Deniz Seki'ye Yargıtay'dan şok haber!..
ANKARA (AA) - Aylin Sırıklı Dal - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının onanmasını istedi.
Başsavcılığın tamamladığı tebliğnamede, şarkıcı Deniz Seki ile diğer sanıklar hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanması istendi.
Başsavcılığın tebliğnamesinde, Deniz Seki müdafisinin, iletişimin tespitinin ve arama kararının hukuka aykırı olduğuna, sanığın kendisi için uyuşturucu madde temin ettiğine, aleyhte delil olmadığına dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükümlerin onanması talep edildi.
Tebliğname davaya bakacak Yargıtay 10. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Başsavcılığın tebliğnamesinin bağlayıcı niteliği bulunmuyor. Deniz Seki ile ilgili son kararı, Yargıtay 10. Ceza Dairesi verecek.
-Karar-
Özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Deniz Seki'yi ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı kararının gerekçesinde, sanık Deniz Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece ''başkalarına vermek'' şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtilmişti. Gerekçeli kararda, yer alan bazı ifadeler şöyle: ''Yine dosya kapsamından sanık Deniz Seki'nin birçok kez, hatta hemen hemen her gün diğer örgüt üyesi sanıklardan Sinan Yüksel, Abdullah Haner ve Erdal Saka'dan uyuşturucu satın aldığı, böylece yine yasada tarifi olan 'satın alan' sıfatını kazandığı anlaşılmıştır. Yine, dosya kapsamından sanık Deniz Seki'nin 'bulunduran kişi' olarak da atılı suçu işlediği anlaşılmıştır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulundurulması suçu mütemadi bir suçtur. Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin fail tarafından ne kadar bulundurulduğunun bir önemi yoktur. Failde uyuşturucu veya uyarıcı maddenin yakalandığı anda suç tamamlanır. Dosya kapsamında sanık Deniz Seki'nin gerek kendi kişisel ihtiyacı için gerekse arkadaşları için değişik tarihlerde çok sayıda uyuşturucu maddesini suç örgütü üyelerinden temin ederek yanında bulundurduğu ve arkadaşlarına gönderdiği anlaşıldığından 'bulunduran kişi' sıfatıyla da sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmıştır.''
Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009 tarihinde tutuklanan Deniz Seki, 2 Ekim 2009 tarihindeki ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Yayıncı: Tolga Özgenç
DENİZ SEKİ’NİN AVUKATI: “KESİNLEŞMİŞ BİR MAHKUMİYET YOK”
Deniz Seki’nin avukatı Naim Karakaya, ünlü şarkıcı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadığını belirterek, “Müvekkilimi mahkum olmuş gibi gösteren haber ve yayınlar hukuksuzdur, iftiradır” dedi.
Avukatı Naim Karakaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının müvekkili Deniz Seki hakkında verilen hapis cezasının onanmasını istemesinin ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada Deniz Seki hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Karakaya, “Öncelikle ifade edelim ki, anılan haber yeni bir haber değildir. Deniz Seki hakkında kesinleşmiş bir karar yoktur ve Anayasal ve yasal tüm ilkelere göre masumdur. Kesinleşmiş bir mahkeme kararı verilinceye kadar hiç kimse için mahkum olmuş değildir. Manipülatif haberlere dayanak olarak gösterilen, Yargıtay savcısının görüşüdür. Savcıların görüşünün Yargıtay'da asıl karar mercii olan ve daire olarak adlandırılan yargı makamlarını asla bağlamayacağı hukuk kuralıdır. Anılan haberi kaleme alanlar için en önemli gerçek budur” dedi.
Karakaya, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının Deniz Seki hakkına verilen ilk kararın bozulması için temyiz yoluna başvurduğunu hatırlatarak, “Yani İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği henüz kesinleşmemiş olan kararı duruşma savcısını bile hukuken ikna etmemiş ve savcılıkça Deniz Seki’nin lehine kararın bozulması için Yargıtay'a temyiz yoluna başvurmuştur” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
“Deniz Seki hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı yoktur. Onu mahkum olmuş gibi gösteren tüm haber ve yayınlar hukuksuzdur, manipülatiftir ve iftiradır. Müvekkilim çalışma hayatına devam etmektedir.”
