ÇİLEK YİYİN, SAĞLIKLI KALIN

Hazır tam mevsimindeyiz çileğin, nimetlerinden faydalanmak gerek. A, B ve C vitaminlerini bol miktarda içeren bu meyve; kalsiyum, demir ve fosfor mineralleri bakımından da zengin bir meyve. Uzmanlara göre çilek; bağışıklığı güçlendiren, besin değeri yüksek bir meyve. Çocuk felcine iyi geldiği bilinen çilek, ağız ve deri yaralarını oluşturan virüsleri de yok edici özellikler taşıyor. İdrar söktürücü, romatizma ve gut hastalığı ağrılarını azaltıcı etkilerinin yanı sıra ciltteki sivilce ve aknelere de iyi geldiği biliniyor. Sinirleri kuvvetlendiriyor, bağırsak kurtlarını döküyor, ateş düşürüyor... Kısacası, mutlaka yenesi bir meyve... Çilek, aroması yüksek bir meyve olduğundan bazı kişilerde alerjiye neden olabiliyor. Çileğin içerdiği elajik asit dolayısıyla kanseri önlediği ve ilerlemesini durdurduğu belirtiliyor.

Hem mevsimi hem de ömrü kısa süren meyve, tazeliğini en fazla iki gün koruyabiliyor. Bunun için uzmanlar çileğin alınır alınmaz tüketilmesini öneriyor. Çileğin ömrünü az da olsa uzatmak mümkün... Bunun için dallarını koparmamanız ve çileği yıkamadan geniş bir tabak içinde saklamanız gerekiyor. Ama yok, ben illa ki kışın da yemek istiyorum, diyorsanız o da olur. Bu saklama işlemini yapabilmeniz için taze, sert ve olgun olanlarını buzlu suda iyice yıkadıktan sonra saplarını çıkarmalısınız. Bu işlemi yaptıktan sonra çileği iyice kurulamalı ve havası alınmış bir kaba koyarak dondurucuya yerleştirmelisiniz. Eğer çileği yıkadıktan sonra saplarını hemen ayıklamazsanız, çileğin içi fazla su çekecek ve bu da çileğinizi bozacaktır.

Çarşıdan pazardan çilek alırken; çileğin parlak kırmızı olmasına, saplarının yeşil olmasına ve canlı olmasına dikkat edilmeli. Çileğin tadı ve sululuğu tazeliğine göre artar, büyüklüğüne göre değil.