Dünya
  • 28.2.2020 23:13

Çin'i Şii etmeye kalkan İran Koronavirüse yakalandı

İran'daki Korononavirüsün sırrı çözüldü..
Koronavirüs salgını İran ile Çin arasındaki 'dini işbirliğini' ortaya koydu..İran Tıp Bilimleri Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Muhammed Hüseyin Bahreyni, Kum kentinde görülen koronavirüs vakasının, şehrin dini merkezlerinde verilen ilahiyat eğitimi almak için gelen 700 Çinlinin varlığından kaynaklandığını söyledi.
Çin'deki Müslümanları Şii itmek için uğraşan İran, Çin yönetimini ikna etmişti. Oradan gelen 700 öğrenci Humeyni'nin ölüsünün bulunduğu Kum Şehrinde eğitime alındı.
İran'daki Koronavirüs de Kum şehrinden çıkıp bütün İran'a yayıldı.
Humeyni'nin türbesinin Kum şehrinde olması nedeniyle bu şehiri kutsal sayan İran yönetimi, Kum şehrini karantinaya almayı reddediyor:
İran devlet yöneticilerinin de virüse Humeyni'nin türbesini ziyaret sırasında kaptığı iddia edildi..

İran yetkilileri, kutsal statüsünü göz önünde bulundurarak karantina altına almayı reddettikleri Kum şehrini koronavirüs (Covid-19) salgınının kaynağı olarak belirlemeyi düşünürken önde gelen bir akademisyen, ülkede yayılan ölümcül salgından gerçekten de Kum şehrinin sorumlu olduğuna inanıyor.

İran'ın kuzeydoğusunda yer alan büyük dini şehir Meşhed'deki Tıp Bilimleri Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Muhammed Hüseyin Bahreyni, şehirde yüksek oranda görülen koronavirüs vakasının, Kum'un dini merkezlerinde verilen ilahiyat eğitimi almak için gelen yaklaşık 700 Çinlinin varlığından kaynaklandığını söyledi.

İran'da salgının patlak vermesine ilişkin ilk resmi açıklama geçen hafta çarşamba günü Kum'da iki kişinin Covid-19 belirtileriyle hayatını kaybetmesinin ardından yapıldı. O günden bu yana hastalık resmi rakamlara göre 12 kişinin hayatına mal olurken, virüs 60 kişiye daha bulaştı fakat hasta sayısına dair gayriresmi tahminler çok daha yüksek.

Görünüşe bakılırsa Bahreyni, hükümet hibesindeki yüzde 53 artışın ardından bu yıl yaklaşık 7.5 milyon dolarlık (yaklaşık 46 milyon TL) ödenek alan Kum'un Uluslararası El Mustafa Üniversitesi'nin çatısı altında düzenlenen ilahiyat seminerlerine işaret ediyor. El Mustafa'nın Rektörü Ali Abbasi, kurumlarını 130 farklı ülkeden gelen akademisyenlerin “ilmi ilerleme” için 2 bin 500 İslami konuyu incelediği bir “araştırma merkezi” olarak tanımlıyor. Hükümet bağlantılı medya kuruluşu “Mehr”in, Kum'daki ilahiyat fakültelerinin başkanı Ali Rıza Arafi'den yaptığı alıntıya göre, Covid-19'un yayılmasının şehirle hiçbir ilgisi yok ve “seminere gelen yalnızca iki Çinli öğrenci var, onlar da karantina dönemini zaten geçirmiş durumda".

Her şeyden önce, El Mustafa İlahiyat Fakültesi'nin neden Çin'den 700 öğrenci kabul ettiği sorusu geçerliliğini koruyor: Koronavirüs halihazırda diğer ülkelere sıçramışken iki öğrenci daha almada niye ısrar edildi?

İranlı ve Çinli ilahiyat kurumları arasındaki ilişkiler son 10 yılda önemli ölçüde gelişti.  Çin'in 1,5 milyar kişilik nüfusunun 20 milyondan fazlası Müslüman. Dolayısıyla bu "potansiyele" yapılan yatırım, İran İslam Cumhuriyeti'nin Suudi Arabistan'la "komşu" olarak değil de diğerinin "Sünni bir ülke" olması hasebiyle karşı karşıya geldiğine dair dış ilişkiler ideolojisine hayli uygun. Tüm uluslararası normların ve koronavirüs salgınıyla mücadele önlemlerinin karşısında duran bu ideoloji, karantina fikrini reddediyor, haliyle Çinli ilahiyat öğrencilerinin ülkeye girişini de engelleyemiyor.

Ayrıca, hükümete ve dini kuruluşlara yakın Tesnim Haber Ajansı, 4 Temmuz 2013'te Kum'daki ilahiyat öğrencileri için Çince dil kurslarının duyurusunu yapmıştı:

"Her yıl yetenekli birçok Çinli genç, Vehhabi inancını öğrenmek için Suudi Arabistan'a gönderiliyor fakat İslam kelamını Çin'de yayacak yeterli sayıda Çince bilen Şii vaiz ve davetçi yok. Haberde son yıllarda Suudi Vehhabilerin Çin'de camiler ve din okulları inşa ederek Çinli Müslümanları bu inanca çekmeye yönelik büyük yatırımlar yaptığı da belirtilmişti." (Tesnim, Çin'de 50 milyon Müslüman olduğunu tahmin ediyor)

Güncellenme Tarihi : 28.2.2020 22:47

İLGİLİ HABERLER