ERDOĞAN ABD SENATOSU ÜYELERİNE 'SERZENİŞ MEKTUBU' YAZDI

BÜLENT AYDEMİR ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Senatosu üyelerine göndereceği mektubun taslağı Dışişleri Bakanlığı'nda hazırlanarak Başbakanlığa gönderildi. Senato Başkanı, Temsilciler Meclisi Başkanı ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı'nın yanı sıra Senato'da etkin 40 üyeye gönderilecek mektupta, Başbakan Erdoğan, ABD kamuoyunda ve basınında Türkiye'nin 'dolar pazarlığı' yapan bir ülke olarak gösterilmesi ve Kongre üyelerinin tavrını yadırgadıklarını belirterek, bu tavrın Türk halkı tarafından da üzüntüyle karşılandığını ifade etti. Başbakan Erdoğan mektubunda, Türkiye'nin, her zaman olduğu gibi bundan sonra da ABD'nin sadık dostu ve müttefiki olduğunu belirterek, ''Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklık uzun süreli bir dostluğa dayalıdır. Müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD ile Irak krizinin başladığı ilk günden itibaren yakın bir işbirliği içinde bulunduk'' dedi. AK Parti hükümetlerinin Türkiye-ABD ilişkilerine büyük önem verdiğini kaydeden Erdoğan, ABD'nin taleplerinin karşılanması konusunda ellerinden gelen çabayı sarfettiklerini ifade etti. Erdoğan, ABD ile yürütülen müzakerelerin ABD basınına ve kamuoyuna bazı çirkin yazı ve karikatürlerle yansıtılmasına da tepkisini, ''Müzakerelerde hiçbir zaman ABD kamuoyuna yansıtıldığı gibi dolar pazarlığı yapılmamıştır. Basında yer alan bu yazı ve karikatürler ile Kongre üyelerinin tavrını yadırgadık. Bu tavır Türk halkı tarafından da üzüntüyle karşılanmıştır'' ifadeleriyle anlattı. Erdoğan, görüşmelerde Türkiye'nin Irak konusundaki haklı endişelerini dile getirdiğini ve bu endişelerin ABD'li yetkililer tarafından anlayışla karşılandığını hatırlatarak, Türkiye ve ABD gibi iki iyi müttefikin birbirlerine her zaman ihtiyaç duyacaklarını ve ilişkilerinin karşılıklı güven ve iyi niyet prensibinin esas olduğunu ifade etti. ABD'nin Türkiye'den taleplerinin Türk hükümeti ve diğer ilgili kurumlar kurumlar tarafından özenle değerlendirildiğini ve kamuoyunda da geniş bir şekilde tartışıldığını vurgulayan Erdoğan, hükümetin bu taleplerin azami ölçüde karşılanması için elinden gelen çabayı sarfettiğini anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin Kore Savaşı'ndan Körfez Savaşı'na, Bosna'dan Somali'ye, Kosova'dan Afganistan'a kadar hemen hemen her operasyonda ABD'nin yanında yer aldığını belirterek, bu işbirliği ve desteğin önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi istek ve kararlılığında olduklarını anlattı. ''TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR ÜLKEDİR'' Mektubundu, Türk Parlamentosu'nun 6 Şubat tarihinde, Türkiye'nin müttefiki ABD'ye verebileceği destek çerçevesinde kullanılabilecek üslerin modernizasyonuna ilişkin yetki tezkeresini kabul ettiğini hatırlatan Erdoğan, 1 Mart tarihinde ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı ülke kuvvetlerinin Türkiye'de konuşlandırılmasına ilişkin yetki tezkeresinin Türk Parlamentosu'nda gerekli çoğunluk sağlanamadığı için kabul edilmediğini kaydetti. Bu konunun Türk kamuoyunda ve Parlamentosu'nda geniş bir şekilde tartışıldığını ve bu tartışmaların kararda etkin rol oynadığını belirten Erdoğan, ''Türkiye demokratik bir ülkedir. Bu demokratik sürecin bir gereği olarak Türk Parlamentosu, hükümetin gönderdiği yetki tezkeresini kabul etmemiştir'' dedi. ABD'nin talebi doğrultusunda Türk hava sahasının ABD önderliğindeki koalisyon güçlerine açılması için hükümetin 19 Mart tarihinde Türk Parlamentosu'na bir yetki tezkeresi gönderdiğini hatırlatan Erdoğan, 20 Mart'ta yetki talebinin onaylandığını ve 21 Mart tarihi itibariyle Türk hava sahasının koalisyon unsurlarına açıldığını ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin bu kararının küçümsenemeyecek bir işbirliği adımı olduğunu kaydetti. TÜRK ASKERİNİN KUZEY IRAK'TA KONUŞLANMASI Türk Parlamentosu'nun, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta sınırlı bir bölgede konuşlandırılmasına ilişkin hükümete verdiği yetkinin Kuzey Irak'taki gruplarda, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde gereksiz bir tedirginliğe yol açtığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin Kuzey Irak'la ilgili gizli bir amacı ya da beklentisi olmadığını vurguladı. Erdoğan, Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesinin, muhtemel bir göç hareketinin kontrol edilebilmesi, göçmenlere insani yardım malzemesi ulaştırılması, bölgede toplandığı bilinen terör örgütü unsurlarına karşı önlem alınması ve Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye sokacak faaliyetlere engel olunması gibi durumlarda söz konusu olacağını kaydetti. Erdoğan, Türk askerinin Kuzey Irak'ta mevcudiyetinin, ABD ile eşgüdüm ve işbirliği içinde, Irak'ın toprak toprak bütünlüğü gözönünde tutularak sağlanacağını aktardı. Erdoğan, Türkiye'nin Irak politikasına da vurgu yaparak, ''Savaştan sonra Irak'ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliği muhafaza edilmelidir. Irak yönetimi, Irak toplumunun demokratik katılımı ve isteği doğrultusunda tespit edilmelidir. Irak'ın doğal kaynakları Irak ulusuna aittir. Irak'ın Arap, Kürt, Türkmen ve diğer unsurları Türk ulusunun kardeşleri ve akrabalarıdır. Onların özgürlük ve demokrasi içinde yaşamalarını istiyoruz'' ifadelerine yer verdi. İŞBİRLİĞİ DEVAM EDECEK Başbakan Erdoğan, mektubunun son bölümünde Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklık ve işbirliğinin önemine de dikkat çekerek mektubunu şöyle tamamladı: ''Türkiye, stratejik ortağı ve müttefiği ABD ile birlikte bölgede barış ve kalıcı istikrarın temini için yakın işbirliğini devam ettirmeye kararlıdır. İki müttefik ülke arasındaki ilişkiler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşılıklı güven ve iyi niyet esasına dayalı olarak sürdürülecektir. Irak'taki savaşın da en kısa zamanda sona ermesini umuyor, savaştan mümkün olduğu kadar az sayıda masum insanın zarar görmesini diliyoruz''. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:43