Gündem
  • 16.10.2019 15:08

Erdoğan çok sert çıktı: Azdan az, çoktan çok gider

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Türkiye'yi ekonomik açıdan tehdit edenlere Kurtlar Vadisi'nde de geçen replikle cevap verdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünü Barış Pınarı Harekatı'na ayırdı.

Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'ye girmesi nedeniye ekonomik yaptırımlarla tehdit eden ülkelere cevap verdi.

KURTLAR VADİSİ'NDE DE GEÇEN AFORİZMA

Kurtlar Vadisi dizisinde Süleyman Çakır'ın da söylediği bir sözü söyleyen Cumhurbaşkanı; "Suriye'deki gelişmeler nedeniyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere de diyoruz ki; 'Azdan az gider, çoktan çok gider'. Biz Çanakkale'de bir tas çorbayı paylaşan milletin çocuklarız. Onunla Çanakkale Destanı'nı yazanların çocuklarıyız. Bizde açtığınız her yaranın daha büyüğü sizin ekonominizde açılır. Bizim kesilen sakalımız çok daha gür çıkar, sizin kayıplarınızın telafisi o kadar kolay olmaz."

Erdoğan’dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan konuşmasında, "Madem terör örgütü ile bu kadar içli dışlısınız, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye’nin müttefikliğini hiçe sayıyorsunuz. Size bir teklifimiz var biz sizler gibi değiliz. Öldürmek için değil yaşatmak için çalışırız. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu bunun için de teklifimiz; tüm teröristler hemen bu gece silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki mesajlardan satır başları:

Artık beş devlet bir milletiz. Bölgede güçlenerek yürüyeceğiz. Türk Konseyi artık daha da güçlenmiş oldu. Bundan böyle Avrupa’nın içinde de Türk Konseyinin bir iletişim merkezi oluşmuş oldu.

Türk konseyi koordinasyon komitesinin kurulmasını kararlaştırdık.

Meclis gündeminde de çok önemli hazırlıklarımız bulunuyor. Yargı reformunda çalışmaları da titizlikle takip ediyoruz.

Ancak bir parantez açmak istiyorum, milletvekili arkadaşlarımın meclisteki toplantılara katılımında zayıf kaldığını öğrendim. Burada hassas olmamız lazım. AK Parti güçlü bir partidir çalışarak büyüyeceğiz. Meclis’i etkin şekilde çalıştırmakta kararlıyız. Arkadaşların sizleri bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım bunu özel bir rica olarak söylüyorum.

Suriye’de 9 Ekim saat 16.00’da başlattığımız Barış Pınarı Harekatı başarı ile devam ediyor. Bu işin bölücü terör örgütü ile mücadele bakımından yaklaşık 40 yıllık Suriye tarafından da yaklaşık 8 yıllık mazisi var. Bu noktaya bir anda gelmedik.

Ülkemiz her hal ve şart altında müttefiklik hukukunun gereğini yerine getirmiştir. Ama müttefiklerimizin başka işler çevirdiği ortaya çıktı. Türkiye’nin tavrı barıştan yana olmuştur böyle de olacaktır. Suriye meselesi Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür.

Ezilen dışlanan Kürt kardeşlerimize Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle davranılması konusunda ısrarcı olduk.

Suriye’de baskı zulüm kan hakim oldu. Suriye dışına çıkan 6 milyon Suriyeli’nin 4 milyonu bize geldi. Tamamına yakını Arap olan bu mülteciler bize maalesef ifadeyi kullanmakta bile edep ettiğim Arap Ligi’ne hiç yakışmıyor. Ey Arap ligi acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz. Siz Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkardınız. Şimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz.

Arap Birliği’nin bir kuruş desteği var mı AB’nin 3 milyar Euro verdiği destek var, 6 milyar Euro söz vermişti. Bizim yaptığımız harcama ise 40 miyar Euro’yu aşmıştır.

DEAŞ’ı destekleyen maddi olarak yönlendiren ülkeler karşımıza DEAŞ’ı düşman olarak çıkıyor. DEAŞ’ın bölgemizde çöküşünü başlatan ise yine biz olduk. Nerede başlattık bunu, El Bab’ta. Bu harekatta 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAŞ balonunu söndürdük.

Müttefikle Türkiye yerine terör örgütleriyle hareket etmeyi tercih ettiler. Hala onlarla beraberler. Teröristler Fransa’da bir eylem yaptığında tüm dünya ile birlikte biz de oradaydık. Buna karşılık DEAŞ’ın ülkemizde pek çok düzenlediği saldırının ardından yanımızda kimseyi bulamadık.

Avrupa’da Amerika’da yazılan senaryoda bize biçilen role teslim olacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye’nin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. Ya istiklal ya ölüm diyerek devletini kurmuş bir millete de zaten başka türlüsü yakışmazdı.

Meselenin DEAŞ değil hele PKK hiç değil sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık. Barış Pınarı harekatını yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız. Bu harekatı durdurun diyorlar. Ama bugüne kadar bizi teröristler tarafından ülkemize atılan havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek için kimse aramadı. Bunlara güvenilmez.

Bugün sivil kayıpları hakkında dem vuranların geçmişte hiç sesi çıkmıyordu. Bunlar ummuyordu. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe alacağını ummuyorlardı baktılar ki süreç tersine döndü şimdi aramaya başladılar.

Ey batı, ey Arap Ligi, Ey azıcık da olsa vicdan sahibi ülkeler bu devran elbet dönecek.

Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle aynı sıkıntılarla baş başa kalacaksınız. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Bakalım o zaman teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz nasıl davranacaksınız. Unutmayın bu dünya etme bulma dünyasıdır.

Türkiye bu mücadeleyi Allah’ın izniyle başarıya ulaştırır bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ama bakalım o gün geldiğinde siz ne yapacaksınız. Bakalım teröristlere bugünkü gibi sahip çıkabilecek misiniz?

Teröristler canınızı yakmaya başladığında yine bu asil millet yanınızda olacaktır. Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye’nin yanında olun. En azından karışmayın. Özellikle NATO üyesi ülkelere sesleniyorum nasıl oluyor da bu ülkeler YPG / PKK’nın yanında oluyor onlara silah veriyor. Başta ABD öbür tarafta Almanya, Fransa bunlara her türlü desteği veriyor. Neyle anlatacaksınız bunu bunların durumu deve kuşu gibi, saklayamıyorlar.

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Bizim inancımız ne kültürümüz ne ahlakımız buna izin vermez. Buna karşılık bize bu ithamları yapanların geçmişi sivil katliamları ile doludur. Geçen Macron’a söyledim. Ruanda’da yüz binlerce insanı Cezayir ’de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz ya dedim. 'Aynaya bak aynaya' dedim.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız Müslümanların sokaklarda öldürüldüğü Filistin’e bakın.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin tarih boyunca elinize bulaşmış masum kanlarına bakın.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız bölücü terör örgütünün 40 yıldır yaptığı katliama terör eylemlerine bakın. Dünyada bu kadar terörle mücadele operasyonu yapıp Türkiye kadar temiz iş çıkaran başka ülke yoktur.

Kiliselerden sniperlarla ateş ettiler. Biz orası ibadethane diye ateş etmedik. Batı medyası sivil katliamı iftirasına devam ediyor. Teröristleri takip edip sivillerin zarar görmeyeceği noktalarda etkisiz hale getiriyoruz. Şu ana kadar bin 220 kilometre kare alanı terörden temizledik.

Suriye halkı ile değil Suriye halkıyla birlikte zalimlere karşı mücadele ediyoruz. Sırf ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu yaşayacaklar. Bunları da yüzlerine söylüyorum. Öyle gizli kapaklı değil.

Teröristlerle bizim aramızda arabuluculuk yapmak isteyenler var. Siz bir devletin teröristlerle masaya oturduğunu nerede gördünüz?

Cezaevlerindeki DEAŞ’lıları serbest bırakmaya başladılar. Ülkemizi hedef almak isteyen DEAŞ mensuplarını tepeleriz hiç merak etmeyin. Gerisini bunların yöneleceği diğer merkezlerin yöneticileri düşünsün.

Barış Pınarı Münbiç’ten Irak sınırına ulaşana kadar sürecek. Bu konuda hiçbir istisnamız hiçbir tereddütümüz hiçbir açık kapımız yoktur. 30 – 35 kilometre derinliğe kadar gideceğiz. Yolumuza taş diken döşeyenleri de not ediyoruz. Güvenli hale getirdiğimiz yerlere Suriyeliler yerleştireceğiz. Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar onlarla pazarlık yapabilir ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.

"SİZE BİR TEKLİFİMİZ VAR"

Madem terör örgütü ile bu kadar içli dışlısınız, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye’nin müttefikliğini hiçe sayıyorsunuz. Size bir teklifimiz var biz sizler gibi değiliz. Öldürmek için değil yaşatmak için çalışırız. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu bunun için de teklifimiz; tüm teröristler hemen bu gece silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar.

O zaman harekatımız sona erer. Gerçek derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin bu teklife olumlu cevap vermesi gerekir.

Ne zamanki Münbiç’ten Irak’a kadar 30-35 kilometrelik bir derinlikte alanı kontrol altına aldık o zaman operasyon sona erer.

Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar onların da iyi düşünmesi gerekir. Türkiye gibi bir devlete siz bunu diyeceksiniz. Bize düşen nedir; hayırlı olsun. Gelmezsek ne olur batar mıyız? Bu siyasetten bir nebze nasibini almış insanlara bir ülkeye bir devlete bu yakışır mı?

Koalisyon güçlerini Suriye’ye kim davet etti bilmiyorum. Rejim değil. Ama Rusya’yı rejim davet etti bunu biliyorum. Kökü sağlam olan ağacı rüzgar deviremez gerekirse 7 düveli karşımıza almak pahasına bu milletin haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.

Biz NATO’nun 5. Maddesi ve Adana mutabakatı nedeniyle bu harekatı yürütüyoruz.

Bir ve beraber olursak kimse bizim sırtımızı yere getiremez. Kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimize Mehmetçiklerimize başarılar diliyorum.

Çeşitli spor müsabakalarında şampiyon olan sporcularımızın Mehmetçiklerimize vermiş oldukları selamın kendilerine başarı ile dönmesini Allah'tan niyaz ediyorum.

 

Güncellenme Tarihi : 16.10.2019 13:15

İLGİLİ HABERLER