KAYNAK : Haber Vitrini
İZMİR- Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı Genel Başkanı Güney Haştemoğlu, Türkiye'de yetişkinlerin işlediği suçların yüzde 20'sinin çocuklara yönelik olduğunu bildirdi.
Haştemoğlu, yaptığı açıklamada geleneksel kültür anlayışında şiddetin bir eğitim aracı olarak kabul edilmesi nedeniyle, şiddet unsuru içeren birçok olayın farkedilemediğini söyledi.
Şiddete bakış açısı bu şekilde olunca, hata yapan çocuğun azarlanması, aşağılanması ya da dövülmesinin olağan bir durum olarak karşılanabildiğini kaydeden Haştemoğlu, aile içinde, okulda, işyerlerinde ve sokakta şiddete maruz kalan çocukların, önemli bir çoğunluğu oluşturduklarına dikkati çekti.
Ailede ve diğer ortamlarda sağlıklı iletişim kuramayanların, herhangi bir sorun karşısında şiddete başvurmayı tercih ettiklerini belirten Haştemoğlu, bu yaklaşımın, çözümsüzlüğe neden olduğu gibi yeni sıkıntılara da kaynak oluşturduğunu dile getirdi.
Çocukların evde daha çok anneleriyle vakit geçirdiklerini belirten Güney Haştemoğlu, bu yüzden çocukların, babalarından çok annelerinden şiddet gördüklerini söyledi. Haştemoğlu, şiddetin fiziksel, sözlü ve tavır alma şeklinde cereyan edebildiğini belirterek, her tür şiddetin, çocukların yaşamını derinden etkileyebildiğini kaydetti.
"ŞİDDET GÖREN ÇOCUK, ŞİDDET ÜRETİYOR"
Türkiye'de yetişkinlerin işlediği suçların yüzde 20'sinin çocuklara yönelik olduğunu da vurgulayan Haştemoğlu, ancak adliyeye yansımayan olaylar da göz önüne alınınca, bu oranın yükseleceğini ifade etti.
Haştemoğlu, çocukların okulda da sık sık şiddet olaylarıyla karşılaştıklarını ve onların gururlarını inciten davranışlara muhatap kalabildiklerini kaydederek, işyerleriyle sokakta da durumun değişmediğini ve aynı sorunların yaşandığını söyledi.
Şiddetin, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişiminde olumsuz rol oynadığını anlatan Güney Haştemoğlu, ''Şiddete uğrayan çocuk, hem başarısız oluyor, hem de kendisi şiddet üreten bir varlık haline dönüşüyor. O da ileride çocuklarına karşı aynı tavrı sergiliyor'' diye konuştu.
Şiddetin eğitim aracılığıyla ortadan kaldırılmasının mümkün olduğunu bildiren Haştemoğlu, bu konuda sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:31
