Gündem
  • 10.12.2019 17:54

Erdoğan : Bana Nobel verseler almam, Bizi AB'ye Müslüman olduğumuz için almıyorlar

Türkiye’nin insan hakları açısından dünyanın neresinde görüyorsunuz?

Bizim AB ile sürecimiz fiili olarak 59’da resmi olarak 63’de başlamıştır. Süreç çok açık net ortada bütün bunlara rağmen bize hiçbir zaman samimi davranmamışlardır. Barış Pınarı Harekatı'ndan sürekli AB üyesi ülkeler ne yazık ki bizi telefonla arayıp 'Sizin Suriye’de ne işiniz var?' Hatta bu dörtlü zirve de aynı şeyi söylediler. Onlara söyledim ki sizin orada ne işiniz var? Sınırınız var mı yok… Tabi ki biz orada olacağız bundan daha doğal bir şey yok.

'Siz ne zaman çıkacaksınız?' Siz ne zaman çıkarsanız biz de bu teröristleri oradan ne zaman temizlersek o zaman çıkacağız. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Bizim ülkemizde 4 milyon mülteci var bunların 3 milyon 500 bini Araptır. 300 bini Kürttür. Toplamda 4 milyonu ülkemizde misafir ediyoruz.

Varil bombalarından kaçan bu insanları biz nasıl göndeririz. Şu anda bu insanlar bize sığınmışlar.

Türkiye’nin dışındaki 2 ülkeyi AB’ye dahil ettiler ama Türkiye’yi dahil etmediler. Açık ve net söyleyeceğim diyorlar ki sizin nüfusunuz çok fazla. Aslında gerçek sebep bu değil gerçek sebep biz Müslümanız. Sıkıntı aslında buradan kaynaklanıyor. Bunu bizim yüzümüze söyleyemiyorlar. Biz kendimiz çekilmeyeceğiz. Siz göndereceksiniz.

Bundan 15-20 yıl önce AB’ye muhtaç bir Türkiye vardı ancak şimdi öyle bir Türkiye yok. Altyapısı ile üst yapısı ile artık değişen bir Türkiye var. Berlin Havalimanı’nı 17 yıldır Almanya yapamıyor. Ama biz İstanbul Havalimanı’nı 7 yılın içinde bitirdik. Bunu hazmedebildier mi? Hazmedemezler.

NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ

Aslında bu çok önemli bir sınavdı. Bu Nobel’in de ne olduğunu ortaya koydu. Nobel kendini aslında bitirmiştir. Nobel tamamen ideolojik ve siyasi davranan bir kurumdur. Benim için Nobel’in hiçbir kıymeti yoktur. Böyle bir katili ödüllendirmek zulüm ile ortak hareket etmektir.

Türkiye olarak da bu törene kesinlikle katılmayacağımızı söyledik. Böyle bir katili ödüllendirmek aslında zulüm ile ortak hareket etmektir. Nobel bir defa böyle bir zalime ödül vermekle ona ortak olmuştur. Bizim bu tür bir şey kabul etmemiz mümkün değil. Bunun destek verdiği kişiler mahkum olmuş kişiler... Bunları öven bir kişiye siz ödül veriyorsanız. Sizin artık takdir edilecek hiçbir yönünüz kalmamış demektir. Bizim de Nobel’e ideolojik yaklaşımlarından başka hiçbir özelliklerinin olmadığını gördük. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceklerdir. Aziz Sancar hocamıza vermiş oldukları ödül de tartışılacak hiçbir şey yok eyvallah biz de alkışlarız. Ama kalkıp da böyle teröristleri siz Nobel’e layık görürseniz bizim de bunu tanımamız mümkün değildir.

Nobel’i bir gün size verirlerse tavrınız ne olur?

Almam. Bu Nobel öyle bir şey ki bir ülkede bir başkan cumhurbaşkanı seçiliyor hemen ödül veriliyor. Dur bakalım bir daha hiçbir şey yok ortada…

Suriye’deki güvenli bölge… Türkiye’nin böyle bir iskan planını gerçekleştirmesi için yeterli planı var mıdır? Gitmeleri zorunlu mu olacak yoksa isteğe bağlı mı olacak?

Şu an itibari ile 110 bin Suriyeli’ye biz vatandaşlık verdik. Biz bu 110 bin vatandaşlığın dışında diğerleri için de bu vatandaşlık sürecini daha da arttırmak durumundayız. Niye çünkü bu ülkede bu insanlar kaçak göçek yaşamasın. Biz bombalardan kaçanları Suriye’ye göndermedik. Öyle bir niyetimiz de yok.

Biz bu noktada kabiliyeti olan insanları niçin kalkıp da bombalara teslim edelim. Kendi topraklarına dönmek isteyenler gönüllük esasına göre oralara dönecektir.

444 kilometrelik Tel Abyad’dan Irak sınırına kadar olan bölgede yapılacak konutlarla 1 milyona yakın insanı oralara yerleştireceğiz. Diğerleri için ise aynı şekilde ülkemizde vatandaşlığı varsa çalışanlar olacak bunlardan da o şekilde istifade etmiş olacağız.

Öyle bir maalesef kötü propaganda yapıyorlar ki… 'Bunlar geri gönderilmeyecek, bizim topraklarımızda kalacak'... Yok öyle bir şey ama gönüllük esasına göre biz bunları göndermek durumundayız.

Suriye ile bizim güney bölgelerimiz kültürel noktada birbirleri ile bir çok ortak noktaları olan kardeşlerimiz. Dil noktasında aynı şekilde bir durum söz konusu.

Dünya 5’ten büyüktür diyorsunuz fakat ortada da bir çıkmaz var... Yeni bir uluslararası yapı mı gerekli?

O günden bugüne dünyada çok şeyler değişti. Daimi üyeler içerisinde 5 ülke; bunların içerisinde İngiltere, Fransa, Rusya öbür tarafta ABD diğer tarafta da Çin var… Bunların içerisinde de bir tane Müslüman ülke yok. 15 geçici üye ülkenin burada hiçbir geçerliliği yok. BM’yi konuştuğumuz zaman adalet, insan hakları deniyor ama bunların hiç birisi ne yazık ki BM’de yok.

Artık BM’nin reforme edilmesi lazım çünkü dünya 5’ten büyüktür. Bunların tamamının daimi ülke olması lazım. Örneğin 10 tanesi bir ikinci yılda diğer 10 ülke daha sonra değişir. Ve 198 ülke daimi üye olma şansını yakalamış olur. Şu anda temsil yetkisi yok. Bir geçici üye olmak için yapılan lobi faaliyetleri akla hayale gelmez.

Türkiye olarak biz de daimi üye olalım diyoruz. Tüm 198 ülke daimi üye olsun. Tüm bu ülkeler daimi üye olma şansını yakalasın ve dünya bu 5 ülkenin hegemonyası altında ezilmesin. İkili liderler görüşmesinde ‘haklısın’ diyorlar ne yazık ki bu adımı atmıyorlar sıkıntı burada…

KYK BORÇLARI SİLİNECEK Mİ?

Bu konu şu anda gündemimizde. Bütçe görüşmelerinden sonra öğrencilerin lehine bir adım atacağız. Beklentiniz biliyorum borçların silinmesi olacaktır. Burada yeni çalışmalar olacaktır. O da nedir, kredi olayı kalkacaktır sadece burs verilme süreci

Güncellenme Tarihi : 10.12.2019 17:59

İLGİLİ HABERLER