Gündem
  • 22.1.2008 12:44

DEPREMDE NERELER ETKİLENECEK?

Beklenen İstanbul depremi öncesinde, kentin hangi ilçesinin depremden kadar etkileneceği tartışma konusu olurken, megakentin bugüne kadar hazırlanmış tüm deprem tehlike haritaları ve risk yönetmeleri, ilçe ilçe ayrıntılarıyla bir araya toplandı.

Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Pampal başkanlığndaki çalışmayla, 1947’de yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikler’den, 1996 tarihli deprem bölgeleri haritasına kadar, kentte yaşanan depremler ve bu depremler karşısına değişen risk olasılıkları da gözler önüne serildi.

Çalışma, olası deprem öncesine etkilenecek bölgelere de ışık tutucu nitelikte. Deprem riski derecesine göre binaların ‘kolon’ kalınlığının bile belirlendiği kent için, 1999 depremi sonrasında yaşanan hukuk sorunları da ışık tutan çalışmada, İstanbul’a ilişkin ilçeler bazında ortaya çıkan tablo şöyle:

‘TEHLİKESİZ BÖLGE’ DENİYORDU

Adalar, Kartal, Kadıköy, Bakırköy, Eminönü, Üsküdar: 1945’te büyük hasara uğramış veya tehlikeli yer sarsıntısı bölgesi. 1947 ve 63’de ikinci, 1996’da 1.derece deprem bölgesi.

Avcılar, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Zeytinburnu, Pendik: 1972’de ikinci, 1996’de 1.derece deprem bölgesi.

Silivri, Şile, Şişli: 1963’de tehlikesiz, 1972 ve 1996’da 2. derece deprem bölgesi. Bayrampaşa, Büyükçekmece, Çatalca, Güngören, Kağıthane, Ümraniye, 1972 ve 1996’ta 2.derece deprem bölgesi.

SAHİLDEKİLERİN RİSKİ ARTTI

Eyüp ve Sarıyer: 1945’te büyük hasara uğramış veya tehlikeli yer sarsıntı bölgesi. 1947 ve 1963’de ikinci, 1996’ta 3. derece deprem bölgesi.

Gaziosmanpaşa: 1963 ve 1996’da 2.derece deprem bölgesi

Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Zeytinburnu, Esenler, Pendik: 1972’de 2. derece, 1996’da 1. derece deprem bölgesi.

Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Fatih: 1945’te büyük hasara uğramış veya tehlikeli yer sarsıntısı bölgesi. 1963, 1972 ve 1996’da 2. derece deprem bölgesi.

RİSK ORANI DEĞİŞTİRİLDİ

Deprem risk dereceleri, kent için hayati önemde. Binaların taşıyıcısı kolon ve kirişlerin büyüklüğünden kullanılan demir çubukların genişliğine kadar, binalara şekil veren en önemli unsurların başında yerleşimlerin risk derecesi geliyor. Üçüncü derece riskli bir yerleşimle, birinci derecede riskli bir yerleşim bölgesindeki yapılaşma şekli, birbirinden farklılık gösteriyor. 1999 depremi sonrasında, hasarlı veya riskli binaların yıkılıp yenilenmesi gündeme geldiğinde, bu risk dereceleri de mahkemelerde tartışma konusu olmuştu.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:12

İLGİLİ HABERLER