DERİ HASTALIKLARINA IŞIKLA TEDAVİ...
Güneşin ultraviyole ışınlarının kullanıldığı fototerapi yöntemiyle sedef hastalığı, vitiligo, iyileşmeyen egzamalar tedavi ediliyor...
İlk çağlardan bu yana sağlık kazanmak için kullanılan faydalı güneş ışınları, modern tekniklerin gelişimiyle birlikte cihazlarda üretilerek tedavi amaçlı kullanılıyor. Güneşin ultraviyole ışınlarının kullanıldığı fototerapi yöntemiyle (PUV) birçok hastalığı iyileştirmenin mümkün olduğunu söyleyen Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadiye Kuş, “Özellikle sedef hastalığı, vitiligo, iyileşmeyen egzemalar ve bir tür cilt kanserinin tedavisinde yararlanılıyor” diye konuştu.
DERİ YENİLENİYOR
Kuş, güneş ışınlarının deri hücrelerinin bu ışına duyarlılığını artıran bir madde ile birlikte kullanıldığını kaydetti. Bu yöntemin deriyi yenilettiğini aktaran Kuş, yöntemin son yıllarda çok fazla kullanıldığını ifade etti. Hastalığa göre uygulanan seans sayısının değiştiğini ifade eden Kuş, genelde haftada 2- 3 seans olmak üzere toplamda 30 seansta başarıyı sağladıklarını dile getirdi. Kuş, seanslar arasında en az bir tam gün boşluk bıraktıklarını aktardı.
GÖZLERİNİZİ KORUYUN
Ultraviyole tedavisi sırasında güneş yanığı benzeri reaksiyon gelişebileceğine dikkat çeken Kuş, “Bu nedenle tedavi sırasında koruyucu güneş gözlüğü kullanılmalı” dedi. Kuş, güneş ışınlarına kontrolsüz olarak maruz kalındığında deri kanseri gelişme riskinin arttığını da sözlerine ekledi.
KiMLERE UYGULANMAZ?
Güneşe duyarlılığın arttığı, “lupus” gibi hastalıklarda tedavinin uygulanmaması gerektiğini anlatan Kuş, “Gebeler ve emziren hastalar, PUVA tedavisinde kullanılan psoralen nedeniyle bu yöntemle tedavi edilemez. Mümkünse tedavi ertelenir ya da gebeliğin ilk üç ayından sonra UVB şeklinde verilebilir” dedi.
İYİLEŞME DÖNEMİ
Tedavinin başarı oranın yüksek olduğunun söyleyen Kuş, “Başarı sağlıyoruz ancak bu tedavi yöntemleri hastalığı tamamen ortadan kaldırmıyor. Hastalıkta “iyileşme dönemi sağlamak” başarılı olunduğunu gösterir. Ancak belli bir süre sonra lezyonlar tekrarlayabiliyor. Bu iyilik hallerinin süresi kişinin genetik yapısı, bağışıklık sistemi ve strese yanıtıyla ilişkilidir” şeklinde konuştu.
