Eğitim
  • 23.11.2013 11:18

SETA'dan dershane raporu açıklaması

SETA Eğitim Direktörü Dr. Bekir Gür, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi tartışmaları kapsamında bazı medya kuruluşlarının iki yıl önceki raporlarını haberleştirdiğini ancak rapordaki bazı verilerin eskidiğini belirterek, "Demokratik yollarla seçilen bir hükümete, 'Toplumun önemli bir kısmına ciddi bir ekonomik külfet yükleyen bir konuda adım atamazsın' mesajı vermek, demokratik kültür açısından sorunlu bir yaklaşım tarzıdır ve kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

 

SETA olarak işlerinin; politika analizi yapmak ve çözüm önerileri üretmek olduğunu vurgulayan Gür, eğitim sisteminin bütününü etkileyen bir konuya kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceğini savundu.

Dershanelere yönelik politika araçlarının geliştirilmesi için önce sorunu cesurca ve doğru bir şekilde tespit etmek gerektiğini vurgulayan Gür, "SETA’nın söz konusu raporunun yaptığı da budur. Bu rapor, sorunun ne kadar karmaşık ve büyük olduğunu göstererek, çözüm önerilerinin kapsamlı bir sürece yayılması gerektiğini vurgulamıştır.Rapor, dershaneye olan bağımlılığı azaltma ve böylece eğitim sisteminin iyileştirilmesi için öneriler geliştirmiştir" ifadelerini kullandı.

- "SETA raporunda atıf yapılan bir çalışmadaki veriler 2002 yılına ait"

Raporun iki yıl önce yayımlandığını anımsatan Gür, ancak aradan geçen süre içerisinde rapordaki bazı verilerin eskidiğine dikkati çekti. Gür, konuyu etkileyen parametrelerde de değişiklikler olduğunu belirtti.

Gür, şöyle devam etti:

"Son iki yılda dershane sayısı daha da azaldı, yeni bir ortaöğretim geçiş sistemine geçildi. MEB, dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin bazı hazırlıklar yaptı. Üniversite sayısı daha da arttı. Sistem çeşitlendi. Bugünlerde SETA raporu üzerinden yapılan haberlerde tuhaf olan şey, bütün bu bağlamın unutulması. Örneğin, SETA raporunda atıf yapılan bir çalışmadaki veriler 2002 yılına ait. Son bir haftadır raporu bu kadar haber yapanların, konuyla ilgili bizden hiçbir görüş istememesi de oldukça manidar."

SETA'nın karar alıcı değil, karar alıcılara önerilerde bulunan bir düşünce kurulu olduğunu vurgulayan Gür, politika analisti olarak işlerinin bu olduğunu iler isürdü.

Gür'ün değerlendirmeleri şöyle:

"Bir politika analisti işini yaparken, mevcut sorunların sürdürülmesi anlamına gelebilecek eylemsizlik ya da statüko önermez. Çünkü eylemsizlik, bir politika aracı değil, vesayet aracıdır. Oysa politika analizinin amacı, mevcut sistemi iyileştirmektir. Biz, hükümetin gündeme getirdiği dönüşüm formüllerini değerlendirip, avantaj ya da dezavantajlarını söyleyebiliriz. Bunda sorun yok. Ancak, demokratik yollarla seçilen bir hükümete, 'Toplumun önemli bir kısmına ciddi bir ekonomik külfet yükleyen bir konuda adım atamazsın' mesajı vermek, demokratik kültür açısından sorunlu bir yaklaşım tarzıdır ve kabul edilemez.

 

Soru şudur: Dershanelere yönelik bir düzenleme girişimi, ne zaman yapılırsa bir 'darbe' olmaz? Örneğin, üç yıllık bir geçiş dönemi sonrasında bir düzenleme yapılırsa olur mu? Şayet bu soruya makul bir cevap verilebilirse sorun yok. Mühim olan, geçmişin çarpık eğitim sisteminin doğurduğu sorunları azaltmak isteyen siyasal iradeye vesayet uygulamaya çalışmak değil, çözüm yönünde katkı sunmaktır. Bu, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için daha yapıcı bir tavır olacaktır."
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 10:06

İLGİLİ HABERLER