ortak kültür ve medeniyetin mensuplarıyız. Orada Azerbaycan'ın ayağı üşüse, burada biz hasta oluruz. Burada bizim canımız yansa inanıyoruz ki orada Azeri kardeşlerimiz ağlar.''
    
     -''Azerbaycan topraklarındaki işgal sona ermelidir''-

    
     Her yıl 10 Aralık gününün Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlandığını anımsatan Çiçek, şöyle konuştu:
     ''İnsan hakları adına yapılan haksız ve hukuksuz uygulamaların dile getirildiği bu günde Azerbaycan'da mağdur edilen Karabağ Kaçkınları'nın sıkıntılarının görülmemesi bu konuya dünyanın sessiz kalması anlaşılır gibi değildir. Daha doğrusu iki yüzlülüktür, insan hakları adına. Dağlık Karabağ'da yapılan zulüm ve katliama insanlığın duyarlılık göstermesi gerekmektedir. İnsan hakları adına süslü laflar edenlerin ön yargılardan kurtularak, Azerbaycan'da yaşayan bir milyon insanın sorununa kulak vermesi gerekmektedir. Zira bugün Azerbaycan topraklarının beşte biri haksız işgal altındadır. Bu işgalin sona erdirilmesi ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün tesis edilmesi, Kafkaslar'daki barış ve istikrarın olmazsa olmaz şartıdır. Dağlık Karabağ sorunu Kafkaslar'daki barış ve istikrarı tehdit eden en önemli sorundur. Şurası bilinmelidir ki Azerbaycan'ın haklarının korunması bizim dış politika önceliklerimizin başında gelmektedir. Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normale dönmesinin olmazsa olmaz şartlarından biri de budur. Azerbaycan topraklarındaki işgal kesinlikle sona ermelidir. Uzun soluklu bir Kafkas barışından söz edilecekse öncelikle Ermenistan devletinin bu sorunları ortadan kaldırmaya dönük adımlar atmasını bekliyoruz. Daha doğrusu Ermeni politikasının diasporanın vesayetinden kurtulmasını bekliyoruz.''
     Çiçek, Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını boşaltmasını ve yerinden yurdundan edilmiş bir milyon insanın vatanlarına ve evlerine dönmelerini istediklerini dile getirerek, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'da oluşturmaya çalıştığı devlet statüsünün de beyhude bir çaba olacağını vurguladı.
     ''Er ya da geç o topraklar Azerbaycan bütünlüğüne katılacaktır'' diyen Çiçek, konuyla ilgili olarak bütün devletleri ve AGİT gibi uluslararası kuruluşları Ermenilerin haksız işgaline ve ''oldu-bitti''sine son vermeye çağırdı.
          Çiçek, Azerbaycan'ın bir daha istilaya uğramayacağına değinerek, Kıbrıs Türk Devleti ile dünyadaki 7 bağımsız Türk devletinden biri olan Azerbaycan'ın kalkınma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğini ve Hazar kıyısının parlayan yıldızı olmayı da sürdüreceğine işaret etti.
     Azerbaycan'ın yeterli insani ve iktisadi kaynağı bulunduğunu belirten Çiçek, refah ve kalkınma yolunda yürüyen Azerbaycan'ın en büyük avantajının Aliyev'in bıraktığı siyasi iktidar olduğunu kaydetti.
     TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ardından söz alan Azerbaycan Eğitim Bakanı Misir Merdanov da bir teşekkür konuşması yaptı. 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 10:30

İLGİLİ HABERLER