Gündem
  • 14.9.2018 09:33

Erdoğan: Bu bizim asla krizimiz değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin devlet, özel sektör, esnaf ve sanatkarıyla sağlam durduğu takdirde yoluna daha güçlü şekilde devam edeceğini söyledi. Yaşadıklarımızı “kriz değil manipülasyon” olarak niteleyen Erdoğan, “Bu kriz, bizim krizimiz değildir. Bu yaşadıklarımız bize zorla yamanmak istenen, özel olarak üzerimize atılmaya çalışılan sahte bir dalgalanmanın ürünüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomideki gelişmelere ilişkin çok önemli mesajlar verdi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) 20. Olağan Genel Kurulu'na katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomideki gelişmelere ilişkin çok önemli mesajlar verdi:

Sokakları karıştırmaktan darbe teşebbüsüne, terör örgütlerini Türkiye'nin üzerine salmaktan ekonomik tetikçiliğe kadar her türlü saldırıya maruz kaldık. Yaşadığımız bunca hadiseye rağmen ne siyasi istikrarımız ne ekonomik gücümüz ne de sosyal bütünlüğümüz zarar gördü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomideki gelişmelere ilişkin çok önemli mesajlar verdi

PARA BELLİ MERKEZLERDE

Döviz kurundaki dalgalanma başta olmak üzere ekonomimizi olumsuz yönde etkileyen tüm hadiseleri serbest piyasa çerçevesinin dışına asla çıkmadan çözmenin mücadelesini veriyoruz. Türkiye'ye yönelik gizli, açık saldırıların demokrasideki eksiklerle ve serbest piyasa ekonomisi kapsamındaki sorunlarla ilgisinin bulunmadığı açık. Bu sürecin en önemli belirleyicisi, dünyadaki ekonomik eğilimlerin değişmesidir. Küresel düzeyde finans ve üretim alanındaki yatırımlarda dolaşan para bir süredir belirli merkezlerde toplanmaya başladı.

SORUNLARI ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ

Vurgulamak istediğim husus, yaşadıklarımızın, eksiklerimizin, gediklerimizin, yapısal sorunlarımızın ötesinde bir anlama sahip olduğudur. Sebebi ne olursa olsun karşı karşıya kaldığımız sorunları çözmekte kararlıyız ve bu doğrultuda gerekli adımları birer birer attık. Ülkemizin içinden geçtiği dönemin nezaketine ve önemine uygun kararlar almaktan ve uygulamaktan asla çekinmiyoruz.

DÖVİZDE YENİ ADIMLARIMIZ OLACAK

Cumhurbaşkanı olarak şahsımın koordinasyonunda ekonomi yönetimimiz başta olmak üzere ilgili tüm kurumlarımızla gece gündüz çalışıyoruz. Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik pek çok tedbiri hayata geçirdik, geçiriyoruz. Bu doğrultuda önümüzdeki günlerde yeni adımlarımız olacak. Örneğin esnaflarımızın bir kısmını da yakından ilgilendiren dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz.

HERKES ZARARLI ÇIKAR

Böyle dönemlerin en önemli hastalığı fırsatçılıktır. Bankalar, kredi faizlerini aşırı şekilde yükselterek ve kredi musluklarını kısarak, reel sektör fiyatları şişirerek yangının üzerine adeta körükle giderlerse bundan herkes zararlı çıkar. Yüzde 50’lere varan faiz oranı olduğu zaman... Böyle yüzde 50 karlılıkla kazanan var mı? Bu ancak esrar, eroin tüccarlarında olur.

EROİN TÜCCARINDA OLUR

Buradan sesleniyorum, inanın bu dönemde döviz bahanesiyle, dolarizasyonla, sattıkları ürüne hiç alakası olmadığı halde bire üç, bire beş, bire on zam yapanlar, iflah olmayacaklardır. Helali haramı ayırt etmeyenlerin iflah olması mümkün değil. Şu anda da biz hukuk sistemini bu noktada çok kararlı çalıştıracağız. Eğer ahilik müessesesi yaşasaydı, herhalde bunları şöyle palaya vururlardı. Ahilik sisteminin de bir ceza kurumu vardır, öyle başıboş bırakmazlar. Biz de hukuk sistemini çok kararlı çalıştıracağız.

MB’nin tahminlerinin tuttuğunu görmedim

Erdoğan, "Kur, faiz ve enflasyon dalgalanması istikrara kavuştukça finans kesimi daha cesur hareket etmeye başlayacaktır. Fakat iddia ile yine söylüyorum, şunu unutmayın faiz ve enflasyonu, bir sebep-netice ilişkisi olarak masaya yatırdığınız zaman, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Ama yok enflasyon sebeptir, faiz neticedir diyorsan bu işi bilmiyorsun arkadaş. Zira faizin oranını sen tespit edersin ama enflasyon o akışta kendiliğinden oluşur. Enflasyonun oranını bankalar belirler mi? Merkez Bankası her zaman enflasyon yıl sonu tahminlerini açıklıyor. Bugüne kadar Merkez Bankasının açıklamış olduğu enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim. Tutmaz, tahmin tutmadığı için de bakarsınız yılın birinci çeyreğinde veya ikinci çeyreğinde yeniden enflasyon oranı revize edilir. Bunu ilk defa yaşamıyoruz, hep yaşadık. 16 senedir bu işin içindeyiz. Arkadaş hala akıllanmayacak mıyız? Faizi sen belirliyorsun ama enflasyonu sen belirlemiyorsun. Enflasyon işte senin attığın bu yanlış adımlar neticesinde ortaya çıkıyor" dedi.

Faiz konusundaki hassasiyetim aynı

Erdoğan, "Attığımız adımların etkisini görmeye başladıkça reel sektöre çok daha güçlü destek verme imkanı elde edeceğiz. Bu noktada özellikle faiz konusundaki hassasiyetim aynı, değişen bir şey yok. Merkez Bankası bağımsız ya dolayısıyla kendi kararını kendi alır, o ayrı. Ama bunun dışında özel sektöre ait bankalar var. Bu bankalar neye göre hareket ediyor? Merkez Bankası'nın açıkladığı karara bakıyor, onlar da bu karara göre bakıyorsunuz 50'lere varan şu anda faiz uygulaması var. Esnaf kardeşlerime soruyorum, reel sektördeki yatırımcı yatırımlarını neye göre yapacak? Veya yeni bir yatırıma başlayabilir mi? Zaten yüzde 50'lere varan faiz oranı olduğu zaman... Böyle yüzde 50 karlılıkla kazanan var mı? Bu ancak esrar, eroin tüccarlarında olur, normalde olmaz. Bu gerçek ortadayken faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız, vesile olamayız" dedi. Erdoğan, Türkiye'nin en büyük avantajının, sorunların finans kesiminden kaynaklanmaması olduğunu, bankaların şu anda tüm göstergeleriyle sapasağlam ayakta durduğunu vurguladı.

Bu kriz değil manipülasyon

“Emin olunuz ki nice fırtınaları atlatıp, hedeflerine doğru yürüme başarısını gösteren Türkiye, bu dönemi de aynı şekilde geride bırakacaktır” diyen Erdoğan, bu yaşanılanın bir kriz olmadığını vurgulayarak, “Bu bir manipülasyondur. Bu manipülatif olayların arkası dışarıyla da bağlantılıdır. Akılları verirken çünkü o şekilde veriyorlar. Bu manipülasyona sakın aldanmayın. Bu süreç atlatıp, geçilecek. Hiç endişe etmeyin” dedi. 2001 ve 2008’deki iki krizin de küresel değil, Türkiye’nin kendi dinamiklerinin ürünü olduğuna dikkat çeken Başkan Erdoğan, “Bugün ise Türkiye’nin kendisinden kaynaklanan bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Bu kriz, bizim krizimiz değildir. Bu yaşadıklarımız bize zorla yamanmak istenen, özel olarak üzerimize atılmaya çalışılan sahte bir dalgalanmanın ürünüdür” diye konuştu.

Varlık Fonu gereğini yapamadı

Kurmayların dikkat çektiği bir diğer konu ise yönetim yapısı değiştirilen Türkiye Varlık Fonu (TVF) oldu. Yeni yönetimde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Varlık Fonu Başkanı olurken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise Varlık Fonu Başkanvekili oldu. Kurmaylar, 2016 yılında kurulan TVF’nin sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek ve stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek amacıyla kurulduğunu hatırlattı. Fon ile reel sektör yatırımlarına ve stratejik öneme sahip şirketlere finansman sağlanmasının ve kalkınmanın hızlandırılmasının amaçlandığını dile getiren kurmaylar, TVF’nin yüksek ve sürdürülebilir büyümeyi yakalaması ve ekonomik istikrarın önünün açmasının amaçlandığına dikkat çekti. Türkiye’nin atıl kaynaklarının ekonomi içerisinde harekete geçirilmesi amacıyla kurulan TVF’nun da bugüne kadar gereğini yerine getirmemesi konusunda da Erdoğan’ın rahatsız olduğu belirtiliyor. Varlık Fonu’nun da başkanlığını üstlenen Erdoğan’ın ekonomiye yönelik kararlı şekilde harekete geçileceğinin işaretini verdiğine dikkat çekildi.

Güncellenme Tarihi : 14.9.2018 11:36

İLGİLİ HABERLER