Eğitim
  • 11.8.2005 07:26

'SİZCE OKULLARDA CİNSEL EĞİTİM VERİLMELİ Mİ?'

Ancak 18-24 yaş grubunda yüzde 90’a ulaşan okullarda cinsel eğitime evet 45 yaştan sonraki grupta düşmeye başlıyor. Cinsel eğitime gerek yok diyenler de en yüksek oranda 55 ve üstü yaş grubunda: Yüzde 37.4

Cinsel eğitime en gönülsüz evet diyenler İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri (Yüzde 66.9). Güneydoğu dahil diğer bölgeler, yüzde 80’lerin üzerinde bu eğitimi onaylıyor. Ancak Marmara Bölgesi -metropolleri de geçerek- güçlü bir evet diyor (Yüzde 93.7)

Liberaller okullarda cinsel eğitim verilmesini yüzde 90.1 oranında isterken, muhafazakarlar geride kalıyor (Yüzde 66).

Cinsel eğitime gerek yok diyen muhafazakarlar (Yüzde 34), liberalleri (Yüzde 9.6) üçe katlıyor

GENÇLER KONUŞUYOR

OKAN ÜÇOK (25, uluslararası bir şirkette pazarlama sorumlusu)

Kısmen şeffaf ortamda büyüdük. Ancak, bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayan bir sürü insan var. Biz yetişmiş, üniversiteliler bu insanları bilinçlendirmeliyiz.

MELDA KÖSE MARDUÇ (27, araştırma görevlisi)

Cinsel suçların, aile içi ensest ilişkilerin bu kadar çok olduğu ülkede bir eğitimsizlik oduğu muhakkak. Okulda cinsel eğitim verilmesinden yanayım.

ENDER DEMİR (24, araştırma görevlisi)

Cinsel eğitimi küçük yaşta almalı. Ancak, normal eğitimin kalitesi artarsa, cinsellik konusunda bilinç de artar.

YASEMİN BÖLÜKBAŞ (25, bilgi işlem müdürü)

Ben cinsel eğitime taraftar değilim. En azından küçük yaşta olması taraftarı değilim. Bu konuda yaş sınırı belirlemeli. Anne baba cinselliği çocuğa anlatmalı.

KERİM GÖKNEL (29, bir denizcilik firmasında iş geliştirme müdürü)

Türkiye’nin en büyük sorunu cinsel eğitimin yıllardır devreye geçirilememiş olması. Olabilecek en erken yaşta insanlara cinsel eğitim vermeli.

GÜLER ERTAŞ (34, araştırma görevlisi)

Dinsel eğitim kadar, cinsel eğitim de gerekli. Üniversitelerde bu noktada belki de eğitimleri artırıcı platform olabilir. Bu tür şeyler şeffaf ortamlarda konuşulmalı.

ANAP Genel Başkanı Erkan MUMCU

Cinsel eğitim yurttaşlık bilgisinden önemli

Türkiye’de çoğunluk, cinsel eğitim verilmesinden yana. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

- Yurttaşlık bilgileri zorunlu verilirken, insan yaşamının temeli sayılabilecek bir olgunun seçmeli olması, konuyu tabulaştırmanın göstergesi olur. Zorunluluk sözünü sevmiyorum ama bu eğitim verilmeli. İnsan yaşamında, yurttaşlık bilgisinden daha önemli. Pedagojik gereklere çok dikkat edilmeli. Çocuğun okulda ve çevresinde öğrendikleri ile aileden öğrendikleri arasında çelişki olmamalı. Çocukların eğitimi için ailenin eğitimi koşul gibi gözüküyor.

Cinsel bilgilerinin iyi olduğunu söyleseler de birçok kişi fizyolojisine ait sorulara doğru yanıt vermedi. Bilinç nasıl sağlanabilir?

- Bunların dil bilim kurallarına uygun Türkçe karşılıkları bulunmuş olsaydı, öğrenilmesi çok daha kolay olurdu. İnsanların yabancı dilden kelimelere duygusal tutumları farklı ve bu öğrenmeyi geciktiren bir faktör. İkincisi, bu da bilgilenme sorunun bir parçası. Asıl büyük problem ergenlik ve evlilik yıllarında.

Sizin de çocuklarınız var. Onlara cinsel eğitim verdiniz mi?

- Çocuklarımdan biri ergenliği geride bırakıyor, 17’sinde, biri de henüz girmedi. Biz çok küçük yaşlardan eğitimlerine önem verdik. Cinsel eğitimlerini, anne baba paylaştık. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık inşallah farkında olmadığımız bir sorun da yoktur.

Çocuklarınızdan size cinselliğe yönelik sorular geldiğinde ne yapıyorsunuz?

- Bütün çocuklar gibi bizim çocuklarımızda cinselliğe yönelik sorular sordular, soruyorlar. Biz de onların algılayabileceği gibi anlatıyoruz.

İlk cinsel ilişkide kadınlar korku, erkekler heyecan duyduklarını söylüyorlar. Bu da eğitimsizlikten olabilir mi?

- Her ikisinin de ne kadar sağlıklı olduğu kuşkulu. Varsayım olarak eğitimsiz kalmış kimselerde erkeklerde de ciddi bir korkunun olacağını zannediyorum. Bütün bunlar dediğim gibi eğitimde normalleşme sorunları.

Erkekler cinsel sorunları olduğunda doktora gitmiyor, neden ketumlar?

- Psiko-analiz dediğimiz koca bilimalanının konusu zaten bu. Cinsellik üzerinden oluşan kompleksler. Yani Freud hayatını buna adamış, iki cümlede nasıl cevap vereyim. Tabulaşma, gene bilgi noktası, gene aynı şey. Konuyu tabulaştırmaktan kaynaklanıyor, o da bilgisizlikten kaynaklanıyor.

Cinsel eğitim ders kitaplarına konulacak

MİLLİ EĞİTİM BAKANI SORULARIMIZI CEVAPLAMADI

Türkiye’nin eğitiminden sorumlu en üst mevkideki sorumlu kişisi olarak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e, araştırmanın bilgi düzeyi ve eğitimle ilgili sonuçlarını kapsayan sorular yönelttik. ‘Cinsellik tabu olmaktan artık çıkmalı mı; yoksa örf, adet, gelenek, töre, din, ayıp gibi barikatlarla gerçeklik temelinden uzaklaştırılarak tabu olmaya devam mı etmeli? Türkiye toplumu bu çıkmaz sokaktan nasıl çıkacak? Bakanlığınızın bu konudaki projeleri nelerdir?’ gibi sorular sormak istediğimiz Çelik, konuyu ‘hassas’ bulduğunu söyleyerek cevaplamadı. Onun yerine Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Daire Başkanı Cebbar Çalışkan aynı sorulara cevap verdi:

ÖNCE ÖĞRETMENLERE CİNSEL EĞİTİM VERİYORUZ

Milli Eğitim Bakanlığı ve İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı işbirliğiyle Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) mali desteğiyle yürütülen ‘Ergenlerin Sağlık Bilincini Geliştirmesi Projesi’nde kullanılmak üzere öğretmenlere dağıtılan bir kitap hazırladık. Kitap, 2000 yılında 2500 adet basıldı. Bu konuda çeşitli üniversitelerden, öğretim üyeleri her şehirdeki gönüllü öğretmenlere eğitim veriyor. Yedi şehirde bu eğitimleri sürdürdük. Ergenlik çocuklar için büyük sorun. Bu eğitimlerde bilgilenen öğretmen, çalışkan öğrencinin tembelleşmeye başladığını, kızların makyaj yaptığını görünce veliler gibi hemen saldırmasın. Veliler de ‘kızım çalışkandın, niye böyle oldun’ deyip korkuyor. Oysa, onlar artık ergen oluyor. Onları üzmemek için bu ergenlik eğitimi almalı öğretmenler. Ergenlik sadece çocukların değil, anne-baba, ablaların, teyzelerin de sorunu. Adam, 40 yaşında evleniyor. Kaç kere cinsel münasebet yapması gerektiğini bilmiyor. Bu konuda eğitilmemiş. Çok iyi matematik öğrenmiş olabilir, ancak cinselliği bilmiyor. Bu konular, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ders kitaplarına konulacak.

CİNSEL EĞİTİM DENİNCE POZİSYONLAR AKLA GELİYOR

Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zübeyde Ozanözü de Milli Eğitim Bakanlığı’yla işbirliği halinde çalıştıklarını söyledi: ‘Cinsel sağlık bilgilerini gençler akranlarından, sokaktan alıyor. Yanlış öğreniyor. Biz devlet olarak gençlerin bu konuda problemi olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerimizden beklentilerimiz cinsel bilgileri, her ne konuda olursa olsun vermeleri. Ancak, öğretmenlerimizin kendileri de biz bu kadar detaylı eğitim almıyoruz, diyorlar.

SÜLEYMAN HECEBİL (Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi Uzmanı)

Öğretmenler de henüz hazır değil

Fiziksel gelişme ve olgunlaşmaya ulaşan çocukların duygusal olgunlaşma ve gelişmeye ulaşmadan cinsel deneyimi yaşaması sorun getirir. Eskiye göre cinsel ilişkiye girme yaşı küçülüyor. Bize hep sorarlar. Ne zaman cinsel etkinlik başlamalı? Duygusal olgunlaşma olmalı. İki taraf sorumluluk alabilmeli. Bu yönde aileler yardımcı olabilir. Ama gençler cinsel konuları ailelerle konuşmamayı tercih ediyor.

Kızlar özellikle 13-15 yaş arası karşı cinsle ilişki kurma, dokunma, fark etmeden ellerin çarpması, arkadan sarılma, saçını çekme gibi şeylerle belli ediyorlar. Ama erkekler daha çok fiziksel temas amacı ile karşı cinse yönelik eylem geliştiriyor. Her ne olursa olsun cinsel kimliğin oluşması çok önemli. Cinsel eğitimi kimin vereceği de karışık. Aileler gibi öğretmenler henüz hazır değil. Çünkü, onlar da böyle bir eğitim almadılar.

EN ÇOK RASTLANAN PROBLEMLER: Karşı cinsle ilişki kuramama, ilgisini belli edememe, açıklayamama, cinsel deneyim yaşama isteği, yaşanmış cinsellik sonrası pişmanlık.

AİLELER NE YAPIYOR? İstanbul gibi metropolde aileler, çocukları üzerindeki kontrolleri ne kadar az olduğunu farkındalar. Bunun kaygısını yaşıyorlar. Çocuklar ergenlik döneminde bir taraftan cinselliği keşfetme mutluluğunu, bir taraftan da suçluluğunu yaşıyor. Bu dönemde gergin, asi, öfkeli olması bundan kaynaklanıyor. Anne- baba gel konuşalım demiyor. Oysa cinsellik doğaldır, insancıldır, bilimseldir mesajı vermek gerekiyor.

NİLGÜN AKTAŞ (Rehber koordinatör)

İlişkiyi denersem ne olur? soruları çok

15-17 yaş daha çok karşı cinse ilgili sorunlarda bana geliyor. Çocukların karşı cinsi tanıma, flört etme, düşüncelerini paylaşma, dokunma ihtiyacı artıyor. Ergenlik döneminde kabaran duygularda, cinsellikle ilgili sorular yöneltip, bize ihtiyaçlarını belli ediyorlar. Daha çok karşı cinsin cinsel organı, sağlık ve hijyeni koruma teknikleri konusunda sorular soruyorlar. Mastürbasyon soruları da azımsanmayacak kadar çok. Suçluluk duygusu ile ailenin, toplumun baskısını hissediyorlar. İlişkiyi denersem ne olur, soruları çok.

/Ayda KAYAR Erşan - Hürriyet

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:46

İLGİLİ HABERLER